Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/233 E. 2019/185 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/233
KARAR NO : 2019/185
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/07/2018 (Ara Karar)
NUMARASI: 2018/687 Esas
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/02/2019
İlk derece mahkemesince verilen 20/07/2018 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP:Davacı vekili, müvekkil ile keşideci …. San. Ve Tic. Ltd. Şti arasında ticari ilişki olduğunu, bu ilişkinin ticari defter ve faturalar ile sabit olduğunu, müvekkilin diğer şirketler ve davacı ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını, çekteki ciro silsilesinin kopuk olduğunu, … San. Tic. Ltd. Şti. ‘nin ciro tarihinde aktif olmadığını, bu yüzden ciro yapmasının hukuken mümkün olmadığını, bu nedenle çekin taraflarına iadesinin gerektiğini, ilgili İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü ‘ne ait … esas sayılı icra takibinin dava sonuçlanana karar tedbiren durdurulmasını, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/248 esas sayılı dosyadaki teminatın mahkeme veznesine gönderilmesini ve tedbir talebi için teminat sayılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece verilen ara karar ile; davalı/takip alacaklısının davacı/takip borçlusu hakkında menfi tespit davasından önce ilamsız takip başlattığı, genel kuralın aksine senede dayalı borç ilişkilerinde ispat yükünün senet borçlusunda olduğu, davaya konu çekte açıkça bir borç kaydı olduğu, davalının çeki davacının zararına bile bile veya kötü niyetle iktisap ettiğini ispata yarar dosyada herhangi bir delil bulunmadığı, yaklaşık ispat unsurunun mevcut olmadığı, bu nedenle İİK’nın 72/3. Maddesi gereğince tedbir şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; davalının dahi ciro silsilesini ve ticari defterlerini ispat edememesinin, ortada olmayan bir şirketle nasıl bir ticaret yaptığını ispat edememesinin, hangi malı hangi sıfatla hangi yolla alıp verdiğini ispat edememesinin kendi başına bir delil olduğunu, çekin kendilerinde olmayıp Asliye Ticaret Mahkemesine başvurduklarını, ilgili şirketle olan ticaretinin açık olduğunu, şirket faturası ve çekin seri ve sıra numarası tarihi ve diğer tüm evraklarının tahsilat evrakında mevcut olduğunu belirterek ihtiyati tedbir reddi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Somut olayda elde ki dava ;davacı şirketin elinde iken bilinmeyen bir şekilde kaybolduğu ,icra takibi başlatan davalının yetkili hamil olmadığı yetkili hamilin davacı olduğu iddiasıyla açılan çekin istirdadı ve aynı zamanda davalıya çek nedeniyle borç bulunmadığına ilişkin icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasıdır.Davacı tarafın çekin çalınmak suretiyle davacının elinden çıktığını ,davalının çeki iktisap ettiği kişi ile olan ticaretini ispatı gerektiğini ileri sürdüğü ,davalı tarafça da mevcut alacaklarına karşılık olarak ciranta şirketten çek tevdi bordrosu ve diğer evraklarla birlikte alındığı bildirilerek davaya karşı çıkılmıştır. HMK’nın 389/1.maddesine göre: Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.HMK 390/3 e göre: Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.İİK’nın 72/3-1.cümlesi aynen şöyledir: İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez.Davacının iddiaları yargılamayı gerektirmekte olup İİK’nın 72/3-1. Cümle uyarınca derdest icra takibinin durdurulmasının önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi hukuken mümkün değildir.Dosya mevcudu delillerin davacı ihtiyati tedbir isteyenin davanın esası bakımından haklılığını yaklaşık ispat düzeyinde bulunduğunu kabule yeterli olmadığı anlaşılmakla ;Davacının talepleri yargılamayı gerektirdiği, İlk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararı dosya içeriğine usul ve yasaya uygun olup, istinaf nedenleri yerinde olmadığından davacı /ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 44,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/02/2019