Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2416 E. 2022/682 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2416
KARAR NO: 2022/682
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/05/2019
NUMARASI: 2017/682 Esas 2019/585 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/05/2022
Davanın kısmen kabulüne-reddine ilişkin kararın davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirketin, çalışanları nezdindeki itibarına uygun olarak dayanışma bağını güçlendirmek amacıyla milli ve dini bayramlar ile yılbaşı gibi özel günlerde günün anlamına uygun olarak çalışanlarına hediye ve ikramiyeler verdiğini, bu kapsamda Ramazan ayında çalışanlarına katkı sağlamak için erzak yardımı yapma kararı alındığını, yapılan piyasa araştırması sonucunda davalı firmadan alım yapma tercih edilerek birim fiyatı 32,65-TL olan 1 no.lu Ramazan erzak paketinden 306 adet ve birim fiyatı 35,18-TL olan 4 no.lu Ramazan erzak paketinden 306 adet satın alınarak davalıya toplam 21.801,78-TL ödeme yapıldığını, ancak alınan erzakların çalışanlara dağıtılmasından sonra işçilerden gelen şikayetler üzerine yapılan araştırmada erzak kolisi içindeki pirinçlerin böcekli olduğunun anlaşıldığını, durumun davalı şirkete bildirilerek toplantı talep edildiğini, davalı şirketin görevlilerinin gelerek böcekli paketleri bizzat yerinde tespit ettiklerini, ancak müvekkilinin maddi ve manevi zararının tazmin edilmediğini, olay nedeniyle müvekkilinin ticari itibarının işçileri nezdinde telafi edilemeyecek şekilde zedelendiğini belirterek, 100-TL maddi tazminat ile 21.801,78-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, ayrıca TBK 58/2 maddesi gereğince davalının haksız eylemini kınayan ve müvekkili şirketin 306 çalışanından özür mahiyetinde bir kararın ülke genelinde dağıtılan en yüksek tirajlı 3 gazeteden birinde yayımlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 08.01.2019 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat istemi yönünden dava değerini 1.805,40-TL’ye çıkarmıştır.
CEVAP: Davalı vekili; davacının birim fiyatı 32,65-TL olan 1 no.lu erzak paketlerinden 306 adet ve yine birim fiyatı 35,18-TL olan 4. no.lu erzak paketlerinden 306 adet olmak üzere toplam 612 adet ürünü 24.06.2015 tarihinde müvekkilinden 21.801,78-TL karşılığında satın aldığını, akabinde davacı tarafından satın alınan 1 no.lu Ramazan erzak paketi içinde yer alan pirinç paketlerinin ayıplı olduğundan bahisle müvekkiliyle görüşme talep edildiğini, taraflar arasında yapılan görüşmede tamamen müşteri memnuniyeti gözetilerek ürünlerin muadiliyle ya da daha üst kalite bir ürünle derhal değiştirilmesinin teklif edildiğini, ancak davacının erzak kolilerini iade etmeksizin erzak kolileri için ödediği toplam bedel olan 21.801,78 TL’nin kendisine iade edilmesini istediğini, davacının bu talebinin kabul edilmediğini, bunun üzerine davacının bu kez bedelin iadesi veya çalışanlarına 70-TL değerinde hediye çeki verilmesini istediğini, oysa davacının ayıplı olduğundan bahisle şikayette bulunduğu ürün 1 no.lu erzak paketi içerisinde yer alan pirinç paketleri olup 4 no.lu erzak paketi içinde pirinç paketi olmadığı gibi 4 no.lu paketlere ilişkin herhangi bir şikayet de bulunmadığını, bu nedenle 4 no.lu erzak paketleri için ödenen bedelleri de kapsar şekilde toplam ödenen bedelinin iadesi talebinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, bunun üzerine müvekkilinin kusurlu pirinçlerin yerine 306 adet başka marka pirinç veya bedelinin iadesi ile davacının personeline özür mahiyetinde 306 adet bayramlık çikolata hediye etmek istediğini ilettiğini, ancak davacının bu teklifi de kabul etmediğini, davacının ticari itibarını zedeleyen bir durum bulunmadığından manevi tazminat talep koşullarının oluşmadığını, ayrıca davacının maddi tazminat yönünden belirsiz alacak davası açmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin özür talepleri kabul edilmediğinden davacının kararın yayımlanması talebinin müvekkilini kötülemeye yönelik olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacının davalı taraftan satın aldığı Ramazan paketlerinin çalışanlara dağıtılmasından hemen sonra 1 no.lu Ramazan paketi içindeki pirinçlerin