Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2339 E. 2020/141 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2339
KARAR NO : 2020/141
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/10/2019 (ek karar)
NUMARASI : 2019/1384 D. İş- 2019/1376 Karar
TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 06/02/2020
İtirazın kısmen kabulüne yönelik ek kararın ihtiyati hacze itiraz eden vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: Alacaklı vekili; müvekkili bankanın Altunizade Ticari / İstanbul Şubesi ile … Üniversitesi arasında akdedilen kredi sözleşmelerine istinaden kredi kullandırıldığını, kredi şartlarına uyulmaması sebebiyle ihtarname keşide edildiğini, alacağın ödenmediğini, kredilerin riskli hale geldiğini, toplu rehin verilen taşınmazlardan … nolu tahsis kararının danıştay 13.Hukuk Dairesince iptaline karar verildiğini alacağın teminatsız kaldığını belirterek İİK 257 vd. maddeleri uyarınca 412.652.827,66-TL nakit, 52.780-TL gayrinakit alacağının tahsilini teminen borçlunun menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; 11/10/2019 tarihli ihtiyati haciz kararı ile 412.652.827,66-TL nakit, 52.780-TL gayrinakit alacağın temini için İİK 257/1 maddesine göre borçlunun mal, hak ve alacaklarından borca yetecek miktarının ihtiyaten haczine teminatsız olarak karar verilmiştir.
İTİRAZ: Muteriz vekili; ihtiyati haciz kararından 14/10/2019 tarihinde icra dosyası üzerinden dava dışı banka ve 3.şahıslara gönderilen haciz yazıları üzerine haricen haberdar olduklarını, müvekkilinin adresinin “… Mahallesi Kartal/İSTANBUL” olduğunu, müvekkilinin adresi itibari ile İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yetki sözleşmesinin geçersiz olduğunu, sözleşmedeki yetkili yer ile ilgili 5.2 maddesindeki boşluk bırakılan kısmın müvekkilinin bilgisi dışında sözleşme imzalandıktan sonra tek taraflı olarak banka tarafından doldurulduğunu, söz konusu 25/04/2018 tarihli kredi çerçeve sözleşmesinin müvekkili … Üniversitesi tarafından imzalanan halinin dilekçe ekinde sunulduğunu,taraflar arasındaki kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın ipotek ile teminat altına alındığını, rehin ile temin edilen bir alacak için ihtiyati haczi kararı verilmesinin İİK’nın 257. maddesine aykırı olduğunu, toplam kredi alacağının yaklaşık 6 katına tekabül edecek şekilde kredi alacağının teminat altına alındığını, ipotek tesis edilen taşınmazlarla ilgili bilgileri dilekçelerinde verdiklerini, buna göre; İstanbul-Kartal, … Mahallesinde kain … ada, …, …, …, …, …, …, …, … parsel nolu 8 adet taşınmazın birinci dereceden 400.000.000-TL bedel ile, ikinci dereceden 100.000.000-TL bedel ile, üçüncü dereceden 200.000.000-TL bedel ile,İstanbul-Tuzla , … Mahallesinde kain …, …, … parsel nolu 3 adet taşınmazın birinci derecen 400.000.000-TL bedel ile ipotek verildiğini, söz konusu ipotek bedellerinin alacağı kat kat karşıladığını, bu nedenle İİK’nın 257/1 ve İİK 45.maddelerine göre alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabileceğini ancak rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklının kalan alacağını, iflas veya haciz yolu ile takip edebileceğini buna göre önce rehne müracaat zorunluluğunun bulunduğunu bu konuda bir çok Yargıtay kararı olduğunu, karşı tarafın ihtiyati haciz talebine dayanak gösterdiği kat ihtarının tebliğ şerhinin havi olmadığını, İİK 68/b maddesi niteliğinde olmadığını, söz konusu ihtarnameye müvekkilince itiraz edildiğini, üniversitenin kamu hizmeti gördüğünü, mal kaçırma gibi bir ihtimalinin olmadığını, teminat alınmadan ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini bildirerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
