Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/262 E. 2019/260 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/262
KARAR NO : 2019/260
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/09/2018
NUMARASI : 2018/914 E.-2018/981 K.
DAVA : Alacak (Ticari Satım Sözleşm. Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/02/2019
İlk derece mahkemesince davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 15/11/2008 tarihli sözleşme uyarınca müvekkilinin davalıdan makine ve ekipmanlar satın aldığını, müvekkilinin sözleşme uyarınca davalıya 288.000-USD ödeme yaptığını, ancak davalının makine ve ekipmanları teslim etmediğini ileri sürerek davalıya ödenen 288.000-USD’nin faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davayı açan kişinin davalıya borç para verdiği iddia edilen şirketin yetkilisi olduğu, dosyaya sunulan vekaletnamenin de şahıs adına düzenlenmiş olduğu, oysa davalıya borç olarak verilen paranın iadesini isteme hakkının şirket yetkilisi veya ortaklarına ait olmayıp şirkete ait olduğu gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir Bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi içeriğinden, eklerinden ve sözleşmeden anlaşılacağı üzere davacının …. Anonim Şirketi olduğunu, …. ise şirketin kurucusu ve yetkilisi olduğunu ve adının şirket yetkilisi olarak yazıldığını, dosyada bulunan vekaletnamede …. şirket kurucusu olarak belirtildiğini, mahkemece dava dilekçesi ve vekaletname açık bulunmamışsa gerekli açıklamayı yapmaları ve eksikliği gidermeleri için süre verilmesi gerektiğini, davanın doğrudan usulden reddinin doğru olmadığını belirterek hükmün kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, Ticari Satım Sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen mal bedelinin iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesi incelendiğinde, davacı olarak “……..”un gösterildiği, dilekçe içeriğinden de şirket adına talepte bulunulduğunun görüldüğü, dolayısıyla davanın …. Anonim Şirketi adına açılmış olduğu anlaşılmaktadır. Dosyaya sunulan vekaletnamenin ise, davacı şirket kurucusu olan ………. tarafından verilen yetkiye istinaden davacı şirket adına düzenlendiği görülmüştür. O halde ilk derece mahkemesince davanın … Anonim Şirketi adına açıldığı, dolayısıyla aktif husumetin bulunduğu gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvusunun kabulü ile, hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/09/2018 tarihli 2018/914 Esas-2018/981 Karar sayılı hükmünün, HMK.’nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafça yatırılan 35,90- TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 28/02/2019