Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/234 E. 2021/353 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/234
KARAR NO : 2021/353
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2018
NUMARASI: 2015/827 Esas – 2018/649 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/03/2021
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından davalı … şirketine verilen reklam hizmeti nedeniyle düzenlenen 17.02.2014 tarih ve 4.800,24 TL tutarlı fatura düzenlenerek ödemenin 120 gün vadeli çek ile yapılması konusunda anlaşmaya varıldığını, davalı … tarafından fatura karşılığında müvekkiline … Başakşehir Şubesine ait 20.06.2014 vadeli, 4.800-TL bedelli çeki verdiğini, çekin müvekkili şirket tarafından arkası cirolanmak suretiyle 26.02.2014 tarihinde … Bankası Kozyatağı Kurumsal Şubesine ibraz edildiğini, çekin vadesinin gelmesine 2 gün kala … müvekkilini arayarak banka hesabının 20.06.2014 tarihinde çeki ödemeye uygun olmayacağını, çekin karşılıksız olarak yazılmaması için çek bedelini müvekkili şirketin banka hesabına transfer edebileceğini söylediğini, bu nedenle çekin davalıya iade edildiğini, çek bedelinin davalı tarafından müvekkiline ödendiğini, bankaya teslim edilirken arkası müvekkili şirket tarafından cirolanmış bulunan çekin, davalı … iade edilmesinden sonra davalı keşideci tarafından çekin 20.06.2014 olan vade tarihi 20.06.2015 olarak değiştirilip paraflanmak suretiyle müvekkili şirketin hiçbir iş ilişkisi bulunmayan diğer davalı … verildiğini, çekin sonrasında …, bu şirket tarafından da davalı …’a ciro edildiğini, çekin ciro sırasında tahrif edilerek bedelinin 44.800-TL olarak değiştirildiğini, bu durumda ciro silsilesinde bozukluk olması nedeniyle davalının yetkili hamil sayılamayacağını belirterek, müvekkili şirketin dava konusu çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili; müvekkili bankanın kredi borçlarıma karşılık çeki … ciro yolu ile aldığını, davacının çek bedeli olarak 4.800-TL’yi ödediğini iddia ettiğini, çek bedelinin ödenmesine karşın çeki iade alıp bankaya teslim etmeyerek eğer varsa tahrifatın müvekkilinin de mağduriyetine sebep olduğunu, davacının kusurlu hareketi sonucu mevcut durum ortaya çıktığını, müvekkilinin çek üzerindeki parafın keşideciye ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığını, bu nedenle müvekkili bankanın kötü niyetinden bahsedilemeyceğini, çekin banka yoluyla ödenmesi durumunda bu ödeme definin üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceğini, diğer davalıların çek rakamına itiraz etmemesi nedeniyle çekteki parafın davalılarca bilindiği ve çekin sahih olduğunun doğrulandığını, bedelin diğer muhataba ödemesinin davacıyı borçtan kurtarmadığını, müvekkilinin yetkili hamil olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacının davalı … ile olan ticari ilişkisinin bulunduğu ve bu doğrultuda 4.480,00 TL’lik çek aldığı, ancak çekin tarihi gelmeden … makinenin parayı davacıya göndermesi üzerine bankaya ibraz olunan çekin davalı … iade olunduğu, ancak davacı tarafından çekin arka yüzüne yapılan cironun iptal olunmadığı, dosyada mübrez bankaya ibraz sırasında alınan çek görüntüsü incelendiğinde davaya konu edilen çek ile aynı şube ve aynı hesap ile aynı çek numarasının olduğu, ancak banka ekran görüntüsünde çek bedeli olarak 4.800,00 TL ve tarih olarak 20.06.2014 yazmakta iken, çekin son halinde 44.800,00 TL bedel ve vade olarak 20.06.2015 yazıldığı, çıplak gözle bakıldığında bedeldeki 4 rakamının daha sıkışık olduğu, tarihteki 4 rakamının da üstüne 5 yazıldığı ancak bunların yanında keşidecinin parafının bulunduğu, … makine tarafından imzanın inkar olunmadığı ve imzaların istiklali prensibi gereği lehdar ve ciranta olan davacının bu sebebi çeki sonradan iktisab eden diğer davalılara ileri sürmesinin mümkün olmaması, dolayısıyla çekin şeklen kambiyo senedi vasfını yitirmemesi, çekin arkasında yer alan cirantaların ancak ciro silsilenin kopuk olduğunu bilmeleri halinde sormululuklarının doğacağı nazara alındığında; çekte 2. ciranta olarak yer alan Has Hidrolik bakımından ticari defterlerin ibrazı konusunda 2 haftalık ihtarlı kesin mehile rağmen süresinde defterlerin ibraz olunmadığı, davalı defter ibrazından kaçınmakla davacı defterleri ve dosyadaki delillerin esas alınması gerektiği, davalının bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılması gerektiği, davacının defterlerinde ise Has Hidrolik ile arasında ticari bir ilişki olmadığının tespit edilmiş olması ve bu halde bu davalının çeki kendinden önce ciranta olandan değil, başka bir suretle iktisap ettiği ve bu suretle iktisabında iyi niyetli olmadığı, diğer davalılar … bakımından ise çeki iktisaplarında mevcut delillere göre kötüniyetli oldukları ispat olunamadığı ve davaya konu edilen mezkur iddianın mutlak defi olmadığı