Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2321 E. 2022/490 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2321
KARAR NO : 2022/490
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2019
NUMARASI: 2018/475 Esas 2019/1014 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/03/2022
Davanın kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin dava dışı bankadan almış olduğu krediye kefil olduğunu, davalının kredi borcunu ödememesi üzerine dava dışı bankaya müvekkilinin kredi borcunu taksitler halinde ödediğini, müvekkilince ödenen tutarların rücuen tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; mahkemenin yetkisiz olduğunu, davanın Bakırköy Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini, kredinin davacının kişisel ihtiyacı için kullanıldığını ve bu nedenle davacının kefil olarak gösterildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :Mahkemece, dava konusu 150.000-TL bedelli kredinin 27/11/2015 tarihinde …Kurumsal Hiz…Ltd.Şti adına kullandırıldığı, davacının kefil olduğu kredinin 10. 11. ve 12. taksitleri toplamı olarak 42.067,12-TL’nin davacı tarafından ödendiği, davacının 16/05/2016 tarihinde bütün hisselerini şirketin tek hissedarı ….’a devrettiği, davacının şirket borcunu şahsen ödemesi nedeniyle, ödediği miktarı şirketten talep edebileceği, davalı tarafça kredinin davacının kişisel ihtiyacı için kullanıldığı ve bu nedenle davacının kefil olduğu ileri sürülmekte ise de kredinin şirket adına çekildiği, kredinin 1. 2. 3. ve 4. taksitlerinin davalı şirket hesabından ödendiği, bu durumda davacının ödediği bedeli asıl borçlu şirkete rücu hakkı bulunduğu, davalının icra takibine itirazının 42.067,12-TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin devamına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili; davanın ve icra takibinin mükerrer olduğunu, 10, 11, 12 nolu taksitlerle ilgili Bakırköy 7. ATM’nin 2017/1109 Esas sayılı dosyasında yargılama yapıldığını, bu aylara ilişkin müvekkilinin davacıya ödemek zorunda kaldığı bedel yönünden istirdat davasının reddine karar verildiğini, davacının bu aylara ilişkin alacağını zaten Küçükçekmece 3. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasından tahsil ettiğini, ödemelerin kefaleten yapılmadığını, müvekkili şirket hesabından müvekkili adına yapıldığını, her üç dekontta da ödemenin kefil sıfatıyla değil müvekkili şirket adına yapıldığının açıkça yazdığını, kredi alacağı ile ilgili bankaca müvekkiline herhangi bir başvuru yapılmadığını, kefilin borçlu adına ödeme yapmasının izahının bulunmadığını, müvekkilinin davacıdan pay devrinin yapıldığı 16/05/2016 tarihi itibariyle 137.440,49-TL alacaklı olduğunu, ayrıca Bakırköy 7. ATM’nin 2017/1109 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, davalı şirket adına kullanılan banka kredisinin taksitlerinin şahsi kefil sıfatıyla davacı tarafından ödenmesi nedeniyle, ödenen tutarın davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin asıl borçlusu olduğu 150.000-TL taksitli kredinin 10, 11 ve 12 nolu taksitlerini ödediğini belirterek bu bedelleri davalıdan icra yoluyla tahsilini talep etmekte, davalı ise kredinin davacı tarafından şahsen kullanıldığını,talep edilen taksitlerin daha önceden ödendiğinden davacı tarafından mükerrer talepte bulunduğunu, davaya konu ödemelerin şirket hesabına ve adına yapıldığını belirterek davanın reddini savunmaktadır.Davalı şirket tarafından dava dışı bankadan 150.000-TL bedelli taksitli ticari kredi kullanıldığı, davacının ise kredi sözleşmesinde müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından sunulan ödeme dekontlarının incelenmesinde 10 nolu taksit olarak 13.991,48-TL’nin 26/10/2016 tarihinde; 11 nolu taksit olarak 14.034,67-TL’nin 28/11/2016 tarihinde; 12 nolu taksit olarak 13.991,47-TL’nin 27/12/2016 tarihinde davacı tarafından dava dışı bankaya ödemesi yapılmıştır.Her ne kadar ödeme dekontlarında ödeyen olarak davalı şirketin unvanı yazılı ise de, dekontlar davacı tarafından imzalanmıştır. Davacı, davalı şirket ortaklığından 16/05/2016 tarihinde ayrılmıştır. Bu durumda davacının davalı şirketin ortağı olmadığı gibi davalı şirket adına hareket etme yetkisi de bulunmadığı, kredi sözleşmesinde kefil sıfatı ile yer aldığı dikkate alındığında davacı tarafından yapılan ödemelerin kefil sıfatıyla yapıldığının kabulü gerekir. Diğer taraftan davalı tarafça; bu taksitlerin de içinde olduğu kredi taksit ödemelerinin davacıya daha önce başlattığı Küçükçekmece 3. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasında ödendiği ileri sürülmekte ise de, bahse konu icra takibinin başlatıldığı 06/09/2016 tarihi itibariyle dava konusu edilen 10, 11 ve 12 nolu taksit ödemeleri henüz yapılmadığı gibi Küçükçekmece 3. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında bu taksitlerden önceki taksit ödemeleri talep edildiği anlaşıldığından dava konusu taksit ödemeleri yönünden mükerrer talep de söz konusu değildir. Bu itibarla davacı tarafından kefil sıfatıyla ödeme yapılması nedeniyle üç kredi taksitlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 2.870,22-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 717,56-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.152,66‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 25,75-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/03/2022