Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2289
KARAR NO: 2022/771
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/06/2018
NUMARASI: 2014/142 Esas – 2018/645 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/05/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı … Ltd. Şti.’nin müvekkili banka ile birleştirilen … A.Ş.’den kredi kullandığını, diğer davalıların da bu krediyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, sözleşmedeki edimlerin yerine getirilmemesi üzerine kredi hesaplarının kat edilerek Ankara … Noterliği’nin 02/03/2000 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarının ve Beyoğlu … Noterliği’nin 11/08/2005 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, sonuç alınamaması üzerine İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların takip tarihi itibariyle 44.001,61-TL nakdi ve 3.070-TL gayrinakdi borcu bulunduğunu, itirazların takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, alacağın mer’i teminat mektupları ve komisyonlarından ve faizlerinden doğduğunu, müvekkilinin alacağının likit ve sabit olduğunu, sözleşme ile banka kayıtlarının kesin delil olduğunu ileri sürerek davalıların takibe itirazlarının iptaline, icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili, yetkili icra dairelerinin Kocaeli İcra Daireleri olduğunu, müvekkilinin kefil olduğu sözleşmelerdeki teminat mektuplarının iade edildiğini, nakte dönen mektup bulunmadığını, mektup bedelleri için takip yapmasının mümkün olmadığını, talep edilen faizin fahiş olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı … ve … Ltd. Şti. vekili,alacağın zaman aşımına uğradığını, takibe konu bir borç bulunmadığını, mektup ve komisyonların şirket tarafından ödendiğini,kefalet miktarı gösterilmediğinden geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunmadığını, müvekkilinin temerrüde düşürülmesinin söz konusu olmadığını, ödeme ihtarının müvekkiline tebliğ edilmediğini, asıl borçlu hakkındaki takip semeresiz kalmadıkça müvekkili hakkında icra takibi yapılamayacağını, talep edilen faiz miktarının fahiş olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı şirket ile … A.Ş. tarafından imzalanan genel kredi sözleşmelerine gerçek kişi davalıların 10.500-TL limitle müteselsil kefil oldukları, davalı şirketin takip tarihi itibariyle davacıya 2.237,71-TL asıl alacak, 7.738,09-TL işlemiş faiz ve 532,79-TL BSMV olmak üzere toplam 10.999,59-TL nakti borçlu olduğu, diğer davalıların kefalet limiti dahilinde olan 10.500-TL’sinden sorumlu olmaları nedeniyle bu davalıların takip tarihi itibariyle davacıya 2.237,71-TL asıl alacak, 7.738,09-TL işlemiş faiz ve 24,02-TL BSMV olmak üzere toplam 10.500-TL nakti borçlu oldukları, asıl alacağa takip tarihinden yıllık %44 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında gider vergisi uygulanması gerektiği, nakti alacaküzerinden %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan toplam borçlu oldukları miktara göre alınarak davacıya ödenmesi gerektiği, taraflar arasında akdedilen GKS’ler kapsamında kullandırılan 3.070,00-TL’lik gayri nakti kredi nedeniyle bu miktarın davacı bankanın merkez şubesinde faiz getirmeyen bir hesapta davalı şirket tarafından depo edilmesi gerektiği, diğer davalılar yönünden kefalet limiti 10.500-TL olduğundan depo talebinin reddi gerektiği gerekçesi ile; davanın kısmen kabulüne, itirazın 10.999,59-TL nakit alacak yönünden davalı kefiller 10.500-TL limit ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla kısmen iptaline, gayri nakdi alacak yönünden itirazın davalı şirketin depo etmesi yönünde kısmen iptaline, davacı lehine 2.199,92-TL icra inkar tazminatının (davalı kefiller 2.100-TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile) davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar … ve … Ltd. Şti. vekili; sözleşmede müvekkil … için kefalet limiti gösterilmediğini, sözleşmeyi boş olarak imzaladığını, kefilin sorumluluğu ihtarnamenin kendisine usulüne uygun şekilde bildirilmesi ile başladığını,ihtarnamelerin müvekkillerine usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini,alınan teminat mektuplarının müvekkili şirket tarafından davacı bankaya nakde çevrilmeden iade edildiğini, komisyonların vediğer masrafların şirket tarafından ödendiğini,davacı bankanın takip talebinde 44.001,61- TL nakit ve 3.070-TL gayrinakdi borcu oldukları iddiası ile takip yaptığını, hükme esas bilirkişi raporunda bu miktarın 10.999,59-TL olarak belirlendiğini, davanın da bu miktar üzerinden kabul edildiğini belirterek kararın müvekkilleri lehine kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili; mahkemece eksik ve hatalı bilirkişi raporlarının hükme esas alındığını,bankanın hesabı ile bilirkişi raporu arasında 33.002,02-TL fark bulunduğunu, müvekkili tarafından 18.08.2005 temerrüt tarihinin esas alındığını, haklı alacaklarının çoğunun reddedildiğini asıl borçlu ve kefillerin tümünün mer’i teminat mektuplarının deposundan