Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2345 E. 2020/179 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2345
KARAR NO: 2020/179
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/03/2017
NUMARASI: 2016/192 Esas-2017/250 Karar
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/02/2020
Taraflar arasında görülen dava neticesinde; Dairemizce verilen davanın kısmen kabulune ilişkin hükmün Yargıtay 11. HD tarafından bozularak iadesi üzerine yapılan duruşma sonunda dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin 810.000- TL sermayeli davalı şirketin % 10 payına sahip ortağı bulunduğunu, 28.11.2015 tarihinde davalı şirketin 2014 yılı olağan genel kurul toplantısının yapıldığını, toplantıda 2014 yılına ait finansal tabloların tasdikine ilişkin alınan kararların iptaline karar verilmesi gerektiğini, finansal tabloların müzakaresine bağlı konuların görüşülmesinin ertelendiğini ancak bir kısım kararların bu toplantıda alınmaması gerekirken görüşülüp karar alındığını , bu nedenle 28.11.2015 tarihli toplantı tutanağının 5, 6, 7, 8 ve 9 numaralı kararlar ile de finansal toblaların müzakeresi ile ilgili kararların iptaline, 30.01.2016 tarihli toplantı tutanağının finansal tabloların kabulune ilişkin 3 nolu karar ile yine aynı toplantıda alınan 4 numaralı kararının davalı şirketin hissedarı olduğu, SS.Turizm ve Yolcu Deniz Taşıyıcılar Kooperatifinde temsil ve ilzama belirtilen miktarlarda pay tahahhüt etmeye temsilci seçilmesi konusunda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının iptalini istediği genel kurul toplantısının 28/11/2015 tarihinde yapıldığını, 3 aylık sürede açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini,finansal tabloların incelenmesine ilişkin genel kurulun 28/11/2015 tarihinde yapıldığını, bu genel kurulda finansal tabloların incelenmesi için tüm katılanların oy birliği ile kararın bir ay sonraya ertelenmesine karar verildiğini, bu kararın alınmasının yasada ön görülen 3 aylık dava açma süresini uzatmadığını ileri sürerek genel kuruldan haberdar olmadığına ilişkin iddialarınını mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE SÜREÇ: Mahkemece, dava konusu yapılan genel kurulda alınan 3-4-5-6-7-8-9 nolu kararların şirketin ana sözleşmesine uygun olarak alındığını, söz konusu kararların dürüstlük kuralına aykırı şekilde alındığına ilişkinde herhangi bir iddia ve delilin söz konusu olmadığını, 5 nolu karar yönünden de davacı tarafın talep ve beyanı doğrultusunda şirket müdürünün ibra edilmemiş olması nedeniyle iptalinin istenmesinde hukuki menfaat bulunmadığı ,alınan kararlara muhalefet şerhi yazdırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; 28/11/2015 tarihli toplantıda finansal tabloların müzakeresine bağlı konuların görüşülmesinin kanuna aykırı olup bu hususta alınan kararların iptaline karar verilmesi gerektiğini, 30/01/2016 tarihli toplantıda 2014 yılına ait finansal tabloların müzakeresi ve tasdiki gündem maddesi konusunda alınan kararın iptaline karar verilmesi gerektiğini, 30/01/2016 tarihli toplantıda davalı … Limited Şirketi’nin hissedarı bulunduğu taşıyıcılar kooperatifinde temsil ve ilzama, belirtilen miktarlarda pay taahhüt etmeye temsilci seçilmesi konusunda alınan kararın iptaline karar verilmesi gerektiğini belirterek, istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan istinaf incelemesi neticesinde; 30.1.2016 tarihli genel kurulda gündemde olmadan görüşülen 4 nolu kararın TTK 413/2 kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, gündemde olmayan bir konu, ‘gündemin gereği gibi ilan edilmediği’ kapsamında olduğu gibi, olumsuz oy kullanmak da gerekmediğinden gündeme bağlılık ilkesi gereği 30.1.2016 tarihli genel kurulda alınan 4 nolu karar gündeme bağlılığın istisnasını teşkil eden hususlara ilişkin olmadığından, kararın iptali gerektiği, buna göre madde bazında değerlendirilen ve finansal tabloların müzakeresi ertelenmesine rağmen bağlantılı konuların görüşülüp karar alındığı anlaşılan 28.11.2015 tarihli genel kurulun 6,7,8 nolu kararları ile 30.1.2016 tarihli genel kurulun gündeme bağlılık ilkesini ihlal eden 4 nolu kararı bakımından İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak bu maddeler bakımından davanın kabulü ile alınan kararların iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Dairemizin 2017/608 Esas-2018/439 Karar sayılı ve 19/04/2018 tarihli; ilk derece mahkemesinin hükmünün kaldırılmasına ve yeniden hüküm verilmesine ilişkin kararının, davalı vekilinin