Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2387 E. 2022/933 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2387
KARAR NO: 2022/933
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/09/2019
NUMARASI: 2017/587 Esas 2019/728 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/06/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin davalıya ait işyerine aralarındaki sözleşme uyarınca “… KOMPRESÖR”ü kurduğunu, bu kompresörün satımı konusunda anlaştıklarını, sözleşme gereğince 6 ay içinde yapılacak deneme/ tahlil neticesinde sözleşmede açıkça belirlenen problemlerin oluşması durumunda davalı tarafın makinayı almaktan vazgeçebileceğinin kararlaştırıldığını,ancak sözleşmede açıkça belirlenen olumsuzluklardan hiçbirinin gerçekleşmediğini, davalı tarafından böyle bir iddianın dile getirilmediğini, makina ve eklentilerinin 18/08/2015 tarihinde davalıya teslim edildiğinin irsaliyelerle sabit olduğunu, sözleşme hükümleri gereği davalı şirkete sözleşmede belirlenen 12/08/2016 tarihli 390.414,80-TL bedelli bir adet fatura kesildiğini ancak fatura bedelinin davalı tarafından kendilerine ödenmediğini, satılan kompresör ve eklentilerinin davalı şirkete ait işyerinde mevcut olduğunun İstanbul 6.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/127 D.İş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, davalı şirketin söz konusu fatura bedelini ödememesi üzerine aleyhine İstanbul …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamını ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyete karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, taraflar arasında imzalandığı bildirilen sözleşmeler altında davacı ve davalı şirketin kaşe ve imzası olmadığını, davacı yönünden sözleşmeyi imzalayan şahsın davacı şirket yetkilisi olmadığını, öncelikle aktif ve pasif husumet itirazlarını ileri sürerek davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesini,sözleşmenin taraflar arasında kurulduğu kabul edilir ise, İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/140 D.İş sayılı dosyası ile söz konusu makinanın ayıplı olduğunun, çalışmadığının, sözleşme şartlarına uygun olmadığının tespit edildiğini, davacının dayandığını belirttiği irsaliyelerde müvekkili şirket imzasının bulunmadığını, yine satışın konsinye satış olduğunun belli olduğunu, dolayısıyla davacının satış iddialarını da kabul etmediklerini,ayrıca davacının taraflarına gönderdiği faturaya 19.09.2016 tarihinde Bakırköy … Noterliği vasıtasıyla … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile itiraz edildiğini, Bakırköy … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi işe deneme amaçlı ürünün iadesine hazır olunduğunun davacıya bildirildiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, faturanın davalı tarafın kayıtlarında mevcut olmadığı, davaya konu makine ve ekipmanların 18.08.2015 tarihli … numaralı sevk irsaliyesi ile davalıya teslim edildiği, anılan irsaliyede davalı şirketin kaşe ve imzasının mevcut olduğu, İstanbul 6 Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/127 D.İş sayılı dosyasında dava konusu edilen … Kompresör’ün (30 m3/DK, 25 bar kurutucu, filtreler 2 adet 500 litre, 40 bar hava tankı komple set) adreste olduğunun tespit edildiği, İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/140 D.İş sayılı dosyasında makine mühendisi bilirkişi tarafından mahallinde yapılan incelemede kompresör üstünde görülen eksikliklerin tespit edildiği, takip tarihi 07/09/2016 tarihine göre davalı yanın bu aşamadan sonra yedinde bulunan kompresörün ayıp ve eksiklikleri için 28/09/2016 tarihinde tespit yaptırdığı, taraflar arasında 6 ay deneme süreli satış yapıldığı, davacı yanın faturayı teslimden 1 yıl sonra 12/08/2016 tarihinde ve 390.414,80-TL bedelli olarak düzenlediği ve Bakırköy … Noterliği’nin 16/08/2016 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile faturayı davalıya gönderdiği ancak