Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2257 E. 2022/476 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2257
KARAR NO: 2022/476
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/05/2019
NUMARASI: 2015/617 Esas 2019/524 Karar
DAVA: Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/03/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı … Sigorta Acenteliği – …’nin Üsküdar … Noterliği’nin 07/06/2006 tarih ve … yevmiye numaralı tasdik şerhine havi acentelik sözleşmesi gereğince müvekkili şirketin acentesi olduğunu, acentenin borçlarına teminat olarak dava dışı 3.kişi…’nin 100.000-TL bedelli ipotek verilen gayrimenkulün 21/11/2008 tarihinde müvekkili şirkete bildirilmeden davalı …’e satıldığını, davalının acenteliğinin Beyoğlu … Noterliği’nin 13/04/2009 tarihli fesihnâmesi ile feshedildiğini, feshedilen acentenin hesaplarının incelenmesi sonucu müvekkil şirkete olan borcunun 55.095,17-TL tespit edildiğini, acenteye borcun ödenmesi için Beyoğlu … Noterliği’nin 13/04/2009 tarih ve …yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilmiş ise de borç ödenmediğinden ve ayrıca ipotek verene de Beyoğlu … Noterliği’nin 11/06/2009 tarih ve…yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilerek 31/03/2009 tarihi itibariyle 55.095,17-TL borç miktarının bildirildiğini, bugüne kadar bakiye borcun ödenmediğini belirterek 42.802,24-TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren reeskont faizi işletilerek davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili; davacının davasının haksız olduğunun İstanbul 47. ATM’nin 2013/378 Esas 2014/83 Karar sayılı dosya kapsamıyla sabit olduğunu, davacının dava ve taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının 07/04/2014 tarihli noter ihtarına karşılık 22/04/2014 tarihli cevabi ihtarları ile ”17/04/2014 tarihinde davacının hesabına 55.647,40-TL yatırıldığının, başkaca borç kalmadığının,davalı şirket lehine olan ipoteğin 7 gün içinde kaldırılmasını aksi takdirde bu konuda oluşacak olan tüm zararların tazmini için hukuki yollara başvurulacağının” ihtar edildiğini, davacının bu ihtara rağmen 11/09/2014 tarihinde İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığını, davacının haksız ve kötü niyetli olan icra takibine itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, davacının itirazın iptali davası açmak yerine iş bu alacak davası açtığını, davacının ihtarda belirttiği miktarı tam ve eksiksiz olarak ödediklerini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, acentelik sözleşmesinin davacı tarafça çekilen 13/04/2009 tarihli fesihname ile feshedildiği, 31/03/2009 tarihi itibarıyla davalının davacı tarafa 55.095,17-TL borcu bulunduğu, 31/03/2009 tarihi itibarıyla bu borç miktarının taraflar arasında ihtilafsız olduğu, davacı tarafın borcun ödenmesi için davalıya 13/04/2009 tarihli ihtarnameyi, davalıya ve dava dışı …’ye 11/06/2009 tarihli ihtarnameyi çektiği, bundan sonra davacı tarafın aynı alacağa ilişkin davalı ile dava dışı ….’ye İstanbul 47. ATM’nin 2013/378 Esas 2014/83 Karar sayılı davasını açtığı, ipotekli taşınmaz malikine borç ihtarı gönderilmediğinden davanın reddedildiği, bu defa davacının davalılara 07/04/2014 tarihli ihtarnameyi gönderdiği, davalının 17/04/2014 tarihinde davacı şirket hesabına 55.627,40-TL’yi yatırdığı, davacı tarafın bu paranın öncelikle faizden düştüğü ve bakiye 42.802,24-TL alacak için eldeki davayı açtığı, davacı tarafın 55.095,17-TL’nin ödenmesi için çekmiş olduğu 13/04/2009 tarihli ihtarın davalıya 14/04/2009 tarihinde tebliğ edildiği, yedi gün sonrası 21/04/2009 tarihinde temerrütün oluştuğu, davacının bu tarihten itibaren faize hak kazandığı, 55.095,17.