temyizi üzerine inceleyen Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2018/3632 esas 2019/5154 karar sayılı ve 09.09.2019 tarihli ilam ile; 1) İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı tarafça yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1 ve 371 maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2) Dava, limited şirket genel kurul kararlarının iptaline ilişkindir. Limited şirketlerde genel kurul kararlarının hükümsüzlüğü davalarında 6102 sayılı TTK’nın 622 madde atfıyla anonim ortaklıkların genel kurul kararlarının iptalini ve butlanını düzenleyen aynı Kanun’un 445 vd. maddeleri uygulanır. Anılan kanun hükümlerinde genel kurul kararının iptalini; toplantıda hazır bulunup karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirten pay sahibinin talep edeceği belirtilmiş olup, bu husus dava şartıdır. Davalı şirketin ortağı da olan davacı, 28.11.2015 tarihinde yapılan 2014 yılı olağan genel kurulu toplantısında talebi üzerine finansal tabloların görüşülmesi konusunun ertelendiğini, buna bağlı gündem maddelerinin görüşülmesine ise devam edilerek karar alındığını, bu durumun yasaya aykırı olduğu ve toplantıda alınan genel kurulun 6-7-8 numaralı kararlarının finansal tablolarla bağlantılı konular olması nedeniyle iptalini talep etmektedir. Genel Kurulda alınan 6 no’lu madde yeni müdür seçimine, 7 no’lu madde huzur hakkına, 8 no’lu madde ise kâr payı dağıtımına ilişkindir. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince, 2014 yılı olağan genel kurul 6-7-8 numaralı kararlar ertelenen finansal tablolarla bağlantılı görülerek iptallerine karar verilmişse de; anılan kararlar ertelenen finansal tabloların müzakeresiyle bağlantılı hususları içermemekte ve bağlı konular kapsamında da bulunmamaktadır. Kaldı ki; Genel Kurulun 6-7-8 nolu kararlarının yer aldığı tutanakta veya ekinde iptal davasının ön şartı olan davacının açık muhalefet şerhi de bulunmamaktadır. Dolayısıyla; Bölge Adliye Mahkemesi’nce 28.11.2015 tarihinde yapılan 2014 yılı olağan genel kurulunda alınan 6-7-8 nolu kararların iptalleri talebinin dava şartı yokluğundan, davacının açık muhalefetine ilişkin şerhi içermediği ve finansal tablolarla bağlantılı konulardan da olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilerek hüküm kurulması doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.” denilerek davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm 6,7,8 nolu kararların iptaline ilişkin kararlar bakımından bozulmuş, usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmak suretiyle hükmün HMK.’nın 353(1)b-2 maddesi gereği kaldırılmasına ve yeniden hüküm verilmek suretiyle kesinleşen 30.1.2016 tarihli genel kurulun 4 nolu kararı bakımından tekrar edilmek suretiyle iptaline karar verilen 6,7,8 nolu kararlar yönünden de hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamı gereği muhalefet şerhi bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE; Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/03/2017 tarih, 2016/192 Esas-2017/250 Karar sayılı hükmünün HMK.’nın 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KISMEN KABULÜNE; hükmün kesinleşen kısımlarının tekrarı ile, 30.1.2016 tarihli genel kurulda alınan 4 nolu kararının İPTALİNE, fazlaya dair istemin REDDİNE,” İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak ; “Alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin yatırılan 29,20- TL harcın mahsubu ile bakiye 25,20-TL harcın davalıdan tahsiline, Davacı tarafından ödenen 58,40-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davacı vekili için takdir olunan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 2.180- TL maktu avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine . Davanın reddolunan kısmı üzerinden davalı vekili için takdir olunan 1.980- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine. Davacı tarafından yapılan 1.684,20-TL yargılama giderinin (1500- TL bilirkişi ücreti, 184,20- TL tebligat ve posta gideri) davanın kabulü oranında hesaplanan 235- TL sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına. Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 31,40- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Hükümden sonra davacı gider avansından karşılanan 42- TL istinaf yargılama giderinin kabul-red oranına göre 6- TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine,duruşmalı yapılan inceleme neticesinde taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliğiyle karar verildi. 12/02/2020