Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2305 E. 2020/197 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2305
KARAR NO : 2020/197
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/02/2019
NUMARASI : 2018/815 Esas 2019/85 Karar
DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/02/2020
Davanın usulden reddine ilişkin hükmün davacı ve davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilin ortağı olduğu şirketten kâr payı alamaması, şirketin kötü yönetildiğine inancı ve benzeri nedenler ile kuzenleriyle ortak olduğu şirketlerdeki paylarını satmayı düşündüğünü, payların gerçek değerinin belirlenmesi amacı ile alıcıların şirketten bilgi istediğini, ancak bilgi verilmediğini, bunun üzerine müvekkilin kendi değerlemesi ile şirketin hisse değerini 7-TL olarak tespit edildiğini, alıcılar bu bedeli çok bulduğundan 3-TL önerdiğini, müvekkilinin bu bedel üzerinden çok az pay satmaya karar verdiğini ve alıcılar … 4.00-TL hisse bedeli ile 200’er hisse sattığını, bu şahısların hisse alımını ihtarname ile şirkete bildirmelerinden sonra müvekkile tebliğ edilen ihtarnameyle şirket devir talebini ilettiğini ancak yönetim kurulunun pay defterine işlenme talebini reddettiğini, önerilen hisse değeri nominal değer olduğunu, reel değerle ilgisi olmadığını, şirketin beheri 4-TL’den, satılan payların değerinin yüksek olduğu iddiası ile beher hisse bedelinin 1-TL olduğu beyanı ile hisse satışına onay vermemesi nedeniyle, TTK’nun amir hükümleri ve özellikle 493/5 maddesi gereğince kapsamında değerleme giderleri şirket tarafından karşılanarak, müvekkilin sattığı şirket paylarının veya 1 payın gerçek değerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkil şirket, grup şirketleri ve ortakları arasında devam eden çok sayıda dava mevcut olduğunu, davacının sürekli olarak haksız davalar açarak müvekkil şirketin diğer ortaklarını yıldırmaya ve iç barışını bozmaya çalıştığını,eldeki davanın da sözü edilen husumet nedeniyle açıldığını, hak düşürücü süre içinde açılmayan davanın reddi gerektiğini,hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece; davacı tarafça; davalı anonim şirketteki hisselerinin dava dışı alıcılar … devrettiği, devredilen hisselerinin gerçek değerinin tespiti talepli eldeki davanın açıldığı; ancak TTK’ nın 493/5 maddesi gereğince anonim şirkette payların gerçek değerinin belirlenmesini devredenin değil devralanın talep edebileceğinin hükme bağlandığı, kaldı ki davacı hisselerini devralan dava dışı alıcılar tarafından İstanbul 7. ATM ‘nin 2018/1056 Esas sayılı dosyası ile açılmış bir davanın da mevcut olduğu gerekçesiyle davacı tarafça açılan davanın HMK’ nın 114 /1-d bendi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın TTK amir hükümleri ve 493.maddenin tümüne dayandırıldığını, TTK 493/1 maddesinde; şirket esas sözleşmede öngörülmüş önemli bir sebebi ileri sürerek veya devredene, paylarını başvurma anındaki gerçek değeriyle kendi veya diğer pay sahipleri yada 3.kişiler adına almayı önererek onay istemini reddedebileceğinin düzenlendiğini, değeri tartışacak olanın satan-devreden olduğu 493.maddenin veya devredene … almayı önererek ifadesi ve 494/1’e göre hissenin eski malikinde kalacak olması ile tartışmasız açık olduğunu, TTK 493/6 hükmünde “devralan” ifadesi yer alıyor olsa da şirket payı henüz devredilmediğinden, payı satmak isteyen pay sahibi payın maliki olduğundan, teklif edilen fiyatı bir aylık hak düşürücü süre içinde reddetmezse bu devralma önerisini kabul etmiş sayılan tarafın “payı satmak isteyen pay sahibi” yani “devreden” olduğu hususunun Doktrinde tartışmasız olduğunu, ayrıca davanın İstanbul 7.ATM’nin 2018/1056 esas sayılı dosya ile birleştirilerek yürütülmesi talebine rağmen bu talep reddedilerek usul hatası yapıldığını, bu nedenlerle yeni yasayı dikkate almaksızın hatalı yorumlayan mahkeme kararının kaldırılarak, şirketin hisse değerinin tespiti açısından yargılama yapılmak ve pay değerinin tespiti sağlanmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir. 2-Davalı vekili istinaf dilekçesinde; 493/6 hükmünde “devralan” ifadesi yer alıyor olsa da şirket