-TL’nin temerrüt tarihi olan 21/04/2009 tarihinden ödeme tarihi olan 17/04/2014 tarihi arasındaki işlemiş faizi ile birlikte toplam alacağın 95.007,85-TL olduğu, yapılan ödemelerin TBK’nun 100. maddesi uyarınca öncelikle faize mahsup edilmek suretiyle yapılan hesaplamada kalan ana para miktarının 39.380,45-TL olduğu, bu rakamın da ödemeden sonraki gün olan 18/04/2014 tarihi ile dava tarihi olan 16/06/2015 tarihleri arasındaki reeskont faiziyle birlikte işlemiş faizinin 3.421,79-TL olduğu gerekçesiyle 39.380,45 TL’nin (bakiye anapara) dava tarihi olan 16/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 3.421,79 TL’nin (işlemiş faiz) davalı … Sigorta Acenteliği…’den alınarak davacı tarafa verilmesine, davalı …in ipotek konusu taşınmazın yeni maliki olduğu, yeni malik
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; davacı tarafından gönderilen 07/04/2014 tarihli ihtarda ana para ve faiz ayrımı yapılmadığını, ihtarda belirtilen miktarın tam ve eksiksiz olarak ödendiğini, müvekkilinin davacıya borcunun kalmadığının kendilerine ait ticari defterlerle ve İstanbul 47. ATM’nin 2013/378 E. 2014/83 K. Sayılı dosyası kapsamıyla açık olduğunu, aksi yöndeki bilirkişi raporlarının da hükme esas alınmasının mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:Davacı ile davalı … Sigorta Acenteliği – …arasında acentelik sözleşmesi 13/04/2009 tarihli fesihname ile son bulmuş olup, davacı sigorta şirketi tarafından 31/03/2009 tarihi itibarıyla davalıdan olan 55.095,17-TL alacağın tahsili için gönderilen 13/04/2009 tarihli … yevmiye nolu ihtarname davalıya 14/04/2009 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı tarafça alacağın tahsili için açılan İstanbul 47. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/378 Esas 2014/83 Karar sayılı davasınının ipotekli taşınmaz malikine borç ihtarı gönderilmemesi nedeniyle reddedilmiştir. Bu defa davacı tarafından davalılara 07/04/2014 tarihli ihtarname gönderilmiş olup davalı … 17/04/2014 tarihinde davacı şirket hesabına 55.627,40-TL ödemiştir. Davacı ise iş bu dava ile yapılan ödemenin öncelikle faize sayıldığını belirterek bakiye 42.802,24-TL alacağın tahsilini talep etmekte olup, ihtilaf da ödemenin öncelikle faize mahsup edilip edilmeyeceği ve varsa bakiye borç miktarı ile ilgilidir.İstinaf yoluna başvuran davalı, davacı tarafından gönderilen 07/04/2014 tarihli ihtarnamede temerrüt faizi ile birlikte borcun 55.627,40-TL olarak bildirildiğini ve bu bedelin eksiksiz olarak ödendiğinden davacının alacağının kalmadığını savunmaktadır. Ne var ki bahse konu ihtarnamede borç miktarı 29/04/2009 tarihi itibariyle bildirilmiş olup ihtarnamede davacının işlemiş faizden vazgeçtiğine dair ifade yer almamaktadır. Bu nedenle davacının, davalının ödenmesindeki geciktiği alacağı için faiz istemesine engel bulunmamaktadır. Davalı …’nin 21/04/2009 tarihinde temerrüde düşmesi nedeniyle bu tarihten ödemenin yapıldığı 17/04/2014 tarihine kadar işlemiş faiz hesaplanarak borcun öncelikle işlemiş faizden düşülerek, kalan asıl alacak tutarı 39.380,45-TL’ye hükmedilmesinde,yine tespit edilen bakiye asıl alacak tutarına, ödeme tarihinden dava tarihine kadar işlemiş 3.421,79-TL faize hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığından davalı …. vekilinin istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmelidir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı …Sigorta Acenteliği- …vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 2.923,82-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 731,41‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.192,41‬-TL harcın davalı ‬… Sigorta Acenteliği- …den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı … Sigorta Acenteliği- … tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 51,40-TL istinaf yargı giderinin davalı … Sigorta Acenteliği- …den alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/03/2022