EK KARAR: Mahkemece; yetki ve teminat ile ilgili itirazın reddi ile, Kartal’da bulunan ve toplu rehin verilen taşınmazlardan … nolu parsel hakkındaki Danıştay 13. Dairesinin mevcut kararı nedeni ile MK’nın 873/3. fıkrası gereğince toplu rehnin paraya çevrilmesi yolunun fiilen uygulanamayacağı, Tuzla’da bulunan taşınmazların raiç değerlerinin ise 42.150.000- TL olması nedeni ile talep edilen alacağın karşılamayacağının belirgin olması nedeni ile, mahkemece daha önce verilen ihtiyati haciz kararındaki miktardan 42.150.000-TL’nin düşülerek kalan kısım yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle itirazın kısmen kabulüne; ihtiyati haczin 370.502.827,66- TL nakit , 52.780-TL gayri nakit alacak üzerinden devamına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : Muteriz vekili ; Kartalda ki ipotekli taşınmazların satılmasına engel hukuki veya fiili bir durumun mevcut olmadığını ,ipotekli 11 taşınmazın tamamının Üniversite adına kayıtlı olduğunu ,tapu kaydında mütemmim cüz olduklarına dair bir kayıt olmadığını ,kartalda ki taşınmazlar üzerinde rehinin hukuken devam ettiğini ,toplu rehin halinde taşınmazların aynı zamanda taşınmazların satışının talebi zorunlu ise de icra tarafından gerektiği kadarının paraya çevrilebileceğini , … nolu parselin paraya çevrilemeyeceği düşünülse dahi kalan taşınmazların paraya çevrilebileceğini ,tuzlada ki taşınmazların değerinin dikkate alınmasının hatalı olduğunu ,rehin tutarının 400 milyon TL olduğunu ,bankanın iddialarını genişletmesine muvafakatları olmadığını, kat ihtarına itiraz ettiklerini kendi aldıkları ekspertiz raporunda kalan taşınmazların değerinin borcu aştığının tesbit edildiğini ,varlığı ihtilaflı alacaklar için ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Somut olayda kredi alacağını temin için itiraz edenin Tuzla da bulunan 3 adet taşınmazı ile Orhantepe de bulunan toplu rehne konu edilen 8 adet taşınmazdan 296.232 m-2 yüzölçümlü … parselin itiraz edene tahsisi kararının Mimarlar Odası tarafından açılan dava neticesinde Danıştay 13.Dairesinin 2018/361 esas -2019/2359 karar sayılı ve 4.7.2019 tarihli kararı ile iptaline karar verildiği akabinde de Cumhurbaşkanlığı Makamının Danıştay kararının yerine getirilmesini teminen mevzuatla verilen görevlerin yerine getirilmesinde kullanılmak üzere bedelsiz olarak Maliye Hazinesine devrine karar verildiği ,tahsis kararından sonra itiraz edenin borçlarına karşılık teminat olarak verilen ipotek ve hacizlerle beraber tapuda devir işlemlerinin uygun görüş verilerek tamamlandığı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince ihtarname ile talep olunan 412.652.827,66-TL nakit, 52.780-TL gayrinakit alacağın temini için ihtiyati haciz kararı verilmiş iken ,itiraz üzerine Tuzlada bulunan 3 adet taşınmazın değeri olan 42.150.000-TL düşülerek kalan kısım yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği, … nolu ana taşınmaza ilişkin verilen iptal kararı nedeniyle rehinlerin aynı zamanda paraya çevrilmesinin istenilmesi gerektiği ,ancak … nolu parselin tahsisinin iptal edildiğinden toplu rehinin paraya çevrilmesi imkanı kalmadığı gerekçesiyle itirazın kısmen kabulüne; ihtiyati haczin 370.502.827,66- TL nakit alacağa yönelik itirazların reddi ile bu miktar alacak üzerinden ihtiyati haciz kararının devamına karar verilmiştir. İtiraz eden borçlu borcu karşılayacak tutarda rehin bulunduğunu ,öncelikle rehine başvurulması gerektiğini ,alacağın rehin ile teminat altında olduğunu ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini ileri sürmektedir. Danıştay’ın iptal kararı sonrası Cumhurbaşkanlığı Makamının 15.8.2019 tarih ve 1427 sayılı kararı ile … parselin tapusunun Maliye Hazinesine devrine karar verilmiş , ancak taşınmaz üzerinde bulunan ipotek ve haciz şerhleri ile birlikte idari karar nedeniyle hazineye devrinin gerçekleştiği anlaşılmakta ise de; bu husus Maliye Hazinesinin tahsis edilenin verdiği ipoteği kabulü olarak yorumlanamayacaktır. Devre ilişkin idari kararın yerine getirilmesi mevcut durum ile gerçekleştirilerek ,taşınmazın itiraz eden adına olan tapusunun maliye hazinesine devri böylece sağlanmıştır. Somut olayda itiraz eden borçlu mülkiyeti hazineye devredilen taşınmaz dikkate alınmasa da kalan taşınmazlarda ki ipoteğin borcu karşılayacağı, alacaklı taraf ise kalan taşınmazların ekonomik değer taşımadığı yolunda kanaatler içeren ekspertiz raporlarını dosyaya sunmuşlardır. Takdir edilecektir ki bu hususta ihtiyati haciz yargılamasında uzun incelemeler yapma olanağı yoktur. Her iki yan tarafından sunulan raporlara göre tapusu Maliye Hazinesine devredilen … nolu parsel ana taşınmaz olup ;diğer taşınmazlar bu taşınmazı çevrelemektedir. Bütün taşınmazların kaydı üzerinde eğitim ve öğretime tahsis edildikleri kayıtlıdır. 