Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2393 E. 2022/653 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA N : 2019/2393
KARAR NO : 2022/653
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/09/2019
NUMARASI: 2016/223 Esas 2019/900 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında düzenlenen bayilik sözleşmesinin sona ermesi nedeni ile davalı şirket tarafından müvekkiline 09.10.2013 tarihli ihtarname ile 15.07.2013 tarihli cari hesap mutabakatının gönderildiğini, ancak davalının cari hesap ekstresinde yer alan 11.571,58-TL ve 14.542,75-TL tutarlı faturaların müvekkilinin kayıtlarında yer almadığını, bu faturalardaki ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini, bu durumun davalıya 30.07.2013 tarihli cari hesap ekstresine kısmi itiraz ihtarı ile davalıya bildirildiğini, davacı tarafından ihtara yanıt verilmemesi üzerine 09.10.2013 tarihli ihtarname ile 26.113,33-TL fatura bedeli toplamının müvekkiline ödenmesinin ihtar edildiğini belirterek, 26.113,33-TL’nin 13.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin tüm bayilerinin stok sistemi üzerinden stoklarının izlenebildiğini, dava konusu faturaların davacının stoklarında gözüktüğünü, davacının teslim edilmediğini iddia ettiği malların taşınması için S.S 88 No.lu Kamyoncular Tankerciler ve Tırcılar Motorlu Taşıyıcılar Koop. tarafından kesilen taşıma irsaliyeleri ile … ve… adlı sürücülere taşıttırıldığını, bu sürücüler dinlenildiğinde ürünlerin davacıya teslim edildiğinin anlaşılacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; taraflar arasındaki ticari ilişki sona erdikten sonra davalı tarafça 15.07.2013 tarihli cari hesapta yer alan alacak bakiyesinin ödenmesinin talep edilmesi üzerine davacı tarafça borcun ödendiği ve 15.07.2013 tarihi itibariyle cari hesap bakiyesinin sıfır olduğu, daha sonra davacı tarafça, davalıya ait cari hesap ekstresinde yer alan 15.08.2011 tarih 489372 no.lu ve 11.571,58-TL tutarlı, 653422 irsaliye no.lu fatura ile 20.06.2009 tarih 253365 no.lu ve 14.542,75-TL bedelli, 081015 irsaliye no.lu faturaların davacı kayıtlarında yer almadığı bildirilerek cari hesap ekstresine bu faturalar yönünden itiraz edildiği, itiraza konu faturaların sevk irsaliyelerinde ürünlerin davacı tarafından teslim alındığına ilişkin herhangi bir kayıt ve imza bulunmadığı, davalının usulüne uygun tutulan ticari defterlerinde kayıtlı olan faturanın dayanağının da usulüne uygun olduğunun ispatlanmasının gerektiği, fatura düzenlenmesi ve dayanağı kanıtlanamayan bu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmasının ve faturaya itiraz edilmemiş olmasının tek başına akdi ilişkinin kanıtı olamayacağı, davada ispat külfetinin faturalar nedeniyle alacaklı olduğunu iddia eden davalının üzerinde olduğu, davalının faturalara konu malları davacıya teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerektiği, 653422 no.lu sevk irsaliyesine konu 15.08.2011 tarih, 489372 no.lu ve 11.571,58-TL bedelli faturada yazılı ürünlerin davacıya teslim edildiğine dair bir belge bulunmadığı, 081015 nolu sevk irsaliyesine konu 20.06.2009 tarih, 253365 no.lu ve 14.457,75-TL bedelli faturada yazılı ürünlerin teslimi ile ilgili olarak tanık olarak dinlenen taşımayı yapan … ürünlerin davacıya teslimi yapılarak irsaliyenin imzalattırıldığını beyan ettiği, ancak taşıma irsaliyesinde bu beyanların aksine malların teslim alındığına dair herhangi bir beyan ve imza bulunmadığı gibi, taşımayı yapan kooperatif tarafından da teslime ilişkin herhangi bir belgenin gönderilmediği, bu nedenle ürünlerin teslim edildiği ve taşıma irsaliyesine davacının imzasının alındığı şeklindeki tanık beyanı ile davalı tarafından dosyaya sunulan taşıma irsaliyesinin çelişkili olması sebebiyle teslim hususunda tanık beyanına itibar olunmadığı, faturalara konu malın davalıya tesliminin ispatlanamadığı, davalının cari hesap ekstresine dahil ettiği ve davacı tarafça davalıya çekilen ihtarname ile itiraza konu edilen faturalarla birlikte 13.07.2017 tarihi itibariyle taraflar arasındaki cari hesap bakiyesinin olması karşısında, davacı tarafça itiraza konu fatura bedellerinin davalıya ödendiği, davalı tarafın cari hesap ekstresinde itiraza konu faturaların yer alması karşısında davalı iyi niyetli sebepsiz yere ödenen iki adet fatura bedelinin