Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2442 E. 2022/927 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2442
KARAR NO: 2022/927
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/10/2019
NUMARASI: 2018/378 Esas – 2019/928 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/06/2022
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalıya kumaş satımları sonucu düzenlenen fatura bedellerinden 31.619,39-TL’lik kısmın davalı tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin yetki itirazında bulunması üzerine yetkili Gaziosmanpaşa … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasında takibe devam edildiğini,yetkili icra dairesinde gönderilen ödeme emrinden sonra da davalı şirketin borca haksız itiraz ettiğini, bu nedenle davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan aldığı malın karşılığını ödediğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını,davacı şirketin 31.619,39-TL alacak bakiyesi olduğuna dair verilen beyanın gerçeğe uymadığını, müvekkili şirketin sunulan cari hesap ekstresi incelendiğinde davacı şirkete toplamda 59.395,83-TL borcu olduğunu ve banka dekontu incelendiğinde 13/11/2017 tarihinde ilgili borcun ödendiğinin görüleceğini, tüm bu bahsedilen hususlar dikkate alındığında müvekkili şirketin herhangi bir borcunun olmadığını ayrıca davacı şirketin edimlerini süresinde ve gereği gibi yerine getirmediğini, davacı şirketin ayıplı ürünler göndermesi sebebiyle müvekkili şirket tarafından faturalar düzenlendiğini,faturaya konu malların davacıya teslim edildiğini, davacı tarafın kötü niyetli olarak işi geciktirmesi, eksik ve hatalı işler yapmasına rağmen kestikleri faturaları cari hesaba işlememiş olması nedeniyle 31.619,39-TL bakiye olduğundan bahisle haksız olarak icra takibi başlattığını beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı tarafın davalı tarafa kumaş sattığı, davalı tarafın da bu kumaşlar ile dava dışı bir şirkete ürün yapacağı ancak davacı tarafın işi geciktirdiği ve ayıplı ürünler gönderdiği, bunun üzerine davalı tarafça yedi tane iade faturası kesildiği, davacı tarafın bu faturalardan üçünü kabul ettiği, …, …, … ve … seri numaralı faturaları kabul etmediği, fatura içerikleri incelendiği düğme, askılı koli, işçilik-nakliye-tekniker gideri ve ceket malzemesi-ceket kâr kaybı olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın söz konusu iade faturalarının düzenlenebilip düzenlenemeyeceğine ilişkin olduğu, bir kısım iade faturalarının davacı tarafından kabulü karşısında davacı tarafın işi geciktirdiği ve ayıplı ürünler gönderdiğinin taraflar arasında ihtilaflı olmadığı bu nedenle kusurlu olanın davacı taraf olduğu,davalı tarafın alınan kumaş ile sipariş gerçekleştireceği düşüncesiyle başka bir siparişte kullanılamayacak ürünler için davacı tarafa iade faturası kesmekte haklı olduğu yine bu saik ile yaptığı işçilik,nakliye,ceket malzemesi-ceket kâr kaybı talebinde de haklı olduğu gerekçesi ile davacının davalıdan isteyebileceği bir bedel olmadığı belirlenerek davanın reddine, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve ihtilaf konusunun yargılamayı gerektirmesi sebebiyle davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalı tarafın yapılı mal iddiasını ispatlar nitelikle bir belge sunamadığını, ayıplı olduğu ileri sürülen kumaşlar sebebiyle herhangi bir zarara uğramadığının davalı tarafından ikrar edildiğini, mahkemece alınan her iki raporda da müvekkilinin alacaklı olduğu tespit edildiğini, buna rağmen mahkemece raporlar görmezden gelindiğini, davalı taraf, ayıplı olduğunu ileri sürdüğü ürünleri müvekkili firmaya teslim etmediğinden müvekkiline karşı halen borçlu konumda olduğunu, delillerin görmezden gelindiğini ve davalının soyut beyanlarına göre hüküm tesis edildiğini, kararın haksız ve gerekçesiz olduğunu bu sebeplerden dolayı kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; İİK m. 67 hükmüne dayalı olarak açılmış olup; davacı-satıcı ile davalı- borçlu arasındaki ticari nitelikteki kumaş cinsi emtia alım- satım sözleşmesinden kaynaklanan ”31.619,39-TL 06.12.2017 tarihli cari hesap alacağı ve takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacağa işleyecek yıllık % 9 faiz ve takip fer’ilerinin” tahsili için davacı- alacaklının başlattığı Gaziosmanpaşa … İcra Dairesi’nin … esas sayılı ilamsız takibe karşı davalı- borçlunun ödeme emrine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. İncelenen davacı ticari kayıt ve defterlerine göre, davacının davalıdan kumaş satımı nedeni ile 31.619,39-TL cari hesap alacağı, davalı ticari kayıt ve defterlerine göre ise, davalının davacıdan 36,15-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasında ticari nitelikte kumaş alım- satım akdinin bulunduğu ve dava konusu bedele ilişkin kumaş cinsi emtiaların davalıya teslim edildiğinde ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı tarafından dosyaya sunulan kumaş teslim tarihinden önce yapılmış e-mail yazışmaları 3. kişi alıcı firma ile 2 Haziran ve 8 Haziran tarihli mal tesliminden önceki yazışmalar olup, mal tesliminden sonra yapılan 25.09.2017 tarihli yazışmada (…com,..