Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2328 E. 2019/1585 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2328
KARAR NO : 2019/1585
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2019 (Ara Karar)
NUMARASI : 2019/754 Esas
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/12/2019
İhtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen ara kararın ihtiyati tedbir isteyen/davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:İhtiyati tedbir isteyen/davacılar vekili, müvekkillerinin davalı şirketin ortakları olduklarını, şirketin büyük ortağı ve müdürü olan dava dışı … müvekkillerinin bilgisi ve onayı olmaksızın %20 hissesini dava dışı şahsa devrettiğini, daha sonra da bu şahsın …. ’in eşine devrettiğini, müvekkillerinin emekleri sayesinde davalı şirketin birçok temsilciliği ve şubeleri ile oldukça fazla malvarlığının bulunduğunu, zamanla şirketin gelişen hacminin müşteri portföyünü de etkilediğini, ancak zamanla ….müvekkillerine olan tavrının değiştiğini ve 16.08.2019 tarihinde gönderdiği e-posta ile müvekkillerinin görevlerine son verdiğini bildirdiğini, ayrıca ortak şirket faaliyetlerini sekteye uğratacak ve karşılıklı güveni ortadan kaldıracak faaliyetlerde bulunduğunu, müvekkillerini maddi manevi zarara uğrattığını, müvekkillerinin bilgi alma ve inceleme ile kar payı haklarını ihlal ettiğini, şirket bilançosu ve tüm mali tabloların müvekkillerinden gizlendiğini, şirket sermayesinden müvekkillerinin izni ve onayı olmadan eşine araba satın aldığını, şirketin eski ofisini şirket muhasebe çalışanının abisine kiraladığını, şirkete ait iki adet aracı da şahsına tahsis etiğini, dolayısıyla şirketin feshi için haklı sebeplerin oluştuğunu ileri sürerek öncelikle davalı şirketin temsil ve idaresi için şirkete tedbiren denetim kayyımı atanmasına, şirketin TPE nezdindeki marka hakları, hesapları, araçları ve taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, şirketin malvarlıkları, marka değeri, esas sermaye payının gerçek değerinin tespitine, ödenmemiş kar payının davalı şirketten tazminine, TTK 636/3 m. uyarınca davalı şirketin feshine verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 01/10/2019 tarihli ara kararı ile, bu aşamada iddiaları ispata yarar delillerin dosyaya sunulmadığı ve yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir isteyen/davacılar istinaf dilekçesinde özetle; Kötüniyetle şirkete ait malvarlıklarının kaçırılması ihtimaline binaen ihtiyati tedbir talep ettiklerini, şirkete ait taşınmazların ve araçların devri halinde müvekkillerinin zararının karşılanması olanağının kalmayacağını, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesinin ve ihtiyati tedbirin amacının gözetilmesi gerektiğini, ihtiyati tedbir kurumunun amacının ise uyuşmazlık konusu hakkın zayi olmaması olduğunu belirterek 01/10/2019 tarihli ara kararın kaldırılmasını ve talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Talep, limited şirketin feshi ve kâr paylarının ödenmesi istemiyle açılan davada, şirkete tedbiren denetim kayyımı atanması ve şirket malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. TTK 636/4 m. uyarınca, fesih davası açıldığında mahkeme tarafların birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir.Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda, dosyanın geldiği aşama itibariyle, davacı taraf iddialarının yaklaşık olarak ispatının sağlanamamış olması dikkate alındığında, ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddi yönünde verilen ara kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir isteyen/davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 19/12/2019