296.232 m2 yüzölçümlü -… parsel nolu taşınmazın tahsis kararının iptali neticesinde toplu rehin verilen taşınmazların yüzölçümü itibariyle 2/3 ü kaybedilmiş olup yerleşkeninde … parsel nolu ana taşınmaz üzerinde konumlandığı anlaşılmaktadır. Diğer taşınmazların ana taşınmazı çevreledikleri ,ve tüm taşınmazların da üzerin de eğitim ve öğretim amaçlı kullanılacağı şerhinin bulunduğu , üniversitenin eklentileri bulunan bu taşınmazların başka bir amaçla kullanılamayacağı gözetildiğin de akıbetlerinin ana taşınmaza bağlandığı buna göre de alacaklının alacağının 8 adet ipotekli taşınmazlar yönünden teminatsız kaldığı sonucuna varılmaktadır. Ana ipotekli taşınmazın varlığı ihtilaflı hale geldiğinden iptal kararıyla birlikte borç tutarı da gözetildiğinde rehinli taşınmazların itiraz edenin iddia ettiği üzere hukuki engeller aşılsa dahi borç tutarını karşılamaktan uzak olduğu açık olduğundan 8 adet taşınmaz üzerinde ki ipoteğin dikkate alınmayarak , nakit alacağa yönelik verilen ihtiyati haciz kararının Tuzladaki 3 taşınmazın belirlenen değeri düşülerek (370.502.827,66-TL) üzerinden devamına ilişkin ek kararda isabetsizlik görülmemiş ,itiraz eden vekilinin Tuzlada ki taşınmazların rehin tutarlarının dikkate alınması gerektiğine yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. İlk derece mahkemesince nakit alacakların yanında 52.780-TL gayrinakit alacak için de ihtiyati haciz kararı verildiği anlaşılmaktadır. Gayrinakit alacak yönünden Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunun 27.12.2017 tarih 2016/1 esas 2017/6 karar sayılı ilamında; “Bankanın teminat mektubu verilmesini sağlamak amacıyla yapılan gayri nakdi kredi sözleşmesinden doğan borcunun doğrudan nakit çıkışı yapılması değil, bir riskin üstlenilmesi niteliğinde olduğu; risk gerçekleşip bankaca muhataba ödeme yapılmadıkça, diğer deyişle mektup bedeli tazmin edilmedikçe bankanın müşterisine rücu etmesinin de söz konusu olamayacağı anlaşılmaktadır. Mektup bedeli tazmin edilmeden ve rücu hakkı doğmadan takip yapılamaz (Bank. K. M.48)…denilmiştir.buna göre gayrinakit alacak bakımından istemin reddine karar verilmesi gerekirken ,ihtiyati haciz kararı verilmesi doğru olmamıştır. Buna göre bu hususa yönelik istinaf nedenleri yerinde olup;itirazın reddine ilişkin kararın kaldırılarak gayrinakit alacağa yönelik ihtiyati haciz kararına itirazın kabulü ile 52.780-TL tutarlı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Muteriz vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE; “1-İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1384 D.İş 2019/1376 Karar sayılı 08/11/2019 tarihli ek kararına yönelik nakit alacağa ilişkin (370.502.827,66-TL) istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 gereği ESASTAN REDDİNE, 2-Gayrinakit alacağa ilişkin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1384 D.İş 2019/1376 Karar sayılı 08/11/2019 tarihli ek kararın gayrinakit alacak yönünden HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Muteriz vekilinin gayrinakit alacağa ilişkin itirazının KABULÜNE, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1384 D.İş -2019/1376 Karar sayılı 11/10/2019 tarihli ihtiyati haciz kararının gayrinakit alacak (52.780-TL) yönünden KALDIRILMASINA” İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak; “İlk derece mahkemesinin ek kararı ile borçlu vekili ve alacaklı vekili lehine vekalet ücreti takdir edilmiş olduğundan yeniden takdirine yer olmadığına, İtirazların kısmen kabul ve kısmen reddedilmiş olması nedeniyle taraflarca itiraz ve istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,” Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 06/02/2020