Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/336 E. 2021/1266 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/336
KARAR NO: 2021/1266
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/06/2018
NUMARASI: 2017/389 Esas 2018/668 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/09/2021
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacılar vekili; Bakırköy ….İcra Dairesinin …-esas sayılı dosyası ile Bakırköy … İcra Dairesinin …-esas sayılı dosyası aracılığı ile çeklere dayalı icra takibi başlatıldığını, davalı alacaklı tarafından tüm dosya borçlarının taraflarına ödenmesi sureti ile yapılan harici tahsilatların hiç biri icra dosyasına bildirilmeyerek haciz işlemlerine devam edildiğini, her iki icra dosyasındaki tüm borçların haricen davalı ve vekiline ödenmesi nedeni ile borçlu olmadığının tespiti ile şirket yetkilisi …’ın ise Bakırköy …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına fiili haciz sırasında icra baskısı ile kefil olarak alındığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bu dosyadan müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, tüm hacizlerin fekki ve dava süresince icra takbininin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı aleyhine ödemediği 80.000-TL tutarlı 5 adet çek nedeni ile 2 ayrı takip yapıldığını, cari hesap tablosunda gözüken borç bakiyesinin 9.511,53-TL olduğunu, iki ayrı icra takibine konu 5 adet çekin ödenmiş olarak işlendiğini, oysa davacının bu çekleri ödemediğini, çekler düşüldükten sonra cari hesapta 9.511,53-TL borç bakiyesini kapatmadığını belirterek haksız davanın reddi ile davacının % 20 tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece davacının haricen borcu ödeyerek takip tarihinden önce 73.081,97-TL borçlu olduğu halde takip tarihinden sonra nakden ve araç satışı nedeni ile 91.199,25 TL ödeme yapıldığından davanın kabulü ile davacıların her iki takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine, çeklerin iadesi talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına şartları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:1-Davalı vekili, mahkemece alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, hesaplamanın davacı kayıtlarına göre yapıldığını, borç alacak hesabı yapılırken kambiyo icra takipleri yokmuş gibi hesaplama yapıldığını,takiplerdeki harç, faiz ve vekalet ücretinin hesaba katılmadığını, takip süresinde borçtan düşülmek üzere devredilen aracın gerçek satış değeri yerine kasko değerinin esas alındığını, davacının dava dışı Metrostar isimli şirkete yaptığı ödeme davalının iyiniyetli beyanı dikkate alınarak borçtan mahsup edildiğini, metrostara borcun kendileri tarafından kapatıldığını, maddi hukuka ilişkin tanıklarının dinlenmediğini, takip dosyalarının güncel borcu istenerek bu dosyalarla birlikte Metrostar şirketine ödenen vade farkı nedeni ile faturaya dayalı olarak başlatılan, ancak borçlu tarafından itiraz edilen Bakırköy …İcra Müd. … E. Sayılı dosyasıda celp edilerek dava dışı şirketten davacının yaptığı ödemeler ve gerekçesi de sorulmak sureti ile borcun hesaplanmasını, ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 2-Davacılar vekili; davalı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava; kambiyo senedine dayalı takip nedeniyle borçlu olunmadığının tesbitine ilişkindir. Dava dilekçesindeki talep; Bakırköy …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında menfi tesbit isteğine ilişkindir.Ancak ilk derece mahkemesince her iki icra dosyasından borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiştir. Dava dilekçesi içeriğinde Bakırköy … İcra Dairesinin … -esas sayılı dosyasından söz edilmekte ise de davacının sonuç isteği …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına ilişkin olup bu dosyaya ilişkin hüküm verilmesi HMK 26.(1) maddesindeki taleple bağlılık ilkesine aykırıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; vekile yapılan kısmi ödemelerin icra dosyasına bildirilip bildirilmediği ve yapılan kısmi ödemeler nedeniyle dava tarihi itibariyle borç bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davacı tarafça vekil aracılığıyla sunulan makbuzların bir kısmında açıklama bulunmamakla beraber çoğunlukla makbuzlara 2 ayrı icra dosya numaraları yazılarak yapılan ödemeler ile dava tarihinden evvel Bakırköy … İcra Dairesinin … -esas sayılı dosyası infazen işlemden kaldırılmıştır. Dava konusu icra dosyasına yapılan kısmi ödemeler davalı vekili tarafından icra dosyasına da sonradan bildirilmiş, ödenen tutarlardan 420-TL tutarlı makbuz ile araç bedeli dışındakilere itiraz da edilmemiştir. Davacı borcunun bir kısmını araç devrederek ödemeyi taahhüt etmiş ,davalı vekili araç satış