Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2349 E. 2022/275 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2349
KARAR NO: 2022/275
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/06/2019
NUMARASI: 2017/974 Esas 2019/543 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/02/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki sonucu davalının müvekkilinden 03.06.2016 ve 06.06.2016 tarihlerinde kalem ve 500 adet duvar saati satın aldığını, satılan malların davalıya teslim edildiğini, ancak davalının aldığı mallara karşılık düzenlenen faturalar nedeniyle oluşan 15.180,50-TL borcunu ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe itirazı nedeniyle takibin durduğunu, davalının itirazının yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; açılan davayı kabul etmediklerini, dava konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talep edilmesinin de mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalı tarafça takibe konu faturalardaki ürünlerin müvekkili tarafından satın alınmadığının ileri sürüldüğü, fatura içerikleri ve borcun kabul edilmediği, bu nedenle ispat yükü yer değiştirmiş olup, bu iddiaları ispat yükünün davalıda olduğu, davacı tarafından davalıya 03.06.2016 tarihli 8.130-TL tutarlı fatura ile 06.06.2016 tarihli ve 7.060-TL tutarlı faturalar kesilmiş olup faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların davalıya teslimine dair imza bulunmadığı, ihtara rağmen davalının ticari defterlerini inceleme için ibraz etmediği, bu nedenle ispat yükümlülüğünün yerine getirilmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili; takip dayanağı olan faturalara konu mallar ve faturaların müvekkiline teslim ve tebliğ edilmediğini, ancak mahkemece ispat yükünün hangi tarafta olduğu konusunda yanılgıya düşüldüğünü, müvekkilinin fatura konusu malların ve faturaların kendisine teslim ve tebliğ edilmediğini ispatlamasının fiziken mümkün olmadığını, ispat yükü davacı tarafta olup davacının, dava konusu malların teslim edildiğini ve faturaların da tebliğ edildiğini ispatlamak zorunda olduğunu, ancak bu hususun ispatlanamadığını, bu nedenle davanın reddi gerekirken kabulünün isabetli olmadığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım nedeniyle düzenlenen faturalara dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davalı, ticari ilişkiyi ve ticari mal satışını, dolayısıyla borcun varlığını inkar etmektedir. Kural olarak; fatura konusu mal veya hizmetin teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Dolayısıyla davacı, fatura konusu mal veya hizmetin davalıya teslim edildiğini kanıtlamak zorundadır. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi ispat etmesi gerekir. Fatura sözleşmenin yapılması ile ilgili değil, taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Eldeki davada davalı sözleşmesel ilişkiyi, mal satışını ve borcu inkâr etmektedir. Bu durumda sözleşmesel ilişkiyi, faturalarda yazılı malların davalıya teslim edildiğini ve faturaların da bu akdi ilişki nedeni ile düzenlendiğini ispat yükü davacıya aittir. Davacı bu iddiasını, uyuşmazlığın miktarına göre yazılı delille kanıtlamalıdır. Bu kapsamda yapılan değerlendirmede; taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme bulunmadığı, ispat yükü üzerinde bulunan davacının akdi ilişkiyi kanıtlayamadığı, takip ve dava konusu irsaliyeli faturalarda da teslim alan imzasının bulunmadığı, faturaların davalıya tebliğ edildiği ve faturalar konusu malların da teslim edildiği hususunda herhangi bir delil ileri sürülmediği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte ispat yükü üzerinde bulunan davacı vekili, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmıştır. Ancak mahkemece davacı vekiline yemin teklif hakkını kullanıp kullanmayacağı sorulmamıştır. Yemin delili davayı sonuçlandıran yasal ve kesin delillerden olup, davada verilecek kararın esasını etkileyecek nitelikte bulunduğundan, mahkemece yemin delili değerlendirilmeden karar verilmesi hatalıdır. Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca kabulü ile hükmün kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/06/2019 Tarih 2017/974 Esas 2019/543 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davalı tarafından yatırılan 260-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/02/2022