Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2383 E. 2019/1672 K. 31.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2383
KARAR NO : 2019/1672
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/05/2019 (Ek Karar)
NUMARASI : 2019/362 D. İş-2019/381 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/12/2019
İhtiyati hacze itirazın değerlendirilmesi için dosyanın İş Mahkemesine gönderilmesine yönelik olarak verilen ek kararın ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP:İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili; borçlu tarafından müvekkiline verilen 27/09/2018 tanzim, 20/02/2019 vade tarihli ve 110.000,- ABD Doları bedelli senet tanzim edildiğini, senedin vadesi geçtiği halde borçlu tarafından müvekkiline ödenmediğini ileri sürerek 110.000- USD alacağının tahsili için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemenin 2019/362 D. İş-2019/381 Karar sayılı ve 26/02/2019 tarihli ihtiyati haciz kararıyla, talep uygun görüldüğünden, 110.000- USD karşılığı 584.529- TL alacak için teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
İTİRAZ: Borçlu muteriz vekili; müvekkilinin kılavuz kaptan olup, alacaklı şirkette Deniz İş Kanunu’na bağlı olarak 18/09/2018 itibariyle çalışmaya başladığını, işe başlar iken baskı ile sonradan doldurulmaya müsait kambiyo senedi niteliğine haiz olmayan senet imzalattırıldığını, borçlunun 13/02/2019 tarihli ihtarname ile iş akdini sonlandıracağını bildirmesini takiben İstanbul …. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasında icraya konu edildiğini, senedin tanzim tarihi ile işe başlama tarihinin aynı olduğunu, işverenin bu miktarda bir borç verdiğinin düşünülemeyeceğini, arabulucuya başvurduklarını bildirerek ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir.
EK KARAR: Mahkemenin 02/05/2019 tarihli ek kararı ile, ihtiyati hacze itirazın kural olarak ihtiyati haczin verildiği mahkemeye verilecek dilekçe ile yapılması gerektiği, ancak ihtiyati hacze konu alacak veya borç ile ilgili esas hakkında dava açılması halinde itirazın nereye yapılacağı hususunda İcra İflas Kanununda açık bir hüküm bulunmadığı, Mahkemece TTK hükümlerine göre tüm unsurlara haiz bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz verilmiş ise de, anılan bononun işçi işveren çerçevesi içinde verilen teminat bonosu olduğu iddiasıyla İstanbul 24. İş Mahkemesinin 2019/215 Esas sayılı dosyasında aleyhine ihtiyati haciz verilen tarafından menfi tespit davası açıldığı, itirazın, esas hakkındaki davanın açılmasından önce olmasının neticeye bir etkisinin olamayacağı, zira esas hakkındaki davaya bakan mahkemenin iş mahkemesi olması, davaya dayanak teşkil eden iddiaların işçi işveren ilişkisi çerçevesinde ileri sürülmesi nedeniyle esas hakkında hüküm verecek mahkemenin işçi işveren arasındaki ihtilafları çözme konusunda münhasır görevli olması, yargılama usulünün ve ispat kurallarının tamamen farklı bulunması dikkate alınarak, işçi işveren arasındaki ilişkiye dayalı olarak teminat bonosu şeklinde düzenlendiği belirtilen senede istinaden verilen ihtiyati hacze itirazın da esas hakkındaki davanın görüldüğü İş Mahkemesinde değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle dosyanın İstanbul 24. İş Mahkemesi’nin 2019/215 Esas sayılı dosyasına gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle;1-İlk derece mahkemesinin ek kararına karşı istinaf yolu açık olduğundan kararın kesin olarak verilmesinin doğru olmadığını, 2-Mahkemenin ihtiyati hacze itirazı karara bağlamakla görevli olduğunu, kaldı ki menfi tespit davasının itirazdan sonra açıldığını, 3-Kambiyo senedine ilişkin itirazların ihtiyati haciz yargılamasında dinlenemeyeceğini, ihtiyati haciz sebep ve şartlarına ilişkin tüm itirazların haksız olduğunu belirterek ek kararın kaldırılmasını