Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2346
KARAR NO : 2019/1582
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU (KAPATILAN)17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/04/2014-21/05/2019 (Ek Karar)
NUMARASI : 2014/117 D. İş- 2014/117 Karar
TALEP : İHtiyati Hazce İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/12/2019
08/04/2014 tarihli ihtiyati haciz kararına itirazın reddine yönelik 21/05/2019 tarihli ek kararın ihtiyati hacze itiraz eden vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP:İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili, müvekkilinin borçlulardan 74.760-USD bedelli çeke dayalı alacağı olduğunu, çek bankaya ibraz edildiğinde karşılıksız işlemi gördüğünü ileri sürerek 74.760-USD alacağını teminen ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesinin 08.04.2014 tarihli kararı ile, uygun görülen ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz eden … vekili 18.03.2019 tarihli dilekçesi ile, müvekkiline ihtiyati haciz kararının tebliğ edilmediğini ve ihtiyati hacizden 18.03.2019 tarihinde haberdar olunduğunu, çeke ilişkin borcun işveren ve üçüncü kişi olan Karaville firması tarafından ödendiğini, alacaklı tarafından bu firma adına 156.000,-TL bedelli bir fatura düzenlendiğini ve fatura bedelinin ödendiğini, ancak gerçekte alacaklının … firmasına faturaya konu hizmeti vermediğini, ayrıca alacak iddiasına karşı takas definde bulunulmuş olup bu nedenle de borcun ortadan kalktığını, çekin alacaklıya sözleşme gereğince verildiğini ancak alacaklının sözleşme gereği edimini yerine getirmediğini, ayrıca kambiyo takibine yasal sürede itiraz edildiğini ve açılan davanın henüz kesinleşmediğini ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İTİRAZA CEVAP: htiyati haciz isteyen vekili, borçlunun en geç 20.05.2014 tarihinde ihtiyati hacizden haberdar olması nedeniyle itirazının süresinde olmadığını, borçlunun açıkça kötüniyetli olduğunu ve hukuki koruma yollarını kötüye kullandığını, itiraz sebeplerinin de haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu iddiaları açtığı davalarda da ileri sürdüğünü, kaldı ki bu itirazların ancak menfi tespit davasında ileri sürülebileceğini belirterek itirazın reddini istemiştir.
EK KARAR: İlk derece mahkemesinin 21.05.2019 tarihli ek kararı ile, ihtiyati hacze yönelik itirazların ancak borçlu tarafça açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebileceği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: htiyati hacze itiraz eden … vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; 1-İtirazın süresinde olduğunu, zira müvekkiline ihtiyati haciz tutanağının tebliğ edilmediğini,2-Alacaklının çek bedelince alacaklı olmadığının taraflarınca kesin olarak ispatlandığını, 3-Avalist olan müvekkili hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmadığını, zira keşideci asıl borçlunun imzaya itiraz ettiğini ve müvekkilinin sorumluluğunun bu davanın sonucuna bağlı olduğunu,4-Teminat tutarının eksik belirlendiğini belirterek itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Talep, İİK 265.m. uyarınca ihtiyati kararına itiraz istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesinin 21.05.2019 tarihli ek kararı ile, yukarıda açıklanan gerekçelerle itirazın reddine karar verilmiştir.İİK.nun 265/1.maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraz süresi (7) gündür. İhtiyati haciz borçlunun huzurunda uygulanmışsa bu tarihten, borçlunun yokluğunda uygulanmışsa haciz tutanağının tebliğinden itibaren (7) günlük süre işlemeye başlar. Somut olayda, borçlunun huzurunda uygulanan bir ihtiyati haciz söz konusu olmayıp, açıkça ihtiyati haciz tutanağının tebliğine ilişkin belgeye de rastlanılmamış ise de, 09.04.2014 tarihinde talebe konu çek hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldıktan sonra, 22.10.2014 tarihinde borçlunun eşinin huzurunda ihtiyati haciz işlemi yapıldığı, borçlu tarafından 2014 ve 2015 yıllarında İcra Hukuk Mahkemelerine açılan birden çok davada borçlu tarafından ihtiyati haciz kararından söz edildiği görülmüştür. O halde borçlunun itiraza konu ihtiyati haciz kararından, 2014 yılı itibariyle kesin bir şekilde haberdar olduğu, ancak yaklaşık 5 yıl sonra 18.03.2019 tarihinde itiraz ettiği, kaldı ki bu kadar uzun sürede ihtiyati hacizden haberdar olunmadığı yönündeki iddianın hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğunun kabulünün gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış olup, ilk derece mahkemesinin sonucu itibariyle doğru olan kararında bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 19/12/2019