sorumlu olduğunu, nakde dönmemiş teminat mektubu için icra takibi başlatılmasının yasal olduğunu, davalı kefillerin kredi sözleşmesinden kaynaklanan tüm borçlardan sorumlu olduklarını, teminat mektubu iade edilinceye kadar müvekkili bankanın komisyon talep hakkı bulunduğunu, kararın kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava;davacı- alacaklı banka tarafından , davalı- asıl borçlu şirket ile … AŞ arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine diğer davalı- borçluların müteselsil kefil olduğu kefalet sözleşmeleri uyarınca teminat mektubu kredi hesabı bakiye alacağından kaynaklanan ”7.516,80-TL asıl alacak+ 34.599,82-TL işlemiş faiz+1.889,99-TL BSMV olmak üzere 44.001,61-TL nakit alacak ile 3.070-TL gayri nakit alacağın deposu istemiyle 26.07.2012 tarihinde başlatılan İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı ilamsız takibe karşı davalı- borçluların ödeme emrine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davalı asıl borçlu şirket tarafından imzalanan 09.07.1997 tarihli genel kredi sözleşmesi ile 05.08.1997 kredi ek sözleşmesi kapsamında davalı şirketin davacı nezdinde teminat mektubu kredisi hesabı bulunmaktadır. Diğer davalılar genel kredi sözleşmelerine ayrı ayrı müteselsil kefil sıfatıyla nakit , gayri nakit alacaklara 5.000-TL ve 5.500-TL olmak üzere toplam 10.500-TL’ye kadar müteselsil kefil olmuşlardır. Kefalet sözleşmelerinin imzalandığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı BK’nın 484. maddesi uyarınca, kefalet sözleşmesinin geçerli olması için yazılı şekilde yapılması ve kefilin sorumlu olduğu kefalet limiti olarak, belirli bir miktarın gösterilmesi gereklidir. Müteselsil kefiller, asıl borçlunun borcundan (asıl borçlunun temerrüdü dahil) kefalet limiti ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçları ile sorumludur. Somut olayda hem kredi limiti ve hem de kefalet limiti açıkça gösterilmiş olmakla, kefaletler geçerlidir. Ticari nitelikteki kefaletlerde müteselsil kefalet asıl olup, önce asıl borçluya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Sözleşmede kefillerin de gayri nakdi alacağın depo edilmesinden açıkça sorumlu olduğu kararlaştırılmıştır. Ankara … Noterliği’nin 02.03.2000 tarihli … yev. numaralı ve Beyoğlu … Noterliği’nin 11.08.2005 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnameler ile hesabın kat edildiği, davalıların sözleşmede gösterdiği adreslere tebligat çıkartıldığı , verilen 2 gün ödeme süresi sonu olan 15.08.2005 tarihi itibarı ile temerrüdün gerçekleştiği belirlenmiştir. Bilirkişi hesabı ile talep arasındaki fark; davacı bankanın, üç aylık dönemler itibariyle minimum 30-TL asgari komisyon hesabı yapması nedeniyle gerçekleştiği anlaşılmaktadır.Teminat mektuplarının toplam tutarı 3.070-TL olup ;davacının asgari 30-TL komisyon alacağına dair sözleşme hükmü bulunmadığı,davalıları bu yönde bilgilendirmiş olduğunu belgeleyemediği, örneğin 280-TL bedelli teminat mektubu için yıllık 120-TL komisyon talebinin yasal olmadığı , her üç aylık dönemde en çok % 1 oranında komisyon alınabileceği kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre hüküm verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Denetime elverişli bilirkişi ek raporunda tespit edildiği üzere, Davalıların takip tarihi olan 26.07.2012 tarihi itibarı ile hesaplanan davacı nakdi alacağı; 2.737,71-TL komisyon asıl alacağı,136,89-TL komisyon alacağının gider vergisi + 7.738,09-TL işlemiş faiz + 386,90-TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 10.999,59-TL olup,deposu istenen gayri nakdi alacak miktarı 3.070-TL hesabı dosya kapsamına uygun olduğu,davacı vekilinin alacağın eksik hesaplandığına yönelik istinaf nedeni yerinde bulunmamıştır. Davalı kefillerin kefalet limitleri 10.500-TL olup, kendi temerrütleri haricinde bu miktarı aşan miktardan kefil olarak sorumlulukları yoktur. Kefalet limitinin nakit alacağı dahi karşılamadığı gözetilerek gayrinakit ve kefalet limitini aşan nakit alacakdan sorumlu tutulmamaları ,kefalet limiti dahilinde kalan nakit alacak bakımından 10.500-TL için itirazın iptaline ve nakit alacak üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. İcra takibine konu edilen alacak, teminat mektubu komisyonları ve faizine ilişkin olmakla likit niteliktedir.Davalılar vekilinin alacağın likit olmadığına yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle , hükümde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı, sonucuna varılmakla istinaf nedenleri yerinde olmayan taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı ve davalılar … Ltd. Şti. ve … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, Davalılardan alınması gereken 751,38-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 196,82-TL harcın mahsubu ile bakiye 554,56-TL harcın davalı … Ltd. Şti. ve …’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Taraflarca sarf edilen istinaf yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/05/2022