gerekçesiyle, davalılar … ve … aleyhine açılan davanın kabulüne, diğer davalılar aleyhine açılan davanın ise reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; müvekkilinin alacağının ödenmesi neticesinde müvekkilinin cirosunu iptal etmeyen davalı … çekte tahrifat yaparak ciro ettiğini, ciro silsilesi sırasında çekin bedelinin değiştirildiğini, bedel değişikliği için paraf yapılmadığını, tahrif edilmiş olan çekte bedelin ödenmesinden doğan sorumluluğun muhataba ait olduğunu, vade ve bedel konusundaki değişikliklerin çek müvekkilinin elinden çıktıktan sonra gerçekleştiğini, bu nedenle müvekkilinin çekin değişiklik yapılmış halinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davalılar … bakımından davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin bu davalılar ile ticari ilişkisi ve borcunun bulunmadığını belirterek, kararın davalılar … bakımından kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, icra takibine dayanak çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafından davalı …’ya verilen reklam hizmeti karşılığında alınan 4.800-TL bedelli çekin, borcun davalı tarafından ödenmesi üzerine ciro iptal edilmeden davalı … teslim edildiği, bu davalı tarafından çekteki davacı cirosu iptal edilmeden ve 20.06.2014 olan keşide tarihi 20.06.2015 olarak değiştirilip paraflanarak ve geriye ciro yapılmaksızın diğer davalı … verildiği, çekin daha sonra sırasıyla davalı … ve … tarafından ciro yoluyla alındığı, çekin son ciranta hamil … tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibine konulduğu, çek bedelinin … arasında düzenlenen 24.11.2015 tarihli protokol doğrultusunda … tarafından …belirlenen vadelerle ödenmesinin kararlaştırıldığı, çekin davacı tarafından davalı keşideci …’ya tesliminden sonraki süreçte bedel hanesinin rakam ve yazıyla 44.800-TL olarak değiştirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu çekin incelenmesinde; 20.06.2014 keşide tarihli, keşidecisi davalı …, lehtarı davacı olan 4.800-TL bedelli çekin, keşide tarihi 20.06.2015 olarak değiştirilip paraflandığı, bedel hanesinin ise yazı ve rakamla 44.800-TL olarak değiştirilmiş olduğu, çek arkasındaki ciroların sırasıyla davacı, … olduğu görülmüştür.6102 sayılı TTK’nın 687. maddesine göre “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” Yine aynı yasanın 790. maddesinde ise “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır….” Bu kapsamda istinaf nedenleriyle sınırlı olarak davalılar … bakımından yapılan değerlendirmede; dava konusu çek, bedeli tahsil edildikten sonra davacı lehtar tarafından, cirosu iptal edilmeden davalı keşideci … iade edilmiş, … tarafından geriye ciro yapılmaksızın … ciro edilmiş, bu davalı tarafından davalı … İnşaat’a, onun tarafından da davalı …’a ciro edilmiştir. Çekin ilk ibrazında elde edilen ibraz görüntüsüne göre keşide tarihi 20.06.2014, bedeli ise 4.800-TL’dir. Çekin lehtar tarafından keşideci … iadesinden sonra çekte bulunan keşide tarihi 20.06.2015, bedeli ise 44.800-TL olarak değiştirilmiştir. Her iki unsur bakımından yapılan değişiklik tahrifat niteliğinde bulunduğundan, bu husus herkese karşı ileri sürülebilecek mutlak defi niteliğindedir. Çekin keşide tarihi tahrif edilmiş olduğundan, çekin gerçek keşide tarihi olan 20.06.2014 tarihinin esas alınması gereklidir. Bu tarih dikkate alındığında ise, dava konusu çek bakımından ibraz süresi geçmiş olmakla, çek kambiyo senedi vasfını yitirmiştir. Bu durumda davanın tüm davalılar bakımından kabulüne karar verilmesi gerekirken, davalılar … aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, belirtilen hususlar yeniden yargılama gerektirmediğinden, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak tüm davalılar bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/07/2018 Tarih 2015/827 Esas 2018/649 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KABULÜNE; … Başakşehir Şubesine ait … çek no.lu, 20.06.2015 keşide tarihli, 44.800-TL bedelli, keşide yeri İstanbul ve keşidecisi …. Ltd. Şti. olan çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının TESPİTİNE,”İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 3.060,28-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 767,37-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.292,91-TL’nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafından peşin yatırılan 799,17-TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,Davacı tarafından yapılan 1.500-TL bilirkişi ücreti, 473,25-TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.973,25-TL yargı giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Davacı vekili için takdir olunan 6.624-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Davacı tarafından yapılan 172,50-TL istinaf yargı giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 11/03/2021