Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/304 E. 2021/225 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/304
KARAR NO: 2021/225
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/10/2018
NUMARASI: 2016/554 Esas – 2018/1039 Karar
DAVA: Genel Kurul Kararının İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/02/2021
Davanın reddine ilişkin verilen hükmün davacı mirasçılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili , davacının davalı şirketin % 45 hisseli ortağı olduğunu,, davacının bilgisi dışında ve davacının yetkilendirdiği temsilcisi olmadan ,şirket genel kurul kararı ile , ortaklıktan çıkarılması davası devam etmekte olan şirket ortaklarından …’in süresiz ve sınırsız yetki ile müdür olarak seçildiğini,hukuka aykırı olarak müdür seçilen ortağın kendisi hakkında devam eden davadan şirket vekilini azlederek şirket müdürü sıfatı ile feragat ettiğini ve davayı sonlandırdığını,Beyoğlu …Noterliğinin 04.03.2016 tarih … yevmiye nosu ile onaylı davalı şirketin genel kurul kararının ve genel kurul kararı doğrultusunda müdür seçilen …’in davalısı olduğu İstanbul 11.ATM nin 2014/1504 esas sayılı dosyasında ortaklıktan çıkarma davasına yapılan feragat işleminin butlanının tespitine,olmadığı takdirde iptaline,dava sonuna kadar şirkete kayyum atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili,davanın süresinde açılmadığını , davacının genel kurul toplantısından haberdar olduğunu, davacının annesi olan …’nin önceki toplantılarda da davacıyı temsil ettiğini,toplantıya çağrının müvekkili tarafından yapılmadığını , genel kurul toplantısının usulüne uygun yapıldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ:Davacı tarafın bilgisi dışında ve münhasıran yetkili temsilcisi olmadığı halde genel kurul kararının ve İstanbul 11. ATM nin 2014/1504 esas sayılı dosyasındaki ortaklıktan çıkarma davasında yapılan feragatin geçersizliğinin olmadığı taktirde butlanının talep edildiği,iddianın kanıtlanması için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği davacının da bu yönde talebi bulunduğu,ancak verilen kesin süreye rağmen gerekli giderleri yatırmadığını, bu nedenle bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılarak , dosyadaki diğer delillerlede iddianın kanıtlanması mümkün olmadığından , davacı tarafça ileri sürülen ortaklıktan çıkarma davasındaki feragat işlemini butlan ve iptali yönündeki talebin yasal dayanağı olmadığından davanın reddine karar verilmiştir,
İSTİNAF NEDENLERİ:Davacı vekili,ticaret sicil kayıtlarının, karar defterinin getirtildiğini,bu delillere göre genel kurul kararının usulsüz olduğunun ilan yapılmadığı,toplantı gün ve gündeminin pay defterinde yazılı ortaklara iadeli taahhütlü mektupla bildirilmediğini , vekille temsil edileceklere vekaletname örneği gönderilmesi gerektiği halde gönderilmediğini, davacının annesinin münhasır yetkisi olmadığını belirttiğini bu hususların uzmanlık gerektiren hususlar olmadığını,dosyanın karara bağlanması için bilirkişi incelemesine gerek olmadığını, ara kararının miras bırakanın sağlık sorunları nedeni ile yerine getirilmediğini,mahkemenin red kararının bilirkişi ücreti yatırılmaması olarak açıkladığını , ücret yatırılmadığından davanın reddinin usulsüz olduğunu, mahkemenin diğer delillerin değerlendirmediğini belirterek kararın kaldırılarak davanın kabülünü, aksi takdirde yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava; davacıların murisi tarafından açılan müdür …’in davalısı olduğu ortaklıktan çıkarma davasında yaptığı feragat işleminin butlanının tespitine ilişkindir. HMK’nun 324. maddesine göre; “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır…. Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi halde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.” HMK’nın 324. maddesi uyarınca delil avansının yatırılmaması halinde, tarafın o delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacağı düzenlenmiş olup, bu durumda mahkemenin davayı mevcut delil durumuna göre değerlendirerek karar vermesi gereklidir. Diğer deliller ile dava kanıtlanamamışsa, delil avansının kesin süreye rağmen yatırılmaması halinde davanın usulden değil, esastan reddi gerekir.Somut olayda davacı vekiline 06.06.2017 tarihinde bilirkişi ücreti 1.400- belirlenerek,17.07.2017 tarihinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği,bilirkişi ücreti yatırılmadığından inceleme yapılamadığı,inceleme yapılamadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.Ancak ara kararı verildiği tarihte davacının dosya içinde 110- TL gider avansı mevcuttur.Hakim yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir şekilde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.Mahkemece 06.06.2017 tarihli celsede bilirkişi ücretinin yatırılması için davacı vekiline kesin süre verilmiş ve yasal sonuçları hatırlatılmış ise de davacının 110-TL gider avansının düşülerek kalan bakiye için kesin süre verilmesi gerekirken ,ücretin tamamının yatırılması için kesin süre verilmesi doğru görülmemiştir.Bu nedenle verilen kesin süre geçersiz olup buna bağlı olarak davanın reddine karar verilmesi yerinde olmadığından,bilirkişi incelemesi için yeniden ara kararı verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı mirasçılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/554 Esas- 2018/1039 Karar sayılı 25/10/2018 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davacılar tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 18/02/2021