kompresör bedelinin davalı tarafından ödenmediği,29/08/2016 tarihinde Bakırköy … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “Konsinye olarak deneme amaçlı bırakılan makineden istenilen verimin alınamadığı, belirtilen şartların gerçekleşmemesi sebebiyle söz konusu konsinye kompresörün alınmayacağı, ihtarın tebliğinden itibaren 3 gün içinde makinenin bulunduğu adresten teslim alınmasını” bildirildiği, konsinye verildiği iddia edilen malın davalı yedinde olduğu, evveliyatta teslim tarihine karşı çıkılmadığı ve yeterli verim alınamadığı beyanıyla malın kullanıldığı, dolayısıyla taraflar arasındaki sözleşme uyarınca kompresör çalışmaya başladıktan 6 ay sonra istenilen verim alınıp tahlil sonuçları uygun çıktığı takdirde koşulunun mal davalı yedindeyken gerçekleştiği, bu durumda davalının malın satış faturasını tebliğ aldıktan ve takip tarihinden sonra, maldan istediği verimi alamadığı, ayıplı olduğu gerekçesi ile savunmalarının ispata muhtaç olduğu, davacı satıcının kompresör bedelini talep edebileceği, sözleşmenin davacı şirketin bu konuda yetki verdiğini ve imzasını kabul ettiğini bildirdiği çalışan … ile davalı şirket yetkilisi … tarafından imzalandığı, sipariş sözleşmelerinde de açıkça alıcı ve satıcı olarak şirket isimlerinin yer aldığı, kompresörün de davalı şirkete 18/08/2015 tarihli sevk irsaliyesi ile teslim edildiği bu nedenle davalının husumet itirazları yerinde görülmediği, yine davanın konusu itibariyle genel zamanaşımı olan 10 yıllık süre uygulanacağından davalının zamanaşımı def’inin yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile; kompresörün 12/08/2016 tarihli TCMB efektif satış kuru 3,3063 TL üzerinden değerinin (118.000×3,3063 =) 390.143,40-TL olduğu belirlenerek, davacı tarafından davalıya gönderilen ihtar ile verilen 3 günlük süre itibariyle davalının 22/08/2016 tarihinde temerrüde düştüğü bu nedenle bu tarihten itibaren yıllık %10,50 avans faizi oranı üzerinden hesaplanan 1.683,50-TL işlemiş faiz olduğu, ancak davacının takipte 1.572,36-TL işlemiş faiz talep ettiği dikkate alınarak itirazın asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı 391.715,76-TL üzerinden iptaline,likit alacak nedeniyle %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; husumete yönelik itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, sözleşmede imzası bulunmayan davacının dava açma hakkının olmadığını, sözleşmenin … tarafından şahsı için imzalandığını,kompresörün çalışmaya başlamasından 6 ay sonra müşterinin sözleşmeden dönebileceğini, sözleşmede ve irsaliyelerde belirtilen konsiye satış hususun değerlendirilmediğini,kompresörden beklenen faydanın sağlanamadığını,raporlar arasındaki çelişkinin de giderilmediğini, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu,6 aylık sürenin başlama tarihinde hataya düşüldüğünü, makine çalışmaya başladıktan sonraki 6 aylık sürenin hesaplanması gerektiğini, kompresördeki ayıp ve eksikliklerin dikkate alınarak kompresörün bedelinin belirlenmesi gerektiğini, bu konudaki taleplerinin göz ardı edildiğini, verilen %20 icra inkar tazminatının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava;ticari konsinye satım nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı taki takibe yönelik davalının ödeme emrine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Eldeki davada davacı, takip ve itirazın iptali davası konusu yaptığı kompresör ve seti satışına ilişkin alacağını, faturaya dayandırmaktadır. Fatura kaynağı ise, sipariş ve konsinye satış sözleşmesidir. Davalı tarafından sözleşmenin … ve … tarafından şahsi olarak imzalandığı, davacı ve davalı şirketin aktif ve pasif husumet ehliyeti bulunmadığı istinaf nedeni olarak ileri sürülmüş olup;sözleşmenin davacı şirketin yetki verdiğini bildirdiği (icazet) çalışan … ile davalı şirket yetkilisi … tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır.Davacı şirket sözleşmeyi imzalayan çalışanına yetki verdiğini beyan ettiği gibi ,çalışanın şirketi temsile yetkisi olmasa dahi çalışanın imzaladığı sözleşmeyi benimsediğinin sözleşmeyi onadığının kabulü gerekir.Sipariş sözleşmelerinde açıkça alıcı ve satıcı olarak şirket ünvanlarına yer verildiği , faturanın şirket adına düzenlendiği ,kompresörün davalı şirket adresine 18/08/2015 tarihli sevk irsaliyesi ile teslim edilmesi bir arada değerlendirildiğinde satım sözlemesinin alıcısının davalı şirket olduğunun kabulü gerekir.İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/127 D.İş sayılı tespit dosyası, İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/140 D.İş sayılı dosyası , davalı tarafından davacıya keşide edilen Bakırköy … Noterliği’nin 29.08.2016 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname içeriklerinden emtianın tesliminden sonraki sürede davalı şirket nezdinde bulunduğu belirlenmektedir. Davacı tarafından davalı adına düzenlenen 12.08.2016 tarihli faturanın emtianın tesliminden yaklaşık 1 yıl sonra davalı tarafa Bakırköy … Noterliği’nin 16.08.2016 tarihli … yev.numaralı ihtarname ile 18.08.2016 tarihinde 3 gün içerisinde ödenmek üzere tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.Davalı ise, faturaya itiraz süresinden sonra Bakırköy … Noterliği’nin … Yev.numaralı ihtar ile 19.09.2016 tarihinde faturaya itiraz etmiş yine ayıp ihbar ve/ veya emtia deneme süresi sonrası sözleşmeden dönme ve emtianın iade süresinden sonra Bakırköy … Noterliği’nin … yevmiye numaralı 29.08.2016 tarihli ihtarnamesi ile emtiayı iadeye hazır olduğunu davacıya bildirmiştir. Ticari hayatın olağan akışı gereği emtianın tesliminden itibaren kullanılacağı muhakkak olmakla 6 ay deneme süresi bitiminde davalı tacir tarafından sözleşmeden dönülmediği, emtianın davacıya iade edilmediği gibi ayıba ilişkin de yasal çerçevede ihbarda bulunulmadığı belirlenmiştir.Konsinye emtia satış sözleşmesi kapsamında, emtiayı davalıya teslim ettiği, davalının 6 aylık deneme süresini aşan bir 6 aylık sürede emtiayı nezdinde kullanımında hazır bulundurduğu, deneme süresi bitmesine rağmen sözleşmeden dönme veya ayıp ihbarında bulunmadığı,ayıba ilişkin davalı savunmasının soyut kaldığı, bu durumda davacının davalıdan kompresör bedelini isteyebileceği sonucuna varılmaktadır.İcra takip dosyasında takibe ekli fatura içeriğinden davacının, davalıdan takip tarihi olan 07.09.2016 tarihi itibariyle takibe konu faturadan dolayı KDV dahil 118.000-euro karşılığı TL üzerinden 390.414,80-TL bedelli fatura ile alacağını talep etmekte haklı bulunmaktadır. Emtianın tesliminden sonra davalı tarafından deneme süresinin olumsuz geçtiği bildirilmemiş,sözleşmeden dönme hakkı kullanılmamış ayıp ihbarında bulunulmamış olmakla ,davalının ayıba dayalı haklarını kullanmamış olduğu,ancak deneme süresinde sonra fatura düzenlenerek bedeli talep edildiğinde uyuşmazlık çıktığı anlaşılmakla , yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm verildiğine ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Öte yandan İİK’nın 67. maddesi uyarınca açılan itirazın  iptali davasında borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilir. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli veya borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi gerekmektedir. Bu kapsamda takip konusu emtianın, taraflarca belirlenen bedeline ilişkin faturaya dayalı olduğundan, alacağın likit olduğu açıktır. Bu nedenle ilk derece Mahkemesince davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle,istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 26.758,10-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 6.733,95‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 20.024,15-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından sarf edilen giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından sarf edilen 14-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 16/06/2022