bedelini 09/11/2016 tarihindeki tahsilat 45.286-TL yerine 32.250-TL olarak bildirilmiştir. Davacı vekili satış bedeli olarak yazılı 45.286-TL nin kabulü gerektiğini ileri sürerken ,karşı yan gerçekte aracın 32.250-TL ye üçüncü şahsa satıldığını savunmakta ise de ; sözleşmede yazılı satış bedelinin aksinin ancak yazılı belge ile ispatlanabileceğinden ödeme olarak kabul edilecek miktarın alacaklı davalı tarafından icra dosyasına eksik bildirildiği ,araç bedelinden ödenen miktar 45.286-TL olarak kabul edilmesi gerektiği gözetildiğinde davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedeni yerinde bulunmamaktadır. Davalı vekili bir kısım çek kanuni karşılık tutarının tahsil edildiğini ,sehven icra takibine koyduklarını beyan etmiş ,Bakırköy … İcra Dairesinin … -esas sayılı dosyasında,borcun ödenmesinden sonra icra takip dosyasına verdiği dilekçe ile çek kanuni karşılık tutarını bankadan aldığını ,alacak miktarından bu miktar düşülerek yeniden hesaplama yapılmasını istemiştir.O halde; anılan dosyada da alacaklı 1.290-TL ve ferilerini fazladan tahsil etmiştir. Davaya konu icra takibinde de; iki adet çek kanuni karşılık tutarı ,asıl alacakdan düşülerek takip başlatıldığı anlaşılmakta ise de ;iki çeke ait bu tutarlar ödeme olarak beyan edilmiştir. Davacı … firmasına davalı adına 4.355,25-TL ödeme yaptığını ,ödeme olarak kabulü gerektiğini ileri sürmüş,davalı da bu ödemenin davacıdan alınan iki adet çekin … firmasına verildiği,bu çeklerin ödenmediğini daha sonra bedeli ödenerek çeklerin firmadan alınarak takibe konu edildiğini ,bu miktarı cari hesaplarına yansıttığını ve davacı hakkında düzenlenen faturayı Bakırköy …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında icra takibine konu ettiklerini ancak davacının bu takibe itiraz ettiğini savunduğu ,ancak icra takip dosyası getirtilmediği gibi ,elde ki davaya konu icra takip dosyasında ki takibe konu edilen iki adet çekin … firmasına davalı tarafından ciro edilen çekler olduğu dikkate alınarak ,davacının ididası ve davalının savunması üzerinde durulmalıdır. Yine dava dilekçesinde borca mahsuben 6.925,50-TL lik mal verilerek borcun ödendiği ileri sürülmüş ,davalıda bu ödeme iddiasına karşılık bu ödemenin cariye işlendiğini ,ayrıca davacının bu faturaya dayalı olarak Küçükçekmece …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında icra takibine konu edildiğini beyan etmiştir.İlk derece mahkemesince icra takip dosyasını getirtilmemiş ,bu savunmanın da üzerinde durmamıştır.Anılan icra dosyası getirtilerek alacak talep eden davacının fatura bedelinin elde ki dosyadaki borçtan düşülmesi iddiasında bulunup bulunamayacağı değerlendirilmelidir. Menfi tespit davalarında tarafların haklılık durumunun dava tarihi itibariyle tespiti gerekir. Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında taraflar arasındaki tüm cari hesap ilişkisi mali müşavir marifeti ile incelenmiş ve davacıların borcu bulunmadığına ilişkin tespit yapılmış ise de,dava konusu takipler kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılmıştır. Ödemelerde kısmi olarak yapılmıştır. TBK’nın 100. maddesi gereği; borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi, ana borçtan düşme hakkına sahiptir. TBK’nın 100. maddesi gereği mahsup hükmü emredici nitelikte olduğundan, re’sen uygulanmalıdır. Mahkemece yapılacak iş dosyanın konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek asıl alacağın çek kanuni karşılık tutarları asıl alacaktan düşülmek suretiyle çeklerin ibraz tarihlerine göre faiz hesapları yapılarak işlemiş temerrüt faizinin bulunması, takip tarihinden itibaren ise kısmi ödeme tarihlerine göre faizleri de hesaplanarak icra dosyası harç, vekalet ücreti gibi giderleri dikkate alınarak TBK 100.madde uyarınca yapılacak hesaplama neticesinde dava tarihi itibariyle davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespitine, halen borç var ise bu borç miktarı üzerinden davanın reddine, bakiye alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece hükme tesir edecek deliller toplanıp değerlendirilmeden yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü kararın kaldırılmasına dava yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, karar kaldırıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/06/2018 Tarih 2017/389 Esas 2018/668 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Karar kaldırıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesine yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran davacılar ve davalı tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının(Davacılar 44,40-TL, davalı 320,90-TL ) istek halinde kendilerine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/09/2021