böcekli olduğunun işçilerin bildirim ve şikayetleri üzerine yapılan inceleme sonucu tespit edildiği, kapalı vaziyette satışı ve çalışanlara teslimi yapılan 1 no.lu erzak paketindeki pirinçlerin satış anında böcekli olduğunun tarafların kabulünde olduğu, bilirkişi incelemesi sonucunda satışa konu 306 adet 1 nolu erzak paketindeki 1 kg’lık pirincin böcekli olduğu, bu hususun açık ayıp niteliği arz ettiği, davacının ayıplı ürün bedelinden kaynaklanan maddi zararınınn toplam 1.805,40-TL olduğunun tespit edildiği, davacı tarafın teslimden hemen sonra kolilerin açılması neticesinde ürünlerin böcekli olduğuna dair yasal süresi içinde ayıp bildiriminde bulunduğu, kişilik hakları haksız saldırıya uğrayan kimsenin manevi tazminat isteyebileceği, sözleşmeye aykırılık halinde de TBK’nın 58. maddesinin uygulanacağı, somut olayda davacının Ramazan ayı münasebetiyle işçilerine yaptığı erzak yardımı ile şirket içindeki yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma duygusunu güçlendirmeyi amaçlarken, davalıdan satın alınan pirincin böcekli çıkması nedeniyle bu amacını tam olarak gerçekleştiremediği, çalışanlarına karşı mahcup olduğu, ayrıca ayıplı ürünü içeren Ramazan paketi verilen işçilerin de işverenlerine karşı duygularının incindiği, işçiler nezdinde olumsuz bir etki ortaya çıktığı, bu nedenle davacı lehine manevi tazminat takdirinin gerektiği, ancak kınama yönünde karar oluşturularak gazetede yayınlanması talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 1.805,40-TL maddi tazminat ile 3.000-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline ,fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: 1-Davacı vekili; davalı şirketin kusurlu davranışıyla müvekkilinin yardım hareketinin amacına ulaşamadığını, bu nedenle çalışanları nezdindeki saygınlık ve itibarının zarar gördüğünü, mahkemenin takdir ettiği cüzi manevi tazminat miktarının manevi tazminatın amacıyla bağdaşmadığını belirterek, mahkemenin manevi tazminata ilişkin hükmünün kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı vekili; mahkemece maddi tazminata esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamanın hatalı olduğunu, bilirkişi tarafından dava konusu pirinç ürününe ait analiz raporlarının incelenmediğini, ürünün Türk Gıda Kodeksine uygun olduğunu, bilirkişi tarafından dava konusu pirincin satın alma tarihindeki birim fiyatı yerine daha sonraki tarihe ait birim fiyatının esas alınması sonucunda fazla hesaplama yapıldığını ve bu raporun hükme esas alındığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı tarafından davalıdan satın alınan ürünün ayıplı olması nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafından çalışanlarına dağıtmak amacıyla davalıdan satın alınan erzak paketi içerisinde bulunan pirinçlerin böcekli olduğunun davacının çalışanları tarafından şikayet yoluyla iletilmesi üzerine durumun davalıya ihbar edildiği, yapılan inceleme sonucunda pirinçlerin böcekli olduğunun tespit edildiği, bu durumun taraflar arasındaki yazışmalarla davalı tarafça da kabul edildiği, kapalı pakette satışı yapılan ürünün ayıplı olup bu durumun açık ayıp niteliğinde bulunduğu, davacının teslimden hemen sonra tespit edilen ayıba ilişkin olarak davalıya yasal süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, davacının çalışanlarına ramazan ayında gıda paketi hediye etmek amacıyla satın aldığı ürünün böceklenmiş çıkması nedeniyle çalışanları nezdinde düştüğü olumsuz durum nedeniyle ticari itibarının zarar gördüğü anlaşılmaktadır. Öncelikle maddi tazminata ilişkin olarak, HMK’nun 341/2 ve Ek-1 maddeleri gereğince 01.01.2019 tarihinden itibaren miktar veya değeri 4.400-TL’yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Somut olayda kabul edilen ve davalı tarafça istinaf edilen maddi tazminat miktarı 1.805,40-TL’den ibaret olup, kesinlik sınırı içerisinde olduğu anlaşılmakla; davalı vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça, verilen hüküm manevi tazminatın düşük olduğu nedeniyle istinaf edilmiştir. TBK’nın 58. maddesine göre; kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Aynı yasanın 114/2. maddesinde ise, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerinde de uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Söz konusu hükmün kapsamına manevi tazminat da girmektedir. Bu doğrultuda manevi tazminata hükmedilebilmesi için, borca aykırı davranışın alacaklının kişilik haklarını ihlal ederek manevi zarara yol açmış olması gerekir. Ancak her borca aykırılık hali kişilik haklarını zedeleyici nitelikte kabul edilemez. Bu nedenle somut olayın özelliklerine göre değerlendirme yapılması gerekir. Bu kapsamda somut olayda, davacı tarafından Ramazan ayında çalışanlarına gıda yardımı amacıyla dağıtılmak üzere satın alınan pirinçlerin böcekli çıkması nedeniyle davacının çalışanları nezdinde ticari itibarının zedelendiği sabit olup, davalının akde aykırı davranışı nedeniyle davacının çok sayıda çalışanları nezdinde manevi zarara uğradığı ve davacı yararına bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği açıktır. Ancak manevi tazminat takdir edilirken mahkemece; tarafların ekonomik durumu ve duyulan manevi üzüntü ve elemin derecesi dikkate alınarak, özellikle takdir edilen miktarın tarafların ekonomik ve sosyal durumu, tazminat yükümlüsünün aşırı yük altına sokulmaması, zenginleşme aracı kılınmaması, hissedilen manevi zararı düzeltecek teselli ve ruhi tatmini sağlayacak kadar olması gereklidir. Bu kıstaslar dikkate alındığında mahkemece takdir edilen 3.000-TL tutarında manevi tazminat somut olayın özelliklerine göre çok düşük miktarda olup, davacı yararına 10.000-TL manevi tazminata hükmedilmesinin somut olaya uygun olacağı ,davacının manevi tatmin duygusu elde edebileceği kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle; mahkemece 10.000-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken daha düşük tutarda manevi tazminata hükmedilmesi doğru değil ise de, yapılan hata/eksiklik yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün manevi tazminat bakımından kaldırılarak davacı yararına 10.000-TL manevi tazminata hükmedilmesine, kesinlik sınırı içerisinde bulunduğu anlaşılan maddi tazminata ilişkin hükme yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nın 346/1 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE, 2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/05/2019 Tarih 2017/682 Esas 2019/585 Karar sayılı kararın HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “1-Maddi tazminat talebinin kabulüne, ayıplı satış nedeniyle tespit olunan 1.805,40-TL maddi tazminatın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, 2-Manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 10.000-TL manevi tazminatın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,Davacının mahkeme kararının en yüksek tirajlı üç gazeteden birinde yayınlanması talebi ile fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 806,42-TL nispi karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 286,20-TL peşin ve 117-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 403,2‬0-TL’nin mahsubu ile bakiye 403,22‬-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafça peşin ödenen 447,6‬0-TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davacı tarafından yapılan 600-TL bilirkişi ücreti, 381,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 981,50-TL yargı giderinin, davanın kabulü oranında hesaplanan 491-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından yapılan 19,20-TL posta masrafının davanın reddi oranında hesaplanan 10-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına, Maddi tazminat bakımından davacı vekili için takdir olunan 1.805,40-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Manevi tazminat bakımından davanın kabul edilen kısmı üzerinden davacı lehine taktir olunan 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Manevi tazminat bakımından davanın reddolunan kısmı üzerinden davalı lehine taktir olunan 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ” İstinaf yoluna başvuran davacı ve davalı tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının (Davacı 44,40-TL, davalı 82,06-TL) istek halinde kendilerine iadesine, Davacı tarafından yapılan 16,50-TL istinaf yargı giderinden davanın kabulü oranında hesaplanan 10-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/05/2022