Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2335 E. 2019/1607 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2335
KARAR NO : 2019/1607
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2019
NUMARASI : 2019/184 Esas-2019/924 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Davanın hukuki yarar yokluğundan reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, … San ve Tic Ltd. Şti’nin 14/01/2016 tarihinde Bakırköy 9. İş Mahkemesinin 2012/533 esas sayılı dosyasının ve Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının hukuka aykırı şekilde taraf ehliyeti olmaksızın kesinleştirildiğini belirterek davanın kabulü ile … San ve Tic Ltd Şti’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde tasfiye aşamasında sorumluluğun tasfiye memuruna ait olduğunu belirterek yasal hasım konumunda olan müvekkili aleyhine yargılama giderine hükmolunmamasını talep etmiştir.Davalı tasfiye memuru … vekili , İş mahkemesinde açılan davanın tasfiye kararı alındıktan 7 ay sonra olmayan bir şirkete karşı açıldığını ,zamanında ihtiyati tedbir talep etmeyen davacının 7 yıl sonra açtığı davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreden davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, Davacı tarafça sicilden terkin edilen şirketin ihyası istemiyle işbu dava açılmış ise de,Bakırköy 10.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/57 Esas, 2019/56 karar sayılı dosyasının tetkikinden, … ve … şirketi tarafından davalılar … aleyhine Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı icra takibinin dosya borçlusu … şirketinin tasfiye ile tüzel kişiliğinin sona erdiği ve tüzel kişiliği olmayan şirkete karşı takibin devamı mümkün olmadığından takibin iptali istemiyle dava açıldığı, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, davalı tarafından istinaf harcı yatırılmadığından istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, davacı şirket tarafından ihyası istenen sicilden terkin edilen şirket aleyhine derdest olan herhangi bir dava bulunmadığı, her dava gibi ihya isteminde de davacı şirketin davayı açmakta hukuki yararı bulunması gerektiği, ihya isteminde hukuki yarar bulunmadığı gibi, şirketin ihyasını davacının ihya kararından sonraki iradesine tabi tutmak da TTK’daki ihyanın amacına aykırı olduğu gerekçesiyle açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; işçilik hak ve alacaklarını tahsil edemeyen müvekkilinin dava açmakta hukuki yararının olduğunu, şirketin 2015 yılında tasfiyesini sona erdirmesine rağmen 28/12/2018 tarihinde müvekiline davacı sıfatıyla dava açarak, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe konulan müvekkilinin ilamlı alacağında faize itiraz ettiklerini, tasfiye sürecinde şirketin tüzel kişiliğinin devam ettiğini, taraf ehliyetinin, usul hukuku kapsamında öngörülen haklardan istifade etme ehliyeti olduğunu, maddi hukuka göre belirlenmesine rağmen hak sahibinin dava hakkını içerdiğinden usul hukukunda da yer aldığını, müvekkilinin şirketin tasfiyesinden önce doğmuş işçilik hak ve alacakları alınmadığından taraf ehliyetine ve davanın açılmasında hukuki yarara sahip olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. TTK’ nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde … sicil nolu Tasfiye Halinde … San ve Tic Ltd. Şti’nin tasfiyesinin 27/03/2014 tarihinde sona erdiği 31/03/2014 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmaktadır. Dosyanın bütünüyle incelenmesinde davacının işçilik alacakları için Bakırköy 9.İş Mahkemesinin 2012/533 esas sayılı dosyasında terkin olan şirket aleyhine dava açtığı ,davanın kabulune karar verildiği ,temyiz üzerine Yargıtay 9 HD nin 2016/1834 esas -2018/92 karar sayılı ilamı ile davacının … nezdinde çalışması olmadığından adı geçen hakkında ki davanın kısmen kabulune karar verilmesi ve vekalet ücreti takdiri bakımından hükmün bozulduğu; bozmadan sonra mahkemenin 2018/74 esas sayısını aldığı ve bozmaya uyularak davalı Velsan ..ltd.şti hakkındaki davanın kısmen kabulune işçilik alacaklarının davalı şirketten tahsiline karar verilmiş ve terkin edilen şirket aleyhinde ki hüküm Yargıtay 9 HD nin 2018/9826 esas 2018/22121 karar sayılı ve 03/12/2018 tarihli ilamı ile onanmıştır.Bozmadan evvel verilen ilam davacı tarafından Bakırköy….