Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2418 E. 2022/780 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2418
KARAR NO: 2022/780
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2019
NUMARASI: 2017/677 Esas – 2019/1188 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/05/2022
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin … firmasının yetkili dağıtıcısı olduğunu, müvekkilinin alt bayileri ile pos makinesine ilişkin sözleşmeler yaparak çalıştığı bankalarla anlaştığı avantajlardan bayilerin de yararlanmasını sağladığını, bayilerin kendi işyerlerinde müvekkiline ait posları kullandıklarını, ancak müvekkilinin üye işyeri sözleşmesi bulunan davalı … tarafından sözleşmesi feshedilerek müvekkilinin kara listeye alınmasına neden olunduğunu,davalının eyleminin TBB nin Mesleki Tanzim Kararına aykırı olduğunu, bu kararda belirtilen bir fiktif işlem bulunmadığı gibi TBB Fiktif İşlem Değerlendirme Komitesinin de bu konuda bir kararının bulunmadığını, fiktif işlem yaptığı iddia edilen Gaziantep’deki bayinin sözleşmesinin müvekkili tarafından iptal edildiğini, davalının hiç bir araştırma yapmadan keyfi davranarak müvekkiline bilgi verilmeden işlem yapıldığını,ticari güvenilirlik ve itibarını kaybettiğini belirterek, davalının bu yöndeki bildiriminin kaldırılarak müvekkilinin kara listeden çıkarılmasına, 20.000-TL manevi tazminat ile şimdilik 1.000-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili;müvekkilinin sözleşmeyi IV. madde gereğince haklı nedenle feshettiğini, pos cihazının belirtilen adres dışında kullanıldığını, 14.07.2014 tarihinden sonra Gaziantep ilinde ikamet eden kişilerin kartlarının kullanılmadığını, 24.10.2014 tarihinde açılan üye iş yerinde de şüpheli işlemlere devam edildiğini, işlem yapıldığı gün karta ödeme yapılması ile, kart ödeme borcunu ödeme sorunu yaşayanların ya kart borcunu öteleme ya da işlemi taksitlendirerek kart borcunu yapılandırdıklarının görüldüğünü, Gaziantep’deki firmaya yapılan işyeri ziyaretinde de çevredeki esnaftan işyerinde pos tefeciliği yapıldığı bilgisi alındığını, tüm bu incelemelerden sonra pos cihazının iptal edildiğini, müvekkilinin tespit ve incelemelerinin davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini gösterdiğini, sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, ayrıca inceleme sonucunda işyerinde kullanılan kartların istihbarat olumsuzluğu olan başka işyerlerinde de kullanıldığının, gelir düzeyi ile işlem tutarlarının uyumlu olmadığının, şüpheli kullanımlar sonucu ani ciro artışı olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin tek taraflı fesih hakkının bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece;taraflarca 24.02.2014 tarihinde işyeri üyelik sözleşmesi imzalandığı ve sözleşmenin davalı banka tarafından 18.02.2015 tarihinde feshedildiği, bilirkişiler tarafından yapılan incelemede davacının davalı bankadan temin ettiği ve sözleşme gereğince belirlenen Üsküdar adresinde kullanması gerekirken 21.05.2014 tarihinde Gaziantep’te, yine aynı tarihte Beykent Gaziantep’te, 28.05.2014 tarihinde Şahinbey Gaziantep’te kullanıldığı, raporda belirlenen … no.lu kartın 03.12.2014 ve 02.01.2015 tarihlerinde Gaziantepde kullanıldığı, … no.lu kartın kart borcu olduğu halde çekim yapıldığının belirlendiği ,kart kullanımının şüpheli olduğunun davalı tarafından tespit edilmesi ile sözleşmenin 4. Maddesi gereği haklı olarak feshettiğinin belirlendiği,kartların yalnızca mal hizmet alımında kullanılacağının,nakit kullanımda bulundurulmayacağının düzenlendiği, davalı bankanın çalışmayı sonlandırdığı firmalar ile bilgilendirmeyi BKM’ye bildirim yapma zorunluluğunun bulunduğu,davalı tarafından yapılan istihbarati incelemede olumsuzluklara rastlandığının bildirildiği, davacının sözleşmeyi ihlal ettiği, tazminat isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; davalının tek taraflı ve nedensiz olarak üye işyeri sözleşmesini feshetmesi nedeniyle müvekkili şirket hakkında kara liste kaydı oluşturulmasını sağladığını, davalı bankanın, şüpheli olduğunu iddia ettiği işlemler ile ilgili olarak müvekkilinin savunmasını almadığını ve müvekkiline bilgi vermediğini, bir işlemin fiktif işlem olarak değerlendirilebilmesi için TBB Mesleki Tanzim Kararı uyarınca belirlenen koşulların varlığının gerektiğini, davalının sözleşmeyi geçerli neden göstermeksizin feshinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin kara listeye alınması nedeniyle diğer bankaların da müvekkili ile sözleşmeleri feshederek pos cihazlarının iadesini talep ettiklerini,satışa sunulan ürünlerin bayiler aracılığıyla satıldığını, müvekkil şirketin ödeme – satış tespit etme yetkisi ve sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu olayda ileri sürülen kartın kart borcu var olduğu halde davacı şirketten çekim yapıldığı, bu şekli ile kart kullanımının şüpheli olduğu iddiasında söz konusu satış işleminin bayi tarafından yapıldığını, davalı