Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/283 E. 2019/202 K. 18.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/283
KARAR NO : 2019/202
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/11/2018 (Ek Karar)
NUMARASI: 2018/1108 D.İş 2018/1100 Karar
İHTİYATİ HACİZ TALEP EDEN
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/02/2019 (03/03/2019 yazım tarihli )
İtiraz üzerine 23/11/2018 tarihli ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ek kararın muterizler vekilince istinafı üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP : Alacaklı vekili; borçluların müvekkiline verdiği 21/11/2017 düzenleme tarihli, 20/09/2018 vadeli 11.500.000-TL bedelli bono bulunduğunu, rehinle teminat altına alınmamış olan alacak için İİK 257 maddesindeki şartların gerçekleştiğini, 792.685,22 -TL için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İTİRAZ: Muterizler vekili itirazında,ihtiyati haciz kararını ödeme emri sonrası öğrendiklerini, ödeme emri ekinde bono suretinde ödeme gününün yazılı olmadığını, vadesi belli olmayan bononun kambiyo vasfı taşımadığını, bono sureti üzerinde yetkili mahkemenin gösterilmediğini, müvekkillerinin adreslerinin Büyükçekmece ve Silivri mahkemeleri yetki alanlarında kaldığını haciz kararının yetkisiz mahkemece verilmiş olduğunu ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, senet aslı ve dosyadaki örneği ile takip dosyası kapsamına göre senedin tüm zorunlu unsurları içerdiği, itiraz edenlerin senedin sonradan ve anlaşmaya aykırı doldurulduğu yönündeki iddiaları bakımından yazılı bir delil bulunmadığı, ayrıca Yargıtay 12. HD’nin 12.03.2018 tarih ve 2017/3519 esas, 2018/2327 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; senedin tacirler arasında tanzim edildiği yetki şartının geçerli olup, ayrıca bonodaki bu yetki şartının avalistleri de bağlayacağı gerekçesiyle, İİK 265.madde kapsamında bulunmayan itirazların reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Muterizler vekili; takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, ödeme emri ekinde tebliğ edilen senet fotokopisinde yetki şartı bulunmadığını, bunun delil olarak sunulmasına rağmen mahkemece delil sunulmadığından bahisle itirazın reddi kararının hatalı olduğunu, HMK’na göre yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahısların sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlendiğini, sözleşmenin konusunun ticari iş olmasının gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermediğini, ödeme emri ekinde müvekkillerine gönderilen bono fotokopisinde ödeme günü bulunmadığını, vadesi belli olmayan bononun kambiyo vasfı taşımadığını ve ihtiyati hacze konu edilemeyeceğini,eksik kısımların bonoya sonradan eklendiğini belirterek istinaf nedenlerinin kabulü ile kurulan hükmün müvekkiller lehine kaldırılmasına veya dosyanın mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İİK 265/3.maddesi uyarınca mahkeme ihtiyati hacze itirazı gösterilen sebeblere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.Muterizler vekilinin itirazı iki noktada olup mahkemenin yetkisine itiraz ile takibe dayanak bono da vade bulunmadığı,vadenin senede sonradan eklendiğine yöneliktir. Talebe dayanak bono’nun keşidecisi şirket olup diğer muterizler aval verenlerdir.TTK’nun 702/1. maddesi gereğince, aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi sorumlu olur.Diğer taraftan 6100 sayılı HMK’nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” hükmüne yer verilmiştir.Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar, sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Bu durumda, HMK’nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlendiği belirlenen yetki sözleşmesi geçerli olup, aval verenleri de bağlayacağından mahkemenin yetkisine itiraz yerinde bulunmamaktadır.6102 sayılı TTK’nun 776. maddesi uyarınca; vade, bononun unsurlarından olsa da, aynı Kanun’un 777/2. maddesi gereğince, vadesi gösterilmemiş bir bono, görüldüğünde ödenmesi şart bir bono sayılır. TTK’nun 778. maddesinin göndermesi ile bonolarda da uygulanması gereken aynı Kanun’un 704. maddesine göre ise, görüldüğünde ödenecek bononun, düzenlenme tarihinden itibaren bir yıl içinde ödenmek üzere ibrazı zorunludur. Bir başka anlatımla, vade unsurunu taşımayan senedin, TTK’nun 704. maddesinde belirtildiği üzere, görüldüğünde ödenecek bono olarak düzenlendiğinin kabulü gerekeceğinden, bu eksiklik senedin bono olma vasfını etkilemez. Vadesi gösterilmemiş bononun bir yıl içinde ibraz edilmemiş olması, zamanaşımı müddeti dolmadıkça senet keşidecisini sorumluluktan kurtarmaz. Senedin süresi içinde, yani keşide tarihinden itibaren bir yıl içinde ibraz edilmemesi, vadenin geçirilmesi hükmünde olup, bu halde rücu hakkı düşeceğinden cirantalara müracaat edilemez. Fakat zamanaşımı süresi dolmadıkça senedi düzenleyen borçlunun sorumluluğu devam eder . Somut olayda senette vade tarihi bulunduğu ,olmadığı kabul edilse dahi senedin düzenlenme tarihinin 21.11.2017 tarihi bulunduğu ve alacaklı tarafından 27.9.2018 tarihinde keşideci ve aval verenlere karşı ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu gözetildiğinde TTK 704 gereği 1 yıl içerisinde ibraz edildiğinin anlaşıldığı, muterizler vekilinin itiraz sebeblerini yerinde görmeyerek reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı ;muteriz borçlular vekilinin istinaf nedenleri yerinde bulunmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Muteriz borçlular vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 44,40- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50- TLharcının muterizlerden alınarak hazineye gelir kaydına,Ek karardan sonra alacaklı yan gider avansından karşılanan 79,50 TL yargı giderinin muterizlerden alınarak alacaklıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/02/2019