Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2423 E. 2022/657 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2423
KARAR NO : 2022/657
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2019
NUMARASI: 2017/1138 Esas 2019/203 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkil banka ile dava dışı kredi lehtarı … İnş… Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalıların da işbu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borcun ödenmemesi üzerine Bakırköy 37. Noterliğinin 07/10/2016 tarihli ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini, borcun verilen süre içinde ödenmemesi üzerine bu kez İstanbul 30. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 300.000-TL alacak için ilamsız takip başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalıların itirazının iptali ile davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece;yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda; davacı banka ile dava dışı kredi lehtarı şirket arasında 1 adet genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi ile 3 adet de limit artırımı olmak üzere toplam 8.000.000-TL limitli sözleşme imzalandığı, işbu sözleşmeyi davalı/kefillerin de 8.000.000-TL kefalet limiti ile imzaladıkları, dava dışı kredi lehtarına taksitli ticari kredi ve kredili mevduat hesabı kredisi kullandırıldığı, Bakırköy 37. Noterliğinin 07.10.2016 tarihli ihtarnamesi ile kredi hesabının kat edildiği,kat ihtarının davalılara 08/10/2016 tarihinde tebliğ edildiği, verilen süre sonunu müteakip 16/10/2016 tarihli itibariyle davalıların temürrüde düştüğü,temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan alacak tutarının 3.050.578,47-TL olduğu, taleple bağlı kalınarak 300.000-TL asıl alacak için itirazın iptali ile asıl alacağa yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi ve %5 gider vergisi işletilerek takibin devamına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; mahkemece temerrüt faizinin %30,24 olarak belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, sözleşmenin ilgili maddesinde bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizi ödeneceğinin hükme bağlandığını, işletilen en yüksek cari faiz oranı dikkate alınarak %40 temerrüt faizi talep ettiklerini belirterek, kararın temerrüt faizi yönünden kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacının asıl alacak talebi mahkemece tamamen kabul edildiğinden, istinaf konusu ,alacağa uygulanacak temerrüt faizi oranına ilişkindir. Bilirkişi raporunda kredi borcuna uygulanan akdi faiz oranının KMH yönünden %24,24, taksitli ticari kredi yönünden ise %11,28 olduğu tespit edilmiştir. Taraflarca imzalanan genel kredi sözleşmesinin temerrüt faizine ilişkin 10.5 maddesinde, temerrüt halinde temerrüt tarihinde bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında temerrüt faizi ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda;alınan bilirkişi raporunda; takip tarihi itibariyle davacının KMH alacağının %30,24 oranda temerrüt faizi işletilerek yapılan hesaplamada 1.568.616,05-TL, taksitli ticari kredi alacağının ise %38 temerrüt faizi üzerinden 1.340.324,16-TL olduğu, dava tarihinden sonra borca mahsuben toplam 414.910,60-TL tahsilat yapıldığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafça, tespit edilen toplam alacak miktarından az olmak üzere 300.000-TL asıl alacak ve %40 oranında temerrüt faizi istemiyle takip başlatılmıştır. KMHndan kaynaklanan alacak bakımından TCMB’nin 2006/1 sayılı tebliği gereğince TCMB tarafından kredi kartları için tespit edilip yayımlanan akdi ve temerrüt faizi oranlarının uygulanması gerekmekte olup, bu oran temerrüt tarihi itibariyle %30,24’tür. Davacı tarafça, taksitli kredi bakımından uygulanacak en yüksek faiz oranına ilişkin Merkez Bankasına yapılan bir bildirim sunulmadığı gibi, söz konusu krediye uygulanan faiz oranından daha fazla oranda cari faiz uygulandığına dair herhangi bir kayıt ve belge de sunulmamıştır. Bankacı bilirkişi tarafından ise temerrüt tarihi itibariyle borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek faiz oranı %19 olarak tespit edilmiştir. Bu durumda taksitli ticari kredi alacağı nedeniyle uygulanması gereken temerrüt faizi oranı, genel kredi sözleşmesinin temerrüt faizine ilişkin 10.5 maddesi hükmü doğrultusunda (19×2) %38’dir. Davacı tarafça takip talebinde %40 oranında temerrüt faizi talep edilmiş ise de; takip talebinde ve işbu davada dava konusu edilen kısmi alacağın kredili mevduat hesabı veya taksitli ticari krediden kaynaklandığı hususunda bir açıklık yoktur. Bu durumda işbu dava bakımından borçlu lehine olmak üzere dava konusu alacağın KMH ndan doğduğunun kabulü ile alacağa kredili mevduat hesabı bakımından uygulanması gereken yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmesi isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, istinaf nedeni yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 28/04/2022