Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2414 E. 2022/680 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2414
KARAR NO: 2022/680
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2019
NUMARASI: 2018/582 Esas 2019/1064 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/05/2022
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin davalıya kumaş temin ettiğini, müvekkili işletmenin ticari ilişki sonunda davalı şirkete fatura keserek faturaları davalıya teslim ettiğini, davalının 04.05.2018 tarihi itibariyle müvekkili şirkete 72.573,29-TL bakiyesi kaldığını, tüm ikaz ve uyarılara rağmen kalan borcun ödenmemesi üzerine davalı hakkında Bakırköy … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacının sunduğu whatsapp yazışmalarının delil vasfı taşımadığını, davacının asıl amacının elinde kalan ürünleri müvekkiline zorla satmak olduğunu, müvekkili tarafından davacıya 30.04.2018 tarihli ve 150.000-TL bedelli çek verildiğini, çek bedelinin müvekkili tarafından 04.05.2018 tarihinde ödendiğini, ancak yapılmış olan ödemeye rağmen çekin müvekkiline iade edilmediğini, bu nedenle müvekkilinin davacıdan 77.746,54-TL alacaklı olduğunu, taraflar arasında cari hesap mutabakatı yapılmadığından, cari hesap alacağının takip konusu yapılmasının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; taraflar arasında cari hesap ilişkisinin mevcut olduğu, bilirkişi raporunda, tarafların ticari defter ve kayıtları arasında borç ve satılan mal bedeli konusunda ihtilafın mevcut olmadığı, davacı defterlerinde kayıtlı olan 150.000-TL bedelli çekin davalı defterlerine kayıt edilmediği, davalının tediye makbuzlarıyla beraber çeki davacıya 14.02.2018 tarihinde teslim ettiği, bu belgenin sıhhati konusunda davacının bir itirazının olmadığı, bu durum itibariyle çekin davacı şirkete teslim edildiği, şirketin kaşesinin yer aldığı, davacının çekin iade edildiğine dair ispata yarar delil de sunmadığı, davacının almış olduğu çeki davalının borcundan mahsup etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; davalı tarafından müvekkiline 150.000-TL bedelli çek verilmiş olup bu çek bedelinin davalı tarafından müvekkiline ödendiğini, bu ödemeler neticesinde müvekkilinin çeki tahsil etmediğini, çekin ibraz edilmediğinin tarafların kabulünde olduğunu, çek tahsil edilmediğinden çekin verilmesinin tek başına ödemenin yapıldığı anlamına gelmediğini, çek bedeli tahsil edilmediğinden cari hesaptan mahsup edilemeyeceğini, ayrıca müvekkili alacaklı olup hiçbir gerekçe olmaksızın müvekkili aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, cari hesap alacağına dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı tarafından davalıya kumaş satışı yapıldığı, satım ilişkisi nedeniyle oluşan cari hesap alacağına mahsuben davalı tarafından davacıya 14.02.2018 tarihinde imza karşılığı keşidecisi … Tekstil olan 30.04.2018 keşide tarihli ve 150.000-TL çekin verildiği, çek bedelinin 04.05.2018 tarihinde davalı tarafından davacıya banka yoluyla ödendiği, çekin davacı tarafından bankaya ibraz edilmediği, çekin ödeme sonrasında davalıya iade edildiği ileri sürülmüş olsa da bu hususun davacı tarafça kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde; davacı taraf defterlerinde davacının 72.252,61-TL alacaklı, davalının ticari defterlerinde ise davalının 77.746,54-TL alacaklı olduğu, 150.000-TL bedelli çekin davacı kayıtlarında iade edilmiş olarak kayıtlı olsa da davalı defterlerinde çekin iade alındığına dair kayıt bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda tarafların ticari defter kayıtları 150.000-TL bedelli çek dışında mutabık olup, uyuşmazlık bu çek bedelinden kaynaklanmaktadır. Davalı tarafından çek bedeline mahsuben davacıya 150.000-TL ödeme yapıldığı sabit olup, davacı tarafça çekin davalıya iade edildiği kanıtlanamamıştır. Ancak çekin davacı tarafça bankaya ibraz edilmediği ve bedelinin tahsil edilmediği de tarafların kabulündedir. Çek bir ödeme aracı olup, çekin alacaktan mahsubu için bedelinin tahsil edilmiş olması gerekir. Ancak çek davacı tarafça ödeme için ibraz edilmemiş olup, ibraz süreleri de geçmiş olmakla davacının artık kambiyo senedi vasfını kaybetmiş olan çeke dayalı olarak kambiyo takibi yapılması mümkün değildir. Bu durumda davacının banka yoluyla kendisine yapılan ödemeler dışında ayrıca çek bedelini de tahsil etmiş gibi kabulü ile davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Davalı tarafından yapılmış olan 150.000-TL ödemenin düşülmesi sonucunda tarafların birbirini doğrulayan ticari defter kayıtları doğrultusunda davacı 72.252,61-TL alacaklı olup, bu tutar üzerinden davanın kısmen kabulü gerekmektedir. Ayrıca davacı tarafından takipte işlemiş faiz talep edilmişse de, dava ve takip konusu alacak bakımından davalı takip öncesinde temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talep edilmesi mümkün değildir. Diğer yandan alacak likit olup davalı itirazında haksız olduğundan kabul edilen kısım yönünden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmekte iken, reddedilen kısım yönünden davacının takipte kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddi gerekir. Açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru değil ise de, yapılan hata/eksiklik yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde olduğundan istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına yeniden hüküm verilmek suretiyle “davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline,fazla istemin reddine ” karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/10/2019 Tarih 2018/582 Esas 2019/1064 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kısmen kabulüne, Davalının Bakırköy … İcra Dairesinin … esas sayılı icra takibine yönelik itirazının kısmen iptaline, takibin 72.252,61-TL asıl alacak üzerinden ve bu tutara takip tarihinden itibaren davacının talebiyle bağlı kalınarak yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazla istemin reddine, Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan %20 oranında 14.450,52-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 4.935,57-TL nispi karar ve ilam harcından mahkeme veznesine peşin yatırılan 1.239,38-TL’nin mahsubu ile bakiye 3.696,19-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafça peşin ödenen 1.275,28‬-TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davacı tarafından yapılan 650-TL bilirkişi ücreti, 137,20-TL posta masrafı olmak üzere toplam 787,20-TL yargı giderinin, davanın kabulü oranında hesaplanan 784-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, Davacı vekili için takdir olunan 10.192,84-TLnispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davanın reddolunan kısmı üzerinden davalı lehine taktir olunan 320,68-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davacı tarafından yapılan 75,40-TL istinaf yargı giderininin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/05/2022