bankanın … no’lu kartın kart borcu var olduğu halde davacı şirketten çekim yapılmasının şüpheli olduğu iddiasını ise kabul etmediklerini, zira söz konusu karttan işlem yapıldığı esnada, kart borcunun bilinmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin pos tefeciliği yapmadığını ve sözleşmeye aykırı davranmadığını, satış işlemlerinin denetiminin sözleşmesel ilişki nedeniyle davalı bankanın sorumluluğunda olduğunu,tek taraflı ve eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna karşı itirazlarının dikkate alınmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı banka tarafından davacıya tahsis edilen pos cihazının amacına aykırı kullanılarak fiktif işlem yapıldığının tespiti gerekçesiyle, üye işyeri sözleşmesinin feshi sonucunda, davalı banka tarafından Türkiye Bankalar Birliğine yapılan bildirimin kaldırılması ile fesih işlemi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı ile davalı banka arasında pos cihazı tahsis ve kullanımını da içeren üye işyeri sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin firmanın yükümlülükleri başlıklı IV. maddesinde; … banka tarafından belirlenecek kartların yalnızca mal ve hizmet alımı amacıyla kullanılacağı, firmanın, kart hamiline nakit vererek, karşılığında mal/hizmet alımı yapmış gibi harcama belgesi doldurup imzalatamayacağı veya kart hamilinden şifresini girmesini isteyemeyeceği, pos cihazlarını, 5237 TCK’nın 241. maddesi kapsamına girebilecek nitelikteki işlemlerde kullanamayacağı, aksi takdirde söz konusu uygulamanın posun amaç dışı kullanımı olarak değerlendirileceği, böylesi bir durumda bankanın sözleşmeyi haklı nedenle derhal feshederek pos cihazlarını iptal etme hakkının bulunduğu, sözleşmenin X. maddesinde; tarafların hiçbir neden göstermeksizin her zaman 30 gün öncesinde noter aracılığı ile bildirimde bulunmak suretiyle sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilecekleri, taraflardan birinin akde aykırı hareket etmesi halinde, diğer tarafın noter aracılığı ile yazılı bir bildirimde bulunarak ihlalin en geç bildirimin tebliğini takip eden 30 gün içerisinde giderilmesini talep edeceği, ihlalin 30 gün içinde giderilmemesi durumunda bildirimde bulunan tarafın, işbu sözleşmeyi belirten 30 günlük sürenin hitamında noter aracılığıyla ile göndereceği bir ihtarname ile tek taraflı olarak derhal feshetme hakkına sahip olduğu hususlarının düzenlendiği, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı banka tarafından 18.02.2015 tarihli ihtarname ile feshettiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı firmaya tahsis edilen pos cihazının belirtilen adres dışında Gaziantep ilinde kullanıldığı, kart hamilinin gerçekte mal-hizmet alımı yapmadığı şüphesi uyandıran, işlem tarihine yakın tarihte ödeme yapılan, geçmiş işlemlerinde de aynı şekilde ödeme yapılıp ardında işlem yapılan, ekstre borcunu bu şekilde bir sonraki aya öteleyen işlemler bulunduğu, davalının BKM’ye bildirim yapma zorunluluğunun bulunduğu, sözleşmeye göre bankanın sözleşmeyi feshetme hakkının bulunduğu tespit edilmiştir. Bu tespitler doğrultusunda davalı tarafından davacıya tahsis edilen pos cihazının amacına aykırı olarak kullanıldığı, fiktif işlemler yapılmak suretiyle kredi kartı borcu bulunan kart hamillerine gerçekte mal satışı yapılmadığı halde satış yapılmış gibi işlem yapıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin IV. maddesi gereğince davalı bankanın haklı nedenle fesih hakkının doğduğu, bu nedenle davalının fesih işleminin haklı nedene dayandığı, buna bağlı olarak davalı bankanın derhal fesih hakkın kullanmasının TMK’nın 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Türkiye Bankalar Birliğince bu konuda yayımlanan Tanzim Kararı gereğince davalı banka, bu durumu derhal Türkiye Bankalar Birliği ile Bankalararası Kart Merkezine bildirme yükümlülüğü altında olup, bu nedenle söz konusu bildirimin hukuka aykırılığından söz edilmesi mümkün değildir. Ayrıca bu konuda tarafların TBB Fiktif İşlem Değerlendirme Komitesine başvuru hakkı bulunsa da, başvuru zorunlu olmadığı gibi bankaca sözleşmenin feshi için komite tarafından bu konuda verilmiş bir karar bulunması zorunluluğu da yoktur. Davacı vekili, sözleşmenin her sayfasında müvekkilinin kaşe ve imzasının bulunmaması nedeniyle sözleşme hükümlerinin müzakere edilmemiş olduğu ileri sürülmüş ise de sözleşmenin uygulandığı tarafların kabulünde olup tahsis edilen pos cihazının amacına aykırı olarak fiktif işlemlerde kullanılması halinde sözleşmeye aykırı kullanım halinin aynı zamanda haklı fesih sebebi olduğu ,bir sözleşme hükmü bulunması gerekmediği dikkate alındığında davalı bankaya sözleşmeyi tek taraflı feshetme hakkı tanıyan sözleşme hükmünün haksız şart olduğunun ileri sürülmesi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle,davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 47,90-TL istinaf yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.26/05/2022