Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2329 E. 2022/491 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA N : 2019/2329
KARAR NO : 2022/491
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/06/2019
NUMARASI: 2018/977 Esas 2019/670 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/03/2022
Davanın kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin matbaacılık işi ile iştigal ettiğini, davalı firmanın çeşitli dönemlerde sipariş üzerine istediği malları üretip teslim ederek satış işlemleri gerçekleştirdiğini ve yapılan ticari işten kaynaklanan davalının ödemediği faturalı alacağı ve faizine ilişkin 25.09.2018 tarihinde Küçükçekmece 3. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğinden takibin durduğunu belirterek davalının itirazın iptaline, takibin devamına, davalıdan asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında ticari ilişki kurulmuşsa da bu ilişki çerçevesinde davacı tarafından müvekkil şirkete bir kısım malların tesliminin yapılmadığını, bir kısım malların ise hatalı ve bozuk olarak teslim edildiğini, malların ayıplı teslim edildiğinin yazışmalar ile sabit olduğunu, malların teslim edildiğini irsaliye faturala ile ispat külfetinin davacıya ait olduğunu, dava konusu faturaların müvekkili şirket aleyhine borç doğurabilmesi için davacı tarafın ticari defter kayıtlarında işlenmesinin yeterli olmadığını, emtianın davalı müvekkil şirkete veya davalı şirketin bu işle yetkilendirdiği bir çalışanına teslim edilmesi gerektiğini, huzurdaki uyuşmazlıkta ispat külfetinin davacıya ait olduğunu, faturalara konu malların müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkili şirketin davacıya borçlu olmadığını, dosyaya sunulduğunu belirtilen mutabakat yazısının müvekkiline tebliğ edilmediğini, alacağın likit ve muaccel olmayıp tespiti için yargılamanın gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının davalıya sattığı matbaa ürünlerine ilişkin düzenlediği faturaların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edilmişse de yapılan bilirkişi incelemesinde takip konusu faturaların her iki tarafın da defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının takip tarihi itibariyle 84.572,98-TL alacaklı olduğu hususunda taraf defterlerinin birbirine uyumlu olduğu, davalı taraf defterlerinde görülen ödemeler dışında bir ödeme belgesi sunulmadığı gibi iade faturası da sunulmadığını, davacının davasını ispatladığı gerekçesiyle davanın asıl alacak bakımından kabulü ile asıl alacak için itirazın iptaline, temerrütün icra takibiyle gerçekleşmesi nedeniyle işlemiş faize ilişkin talebin reddine, alacağın likit olması nedeniyle % 20 oranında icra inkar tazminatının davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili; malların teslim edildiğini irsaliyeli faturalar ile ispat külfetinin davacı yana ait olduğunu, dava konusu faturaların müvekkili şirket aleyhine borç doğurabilmesi için davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlenmiş olmasının yeterli olmadığını,dosyaya sunulan irsaliyelerin imzasız olduğunu, ispat külfetinin davacıya ait olup bir kısım malların tesliminin yapılmadığını, bir kısım malların ise hatalı ve bozuk olarak teslim edildiğini, malların hatalı ve bozuk teslim edildiğinin yazışmalar ile sabit olduğunu, dava konusu alacağın likit ve muaccel olmayıp alacağın tespiti için yargılamanın gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava; fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, tarafların ticari defterlerinin ibrazı ile incelenmesine karar verilmiş, bilirkişi raporunda; davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, her iki tarafın ticari defterlerinin davacı lehine 84.572,98-TL alacak bakiyesi verdiği tespit edilmiştir. Davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı defterlerinde kaydedildiği ve taraf defterlerinin birbirleri ile uyumlu olduğu nazara alındığında davacı teslim olgusuna ilişkin ispat yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Diğer taraftan malların ayıplı olduğunu ispat yükü ise davalının üzerindedir. Davalı tarafından düzenlenen iade faturası veya ayıp ihbarı bulunduğuna yönelik delil bulunmamaktadır. Malların ayıplı olduğuna veya ayıbın davacı tarafından benimsendiğine ilişkin herhangi bir delil de ibraz edilmemiştir. Bu nedenle davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Öte yandan İİK’nın 67. maddesi uyarınca, itirazın iptali davasında borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilir. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi gerekmektedir. Bu kapsamda takip ve dava konusu alacak faturalara dayalı olduğundan, alacağın likit olduğu açıktır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 5.777,18-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 1.444,3‬0-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.332,88-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 65,90-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/03/2022