Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/295 E. 2021/159 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/295
KARAR NO : 2021/159
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/05/2018
NUMARASI : 2017/310 Esas-2018/642 Karar
DAVA: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/02/2021
Davanın reddine yönelik hükmün taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacılar vekili; davacılardan ….ltd Şti.’nin İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine konu çeki keşide ederek diğer davacıya taşınmaz alımı için verdiğini, diğer davacının da çeki … verdiğini, dava dışı … çeki ciro etmeden kaybetmesi üzerine İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde çek iptal davası açtığını ve çekin 22.09.2016 tarihinde iptaline karar verildiğini, davalı ile aralarında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, davalının çeki kötüniyetli ve hukuksuz bir şekilde ele geçirdiğini,takibin iptali ile davaya konu çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine ve davalının davacıların ticari hayatlarına zarar verdiğinden %20 tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davaya süresi içinde cevap vermemiş ancak duruşmadaki beyanında davacıların dayandığı taşınmaz satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu, dava dışı kişi tarafından açılan zayi nedeni ile açılan çek iptal davasında çekin vadesi gelmeden iptal kararı verildiğini ,dosyaya herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ: Mahkemece; davacıların çeki … verdiği, … çek arkasında bir cirosunun bulunmadığı, kaldıki davacıların TTK 818/1-e ve 687 maddesinden dolayı , çeki düzenleyen veya önceki hamillerden dolayı kendisine başvurulan kişinin önceki hamillerden biri ile kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri hamile karşı ileri süremeyeceği,ayrıca T.T.K.’nın 818/1 yollaması ve TTK 732 maddesi gereğince imzaların istiklali prensibinin olduğu ve davacılar tarafından imzaya yönelik bir itiraz da bulunmadıkları anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davacılar vekili,davaya konu çek üzerinde ödeme yasağı kararı bulunduğundan takibe konu edilemeyeceğini, mahkemenin yeterli inceleme yapmadan karar verdiğini, kararın kaldırılarak menfi tespit talebinin kabulüne ya da yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.2-Davalı vekili , ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu ancak davacıların kötüniyet tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı tarafından icra takibine konu çeke dayalı olarak borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.Kural olarak kambiyo senetleri soyut borç ikrarını içerir. Kambiyo senetlerinde soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senediyle borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu HMK 190 maddesi gereğince ispat etmekle yükümlüdür. TTK’nın 818/1-e maddesi yollamasıyla aynı yasanın 687/1. maddesine göre ise, poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri, hamilin poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini kanıtlamadıkça, başvuran hamile karşı ileri süremez. Somut olayda davacı …. Ltd. Şti.’nin keşidecisi olduğu … Beyoğlu Şubesine ait 25.10.2016 keşide tarihli 130.000-TL’lik çekin davacı … emrine düzenlendiği, çek arka yüzünde lehdar …’ın ciro imzasından sonra, davalı …’ un imzası bulunmaktadır.Davacıların çekteki imzalara yönelik bir itirazları yoktur. Çekin süresi içinde davalı tarafından bankaya ibraz edildiği , çek arkasında İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/426 Esas Sayılı dosyası ile ödeme yasağı bulunduğundan işlem yapılmadığı şerhi bulunduğu ve çekin İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe konu edildiği anlaşılmıştır. Davacılar tarafından dava konusu çekle ilgili dava dışı … tarafından çek iptal davası açıldığı ve mahkemece anılan dosya getirtilmeksizin karar verildiği istinaf sebebi yapılmış ise de ; zayii nedeniyle açılan iptal davaları hasımsız davalar olup davalının o davada taraf olmadığından davalı yönünden kesin hüküm teşkil etmeyecektir. Davacılar vekili tarafından dava konusu çekin taşınmaz alımı için 3. kişiye verildiği iddia edilmiş ve lehdar ve üçüncü kişi arasında imzalanan harici satış sözleşmesi ibraz edilmiş ise de dava konusu çekin T.T.K.’nın 780. maddesindeki zorunlu unsurları taşıdığı, T.T.K.’nın 818/1-E maddesi atfı ile 687 maddesi gereğince davacıların poliçeden dolayı kendisine başvuran davalıya karşı düzenleyen ve önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğan şahsi ilişkiye dayalı defi olan sözleşmeyi ileri süremeyecekleri, aynı maddenin son cümlesi gereğince davalının poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğine dair bir iddia da bulunmadığı,davacılar vekili tarafından mahkemenin yeterli arastırma yapmadığını ileri sürmüş iseler de ,davalı bakımından çekin … verildiği iddiasının ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş,davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Davalı vekili davalı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmemesi yönünden hükmü istinaf etmiştir.Somut olayda mahkemece 22.02.2018 tarihinde İİK 72/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilerek icra dosyasına yatırılacak paranın alacaklıya öödenmemesine karar verilmiş, teminat yatırılarak ihtiyati tedbir kararı infaz edilmiştir. Buna göre İİK ‘nun 72/4 maddesi uyarınca davalı yararına tazminat koşulu gerçekleştiği anlaşılmakla ,bu hususta karar verilmediği anlaşılmakla davalı vekilinin bu hususa yönelik istinaf nedeni yerinde bulunmuştur.Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin başvurusunun kabulüne,,bu hata/eksiklik nedeniyle yeniden yargılama gerekmediğinden ile hükmün kaldırılmasına yeniden hüküm verilerek davanın reddine ,%20 oranında tazminatın davacılardan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nın 353(1)-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/310 Esas-2018/642 Karar sayılı ve 14/05/2018 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “İspatlanamayan davanın reddine , %20 oranında hesaplanan 26.000‬-TL icra inkar tazminatının davacıdan tahsiliyle davalıya ödenmesine” İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak;”Aınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının davacılar tarafından yatırılan 2.220,08-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.160,78‬-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Davalı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 13.150-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine”İstinaf yoluna başvuran davacılardan alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90-TL nin mahsubu ile bakiye 23,40-TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 04/02/2021