Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2316 E. 2022/492 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2316
KARAR NO: 2022/492
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2019
NUMARASI: 2018/551 Esas – 2019/895 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/03/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; uluslararası taşımacılık işi ile iştigal eden müvekkilinin davalı müşterisine sunduğu taşıma hizmetinden kaynaklanan cari hesap alacağının ödenmemesi nedeniyle Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalı borçlunun itiraz ettiği dilekçe ile sadece 9.003,59-TL borcu olduğundan bahisle kısmi itirazda bulunduğunu, haksız itiraz nedeniyle takibin durduğunu belirterek davalı tarafından itiraz edilen 7.753,18 -TL alacak yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin dava ve takip konusu borca kısmi itirazda bulunduğunu, borçlu olduğu miktarı ödediğini, davacıya başkaca borcunun kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, ayrıca müvekkili lehine % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dava dışı … firmasının taşıma talimatı, davalının taşıma bedelini ödeyerek taşıma sözleşmesi ve navlun yükümlülüğünü üstlendiği hususları da gözetildiğinde, davalının kendisi için yapılan taşıma sürecinde davacı tarafından ödenen KDV vb. Gümrük Eş Etkili Vergilerinin kendisine yansıtılmasına muvafakat ettiği, taşıma sürecinde taşıma bedeline ek olarak oluşan vergi ve sair yasal yükümlülüklerin de navlun ödeme yükümlülüğü altında olan davalıya yansıtılmasının uluslararası taşıma ve lojistik teamüllerine uygulamalarına uygun olduğu, davacının kendisine fatura edilen ve katlandığı bedelleri davalıya yansıttığı, davacının 7.753,18-TL alacak talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; Bilirkişi kök raporunun müvekkilinin lehine olduğunu, ek raporun ise kendilerine tebliğ edilmediğini, ek bilirkişi raporuna karşı itiraz hakkı tanınmadan karar verildiğini, müvekkilinin, taşıma sürecinde gümrük vergilerinin kendisine yansıtılmasına muvafakat ettiğinin kabulünün de doğru olmadığını, müvekkili tarafından davacıya yurt dışında taşıma yaptırılmadığını, davacıya yurt içinde taşıma yaptırıldığını, ön inceleme aşamasından sonra dosyaya sunulan ödeme belgesine ve sözleşmeye muvafakatlerinin bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:Davacı davalı ile aralarındaki taşıma ilişkisine dayalı cari hesaptan kaynaklanan 16.756,77-TL alacağın icra kanalıyla tahsilini talep etmekte olup, davalı tarafından bu alacağın sadece 7.753,18-TL kısmına itiraz edilmiştir. Davalının itirazı davacının davalı taraf adına “Yurt dışı Gümrük Vergisi ve Transfer Bedeli” açıklaması ile düzenlediği 22/11/2017 tarihli, 7.753,18-TL bedelli faturaya ilişkin olup taraflar arasındaki uyuşmazlık da yurt dışındaki gönderici tarafından davalıya gönderilen emtia ile ilgili davacı tarafından ödendiği belirtilen yurt dışı gümrük vergilerinden davalının sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Öncelikle taşıyıcının gönderiden kaynaklı vergi ödemesinden sorumlu olmadığını belirtmek gerekir. Davacı taşıyıcının ödemek zorunda kaldığı verginin ödenmesi yükümlülüğü ya davalıya ya da göndericiye aittir. Gönderen ile alıcı arasındaki ithalattan doğan vergiden dolayı taşıyıcının bu vergiyi ödeme gibi yükümlülüğü bulunmamaktadır. Somut olayda da taraflar arasında, davalı tarafından gönderilen ve davalıya gelen gönderilerin kapıdan kapıya teslimi ile ilgili akdedilen 28/10/2015 tarihli sözleşme bulunduğu, davalının taşıma bedelini ödeyerek taşıma sözleşmesi ve navlun yükümlülüğünü üstlendiği, bahse taşıma ilişkisinin davalının da kabulünde olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından taşıma işinin gerçekleştirildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Bu nedenle davalının kendisi için yapılan taşıma sürecinde davacı tarafından ödenen gümrük vergisi ve vergi transfer masraflarının davalıya yansıtılmasında bir isabetsizlik bulunmadığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ayrıca bilirkişi ek raporunun davalı vekiline 26/06/2019 tarihinde elektronik tebligat yolu ile tebliğ edildiği, bahse konu sözleşmenin her iki tarafın da kabulünde olduğu ve kaldı ki dava dilekçesinde sözleşme ve faturalara delil olarak dayanıldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.İstinaf nedenleri yerinde olmayan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 529,61-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 132,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 397,21-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/03/2022