davalıya çekilen ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacıya iadesinin gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili; davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmadığının tespit edildiğini, dava konusu malların davacının stoklarında bulunmasına rağmen ticari defterlerine işlenmediğini, usulüne uygun tutulmayan davacı ticari defterlerinin kendi lehine delil olamayacağını, bu durumda davacı tarafın iddialarına itibar edilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu iki adet fatura aslı, işbu faturaların teslimine ilişkin sevk irsaliyesi asılları ile davacı şirketle yapılan 30.06.2011 tarihli mutabakat raporunun dosyaya sunulduğunu, ancak bilirkişi raporunda dosyaya sunulan belgelerin incelenmediğini, taşımayı yapan sürücünün de tanık olarak alınan beyanında, söz konusu malların davacı tarafa teslim edildiğini beyan ettiğini, bilirkişi raporunda bu ürünlerin müvekkil şirket stoklarından çıkmış olduğunun belirtildiğini, bu durumda müvekkilinin stoklarından çıkan ürünlerin davacıya teslim edildiğinin açık olduğunu, 141578 numaralı taşıma irsaliyesi ile 15.08.2011 tarihinde … tarafından teslim edilen ürünlere ilişkin bu sürücünün tanık olarak dinlenilmesi taleplerinin mahkemece yerine getirilmediğini, bu nedenle kararın eksik incelemeye dayalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki bayilik ilişkisi kapsamında içeriği malların teslim edilmediği iddiasıyla, daha önce ödenmiş olan fatura bedellerinin iadesi istemine ilişkindir.
Kural olarak; fatura konusu mal veya hizmetin teslimini ispat külfeti satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Dolayısıyla satıcı, fatura konusu mal veya hizmetin alıcıya teslim edildiğini kanıtlamak zorundadır. Eldeki davada davacı; bayilik ilişkisinin sona ermesi nedeniyle dava konusu faturaların da yer aldığı davalı tarafın cari hesap ekstresinde yer alan iki adet fatura bedelinin de davalıya ödenmiş olduğunu, oysa bu faturalarda yer alan ürünlerin teslim edilmediğini iddia etmektedir. Bu durumda söz konusu faturalarda yer alan malların davacıya teslim edildiğini ispat yükü davalıya aittir. Davalı bu iddiasını, uyuşmazlığın miktarına göre yazılı delille kanıtlamalıdır. Bu kapsamda somut olayda; taraflar arasındaki ticari ilişkinin sona ermesini müteakip davalı tarafça en son 15.07.2013 tarihinde davacıya yapılan ödeme sonucunda davalı tarafından düzenlenen hesap mutabakatında tarafların cari hesap bakiyesinin sıfır olduğu, ancak davacı tarafça söz konusu hesap mutabakatına 30.07.2013 tarihli ihtarname ile, 20.06.2009 tarihli 14.542,75-TL tutarlı ve 15.08.2011 tarihli 11.571,58-TL tutarlı faturalar yönünden itiraz edildiği, bu faturaların da davalının cari hesap ekstresinde yer aldığı, dolayısıyla söz konusu faturalara konu malların davacıya teslim edilmemiş olması durumunda, davalının bu faturalar tutarınca davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiğinin kabulünün gerekeceği açıktır. Mahkemece alınan kök ve ek bilirkişi raporlarında; davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunan söz konusu iki faturanın davacının ticari defterlerinde yer almadığı, 2013 yılı sonu itibariyle davalının ticari defter bakiyesinin sıfır olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda ispat yükü üzerinde bulunan davalı, faturalarda yazılı malların davacıya teslimini kanıtlamalıdır. Ancak dosyaya ibraz edilen faturalar ile sevk irsaliyeleri ile taşıma irsaliyesinde teslim alan imzası bulunmamaktadır. Davalı tarafça teslim olgusu bakımından tanık deliline dayanılmış ise de, uyuşmazlık miktarı itibariyle iddianın yazılı delillerle kanıtlanması gerekmekte olup, başkaca yazılı bir delil sunulmamıştır. Uyuşmazlık konusu iki fatura konusu malların davacıya teslim edildiğinin kanıtlanamadığı, bu suretle davalının teslim ettiği mal bedellerinden fazla tahsilat yaparak davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiği, fatura bedellerinin davacıya iadesinin gerektiği anlaşılmakla, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yerinde olmayan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 1.783,80-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 445,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.337,85-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/04/2022