İcra Dairesinin … esasında ilamlı icraya konu edilmiş,borçlu terkin edilen şirket tarafından işlemiş faiz bakımından şikayet yoluna gidilmiş ve Bakırköy 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1274 esas -2016/500 karar ve 13/05/2016 karar tarihli ilamı ile faize yönelik şikayeti kabul edilmiştir. Akabinde 28/12/2018 tarihinde; takip başlatıldığında şirketin tüzel kişiliği bulunmadığından takibin iptalini talep etmiş ve Bakırköy 10 İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/57 esas -2019/56 karar sayılı ve 15/02/2019 tarihli ilamı ile ” taraf ehliyeti kamu düzeni ile ilgili olup hakimin bu durumu re’sen gözönünde bulundurması ,sicilden terkin edilen şirket hakkında takibe başlanması ve takip işlemlerine devam edilmesi durumunda yapılan işlemlerin hukuken yok hükmünde olduğu” gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiştir.Buna göre ;davadışı şirketin terkin edildikten sonra davalar açıldığı,şirketin terkin edildiğine ilişkin bildirimlerin yapılmadığı ve sonuçta başlatılan icra takibinin de terkin nedeniyle iptaline karar verildiği anlaşılmakla ,davacının Yargıtayca onanarak kesinleşen işçilik alacaklarının tahsil edilemediği de ortadadır. Soyut belirsiz ileride açılacak davalar için ihya kararı verilemez ise de kesinleşen ve tahsil edilmeyen bir alacağın mevcut olduğu sabit olduğundan işçilik alacağı için açılan dava devam ederken sicilden terkin edilen şirketin ihyasının usulune uygun olarak yapıldığının kabulü mümkün olmadığından ,şirketin tüzel kişiliğinin ihyası gerekli olup davacının da ihya istemek te hukuki yararı bulunmaktadır. Aksini kabül uyuşmazlığı çözümsüz bırakacaktır. Takip tarihi itibariyle şirketin hayatiyetinin mevcut olmasıgerekmektedir.Davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ,ancak yargılamada bir eksiklik bulunmadığından hükmün kaldırılmasına , TTK’nın 547. maddesi gereğince tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğundan Bakırköy 9.İş Mahkemesinin 2018/74 esas -2018/355 karar sayılı ilamı ile hükmedilen alacaklarının tahsili için icra takibi başlatmak üzere ihyasına ,kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına ve eski tasfiye memuru davalı …’ün tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir.Dairemizce; Yargıtay 11. H.D.nin yerleşik uygulaması gereği tüzel kişiliğin ihyası davalarında istinaf incelemesi neticesinde temyiz yolu açık olarak hüküm verilmekte iken; Yargıtay HGKnun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, HMK nun 382. maddesinde bir işin çekişmesiz yargı işi olup olmadığının tesbiti için belirtilen ölçütlerden “ilgililer arasında ki uyuşmazlık olmayan haller” ve “ilgililerin ileri sürülebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı haller” şeklinde belirtilen ölçütler dikkate alındığında, ek tasfiyenin çekişmesiz yargı işi olduğu” nun tesbit edilmesi ve bu tesbitlerin benimsenmesi nedeniyle, daha evvel ki uygulamadan dönülerek çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/184 Esas-2019/924 Karar sayılı ve 18/09/2019 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil nosunda kayıtlı iken tasfiye sonucu terkin edilen Tasfiye Halinde … Sanayii ve Ticaret limited Şirketi’nin Bakırköy 9.İş Mahkemesinin 2018/74 esas -2018/355 karar sayılı ilamı ile hükmedilen davacının işçilik alacaklarının tahsili için icra takibi başlatmak üzere TTK 547.maddesi uyarınca ihyasına, Tasfiye memuru olarak re’sen …’ün atanmasına, kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına,İlk derece yargılamasına ilişkin olarak; Karar harcı 44,40 -TL peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 95,20-TL harcın davalı …’ten tahsili ile davacıya ödenmesine,Davacı tarafından yargılama ve istinaf aşamalarında yapılan 240,10-TL tebligat ve müzekkere giderinden ibaret yargı giderinin davalı tasfiye memuru …’ten tahsili ile davacıya ödenmesine,Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca 2.725-TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,Taraflarca yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansının yatıran tarafa iadesine,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40- TL peşin istinaf karar harcının kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nun 362(1)-ç maddesi gereğine kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 19/12/2019