payı henüz devredilmediğinden, payı satmak isteyen pay sahibi payın maliki olduğundan, teklif edilen fiyatı bir aylık hak düşürücü süre içinde reddetmezse bu devralma önerisini kabul etmiş sayılan tarafın “payı satmak isteyen pay sahibi” yani “devreden” olduğu hususunun Doktrinde tartışmasız olduğunu, TTK 493/1 uyarınca da payların satın alınması önerisinin yapılması gereken muhatabın da devreden olduğunu, davanın hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığını, müvekkili şirketteki paylarının küçük bir kısmını devrettiğini bildiren davacıya, bu paylara ödenecek bedel de açıklanmak suretiyle müvekkili şirket ortağı hesabına satın alınması önerisini içeren, müvekkili şirketin noter kanalıyla keşide ettiği ihbarnamenin 03/08/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak davacının anılan teklifi yasal bir aylık hak düşürücü süre içinde reddetmediği gibi, bu teklifteki bedele itiraz etmediğini, bir aylık hak düşürücü süre içinde yani en geç 03/09/2018 tarihinde, payın gerçek değerinin mahkeme kanalıyla tespitini de talep etmediğini, istinaf yoluna başvurmakta hukuki yararının bulunduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak maddi ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; TTK’nın 493.maddesi gereğince anonim şirkette devredilen-devralınan payların gerçek değerinin tespiti istemine ilişkindir. Somut olayda ; Davacı taraf davalı anonim şirketteki hisselerin dava dışı alıcılar … devretmesi ve davalı şirketten devre onay verilmesi talebinin reddedilmesi ve devralanlara satışa konu hisselerin beher hisse bedeli 1 TLden satın almayı teklif etmesi üzerine ,devredilen hisselerinin gerçek değerinin tespiti talep edilmektedir. Devralan dava dışı 3. kişiler tarafından İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1056 Esas sayılı dosyası ile bu konuda açılmış bir dava bulunduğu anlaşılmaktadır. TTK’ nın 493/5 maddesi gereğince anonim şirkette payların gerçek değerinin belirlenmesine yönelik olarak devralana dava hakkı tanınması ,henüz devredilmemiş ve mülkiyeti TTK 494 maddesi uyarınca devreden de olan şirket hisseleri yönünden pay sahibinin şirketteki payının gerçek değerinin tespiti yönünden bulunan dava hakkını ortadan dan kaldırmayacağı gibi yargılama sonucunda belirlenen değer üzerinden TTK 493/1 maddesi uyarınca önerinin devredene yapılacağı gözetildiğinde şirket hisselerini devreden konumunda olan davacının iş bu davada taraf sıfatı bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece işin esasına ilişkin yargılama yapılarak bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe davanın usulden reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.Anonim şirket pay devir sözleşmesinin şirkete bildirilmesi üzerine şirket tarafından davacı devredene Bakırköy ….Noterliğinin 31.07.2018 tarihli ihtarnamesi ile satışa konu hisselerin değeri (1)-TL olarak belirlendiği ve …. hesabına satın alma teklif edildiği hususunda ihtarname keşide edilmiştir. İhtarın tebliğ tarihine ilişkin tebliğ şerhi olmasa da , elde ki davanın Hatay Mahkemeleri aracılığıyla 31.8.2018 tarihinde havale ettirilerek ,aynı tarihte harcının ve masraflarının ikmal edildiği gözetildiğinde yasal bir aylık sürede açıldığı anlaşılmakla ,belirtilen değere itiraz edilmediğine yönelik davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle,davacının aktif husumet ehliyeti bulunduğunun kabulü ile davanın esasının incelenmesi gerekmektedir.Taraf vekillerinin davacının aktif husumet ehliyeti bulunduğuna yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmüştür.Hükme tesir edecek derecede delillerin toplanıp değerlendirilmediği sonucuna varıldığından ; istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/02/2019 Tarih 2018/815 Esas 2019/85 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-4-6 gereği KALDIRILMASINA;”Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,”İstinaf yoluna başvuran davacı ve davalı tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının(Davacı 44,40-TL davalı 44,40-TL ) istek halinde kendilerine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/02/2020