(g.mail.com) mail adreslerinin de dahil olduğu 3. kişi alıcı firma arasında “… 3228 adet erkek ceket siparişimizin … kumaşcısı’ndan üretilen kumaş 470 metre farklı desen çıkmıştır. 303 metre de siparişi eksik ürettiği tespit edilmiştir. …’te kesimlerimiz bitti, üretimdeyiz. 48;420 adet, 50;420 adet, 52;420 adet, 52;420 adet, 56;817 adet toplam 2497 adettir.” şeklindedir. Yazışmada farklı desen olduğu belirtilen 470 metre kumaş için davalı tarafından 13.10.2017 tarihli 44126 numaralı sipariş harici farklı desen çıkmış olduğundan iade ibareli fatura düzenlendiği ve bu faturanın da davacı kayıtlarında olduğu tespit edilmiştir. Davacı da hatalı desen nedeniyle iade edilen kumaşları teslim alarak bu miktar kadar düzenlenen iade faturasını kabul ettiklerini beyan etmektedir. 6102 sayılı TTK’nun 23/1-c maddesi gereğince; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda 6098 sayılı TBK’nın 223/2. maddesi uygulanır. TBK’nın 223. maddesine göre; alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. TBK’nın 227. maddesinde ise satılanın ayıplı olması halinde alıcının seçimlik hakları; “satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme” olarak belirlenmiştir. Davalı tarafça kumaşlarda iade edilen kumaşlar haricinde ne suretle ayıp bulunduğuna dair bir açıklama yapılmamış ; malları teslim ettiği 11.08.2017 tarihinde veya sonrasında teslim edilen ve iade faturası düzenlenen kısım dışındaki kumaşların ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarı bulunduğuna ilişkin başkaca bir delil sunulmamıştır. Ayıplı olduğu ileri sürülen kumaşlarda incelemeye sunulmamıştır. 25.09.2017 tarihli 3. kişi alıcı firma ile yapılan yazışmada “2.497 adet ceketin …’te kesimlerimiz bitti, üretimdeyiz” bilgisine göre kumaşların ayıplı olduğuna ilişkin davalı savunması ispatlanamamıştır.Düzenlenen iade faturaları ,ceket malzemesi ,kar kaybı,işçilik gideri ,nakliye gideri,58.000 adet düğme iadesi,askılı koli iadesi gibi neye ilişkin olduğu açıklanamayan belirlenemeyen açıklamalar ile tanzim edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre davalı davacıdan satın aldığı kumaşların bedelini davacıya ödemekle yükümlüdür.Davacı tarafından teslim edilen kumaş bakiye bedelinin 31.619,39-TL olduğu belirlenmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalının ödeme emrine vaki itirazının haksız olduğu sonucuna varılmakla, davacı vekilinin istinaf nedeni haklı bulunmuş,yapılan hata/eksiklik nedeniyle yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden kararın kaldırılarak; davanın kabulüne, itirazın iptaline, davacı lehine alacağın %20’si oranında icra- inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/378 Esas – 2019/928 Karar sayılı ve 15.10.2019 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kabulüne; Davalının Gaziosmanpaşa … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takipte ödeme emrine vaki itirazının iptali ile takibin ödeme emrinde yazılı koşullarla devamına, Davacı lehine alacağın %20’si oranında 6.323,88-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” İlk derece Mahkemesine ilişkin olarak; “Alınması gereken 2.159,92‬-TL karar harcından, peşin yatırılan 539,99-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.619,93‬‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yatırılan 575,89‬‬‬‬‬-TL peşin harçların davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, Davacı tarafından sarf edilen 1.200-TL bilirkişi ücreti, 113,20-TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.313,20-TL yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı vekili için takdir olunan 5.100-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,” Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Davacı tarafından sarf edilen 40,13-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, H.M.K.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 16/06/2022