ve itirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:Talep, İİK 265.m. uyarınca ihtiyati hacze itiraza ilişkindir.Dosyaya sunulan SGK hizmet döküm cetvellerinden senet tanzim tarihinden itibaren borçlunun alacaklının işyerinde SGK’lı olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Muteriz vekilinin sunduğu karar örneğine göre İstanbul 25. İş Mahkemesi’nin 2019/6 D. İş-2019/6 karar sayılı dosyasında, senede ilişkin icra takip dosyasında yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesi için İİK nun 72/3 maddesi kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz istemi Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından incelenip karara bağlanmış ve senet tutarınca ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati haciz kararı için hangi mahkemenin görevli olduğu konusunda İİK.’nun 258. maddesinde açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Anılan maddede sadece, genel olarak mahkemeden söz edildiğine göre, görev konusunda HMK.’nun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Mahkemelerin görevi, kamu düzenine ilişkin olduğundan, kendisinden ihtiyati haciz talep edilen mahkeme, re’sen yada itiraz üzerine görevli olup olmadığını inceleyebilir. (Yargıtay 19 HD’nin 2007/11636 e-2008/975 karar ve 8.2.2008 tarihli emsal kararı) Somut olayda ibraz olunan hizmet sözleşmesi, SGK kayıtlarına göre taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisi bulunduğu, muteriz borçlu işçi tarafından takibe konu edilen senedin işe girişte teminat olarak alındığı iddiasıyla itiraz edildiği, bu iddialarla da İstanbul 24. İş Mahkemesinin 2019/215 esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığı, açılan menfi tesbit davasından evvel ihtiyati tedbir talebininin de İst 25. İş Mahkemesince incelenip karara bağlandığı anlaşılmaktadır. Somut olayda da iddianın ileri sürülüş biçimi gözönüne alındığında ihtiyati haciz istemini incelemeye Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığı anlaşılmaktadır. (Yargıtay 19. HD’nin 10/12/2015 tarih 2015/978 E-2015/10616 K, 2016/16912 E, 2017/7131 K. sayılı ve 19/10/2017 tarihli emsal kararı) Menfi tespite ilişkin dava ihtiyati haciz kararına itiraz tarihinden daha sonraki bir tarihte açıldığından itirazın ihtiyati haciz kararı veren mahkeme tarafından incelenmesi gerekli olup, ihtiyati haciz kararına itirazın incelenmek üzere esas davanın görüldüğü mahkemeye gönderilmesi mümkün değildir. Öte yandan ihtiyati hacze itiraz edenin itirazını inceleyen mahkeme görevsiz olduğunu tespit ile birlikte ihtiyati haciz kararını kaldırmakla yetinmelidir. İhtiyati haciz istemine dair dilekçeyi ayakta tutacak şekilde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine de karar verilemez. Buna göre ihtiyati haciz kararı veren Asliye Ticaret Mahkemesinin görevsiz bulunması nedeniyle itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının görevsizlik nedeniyle kaldırılması gerekirken, itirazın değerlendirilmesi için esas davanın görüldüğü mahkemeye gönderilmesi yerinde görülmemiştir. Görev kamu düzenine ilişkin bir husus olup re’sen nazara alınması gerektiğinden, ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ek kararın kaldırılmasına, ihtiyati hacze itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/362 D. İş-2019/381 Karar sayılı 02/05/2019 tarihli ek kararının HMK.’nın 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA, “İhtiyati hacze itirazın KABULÜNE, 26/02/2019 tarihli ihtiyati haciz kararının görevsizlik nedeniyle KALDIRILMASINA” İlk derece yargılamasına ilişkin olarak 750-TL vekalet ücreti ve 110-TL yargı giderinin alacaklıdan alınarak itiraz eden borçluya ödenmesine. İstinaf yoluna başvuran alacaklı tarafından yatırılan 44,40- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 31/12/2019