Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/296 E. 2019/218 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/296
KARAR NO : 2019/218
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/09/2018 (Ek Karar)
NUMARASI : 2018/771 D. İş-2018/791 Karar
TALEP : İhtiyati Haciz Kararına İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/02/2019
İhtiyati hacze itirazın reddine ilişkin 20/09/2018 tarihli ek kararın ihtiyati hacze itiraz edenler vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP:Alacaklı vekili; genel kredi sözleşmeleri gereğince borçlu şirkete ticari kredi kullandırıldığını,diğer borçluların sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, kullandırdığı krediler nedeniyle 766.375,91- TL alacaklı olduğunu, hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini, ancak ihtarname keşide edilmesine ve ihtarnamede verilen süreye rağmen borçluların borçlarını ödemediğini alacağın rehinle de teminat altına alınmadığını, belirterek 766.375,91- TL alacağın ve fer’ilerinin tahsili için borçlunun taşınır, taşınmaz mallarıyla, 3. şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 24/07/2018 tarihli karar ile 766.375,91 TL’nin tahsilinin ifasını temin bakımından, vaki isteği İ.İ.K.’nun 257.maddesi 1.fıkrasına uygun bulunduğunu, alacağın rehinle temin edilmediği ve karşı tarafla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı yeterli teminat da alınmış bulunduğundan, adı geçen borçluların malları ile alacaklarının; İcra İflas Kanunu’nda gösterilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İTİRAZ:Bu karara karşı, borçlular vekili;ihtiyati haczin kanuni şartlarının oluşmadığını, hesap katını havi ihtarnamenin kanunen aranan şartları haiz olmadığını, hesap katını havi ihtarnameye müvekkillerinin itiraz ettiğini, alacaklı tarafın asgari 90 günlük süreye uymadan müvekkileri aleyhine yasal takip başlattığını, alacaklı tarafından en az 30 gün süre verilerek muacceliyet uyarısında bulunulması gerektiğini,ihtiyati haciz kararının iptaline, karar verilmesini talep etmiştir.
İTİRAZA CEVAP:Alacaklı vekili, borçlulara kullandırılan kredinin ticari kredi olduğunu, kredinin Kredi Garanti Fonu (KGF) aracılığıyla kullandırılmış olmasının ihtiyati haciz kararı alınmasına veya icra takibi başlatılmasına engel olmadığını, borçlular aleyhine İstanbul 10. ATM’nin 2018/705 esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece 20/09/2018 tarihli ek karar ile;ihtiyati haciz kararının; Genel Kredi Sözleşmeleri’nden kaynaklanan ve vadesinde ödenmeyen kredi taksitlerinin hesap kat ihtarı keşide edilerek muaccel hale gelen borç için, yetkili ve görevli mahkemece alacaklının talebi doğrultusunda verildiği,gerekli teminatın alındığı, hesap kat ihtarına itirazda, hesap miktarına yönelik bir itiraz bulunmadığı ve ihtarnamedeki sürenin geçmesiyle alacağın muaccel hale geldiği itiraz nedenlerinin yasada sayılan nedenlerden hiçbirine uymadığından itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili; hesap katına havi ihtarnamenin yasal şartları taşımadığı,hesap katına havi ihtarnameye itiraz edilmiş olmasına rağmen bu hususun mahkemece değerlendirilmediğini,kredinin KGF kredisi olup, kredinin devlet teminatı altında olduğunu, bu kapsamda ihtiyati haciz kararının yasal şartının olmadığının aşikar olduğunu, uygulanan faiz oranlarının yasa ve usule aykırı olup kredi sözleşmesinde yer alan genel işlem koşulu niteliğindeki hükümlerin yazılmamış sayılması gerektiğini belirtrek 20/09/2018 tarihli ek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Kredi Garanti Kurumlarına hazine desteği sağlanmasına ilişkin kararın 6(1) maddesinde temerrüt sonrası takip işlemlerinin kredi verenlerce sürdürüleceği,(8)Kurum;…, temerrüt, tazmin, kanuni takip, tahsilat ve diğer hususlara ilişkin prensip ve uygulamaları temel bankacılık uygulamaları ile uyumlu olmak kaydıyla belirlemeye yetkilidir. Kredi verenler, Kurumun onayını almak suretiyle, bu Karar kapsamında sağlanan kredilerden doğan alacaklar ile ilgili olarak takibe konu teminatların rayiç değerlerinden veya icra yoluyla satışından, alacakların kısmen veya tamamen tahsil edilemeyeceğinin ve zararın giderek daha fazla artacağının anlaşılması halinde ya da tahsil kabiliyetini artırabilmek amacıyla Kurum tarafından tazmin edilen tutardan iskonto yapılmaması kaydıyla,…………değişiklik yapmak, gerektiğinde yapılan protokole bağlı olarak kanuni takibi sözleşme süresince durdurmak veya neticesiz bırakmak, teminatlar ya da sonradan icra marifetiyle edinilen varlıklar üzerinde muhafaza tedbirinin uygulanıp uygulanmamasına karar vermek ile mevzuat çerçevesinde tahsil kabiliyetini artırmaya yönelik her türlü uygulamayı yapmaya yetkilidir.Yukarıda yazılanlardan anlaşıldığı üzere ;KGF teminatı yeterli olmayan işletmelere kefalet vermek suretiyle kredi alınmasını sağlayan bir sistem olup ;bankaların tazmin talebi kanuni takibe geçilmesi halinde yerine getirildiğinden alacaklı bankanın ihtiyati haciz isteminde hukuki yararının mevcut olduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda borçlu şirketin kredi hesabının kat edildiği, kat ihtarının asıl borçlu ve kefillere tebliğ edildiği,talep dilekçesi ekinde ki tebliğ şerhlerinden anlaşılmaktadır.İhtiyati haciz istemi genel kredi sözleşmesi ve kat ihtarına dayalı olarak yapıldığı ,kat ihtarına itirazın alacağın muaccel hale gelmesini engellemediği,ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ek kararda bir isabetsizlik görülmemiş, yerinde görülmeyen istinaf sebebleri nedeniyle muterizler vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Muterizler vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nun 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/02/2019