Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2242 E. 2022/754 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2242
KARAR NO: 2022/754
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/07/2019
NUMARASI: 2017/691 Esas- 2019/576 Karar
DAVA: Borçtan Kurtulma Davası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/05/2022
İlk derece Mahkemesince verilen kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, aleyhlerinde İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, ancak davacının takipte belirtilen borç miktarı ile sorumlu olmadığını, başlatılan takipte üç borçludan söz edildiğini borçluların … Ltd.Şti, …Ltd.Şti ve …Tic.Ltd.Şti olduğunu ve davacı şirketin söz konusu dosyada Ankara/Çankaya-… Mahallesi … Ada … Parsel ve … nolu bağımsız bölüm için ipotek borçlusu olduğunu,icra dosyasındaki alacağın ilerleyen tarihlerde davalı …’a temlik edildiğini, söz konusu dosyada …’in 146.846-TL nakit, …’nın 5.600-TL nakit borcu ve …’nın ise 224.389-TL henüz muaccel hale gelmeyen ve depo edilmesi istenen teminat mektubu kaynaklı borcu bulunduğunu, davacı şirketin ipotek verirken bu borçlulardan … Şirketi lehine ipotek verdiğini, diğer şirketler adına verilmiş bir ipotek bulunmadığını, ipoteğin 21/08/2008 tarihinde verildiğini, … Şirketinin ise 2012 tarihinde kurulduğunu, bu nedenle … Şirketi borcundan dolayı ipoteğin teminat olarak kabul edilme ve paraya çevrilme imkanı olmadığını, lehine ipotek verilen … Şirketi’nin de muaccel bir borcu olmadığını, 21/08/2007 tarih ve … yevmiye nolu ipotek resmi senedine göre ipoteğin … Şirketi’nin kullandığı ve kullanacağı krediler için verildiğini, ayrıca ipotek verildiği tarihte henüz var olmayan bir şirketin borcuna davacının kefil olduğunu ileri sürmenin iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağını, ipoteğin icra takibine konulurken dosyaya sözleşme ibraz edilmediğini, … ve … Şirketi’nin sözleşmesinde davacı şirket yetkililerinin imzasının bulunmadığını, davacı şirket tarafından sadece borçlulardan … Şirketi lehine ipotek verildiğini ve bunun için imza atıldığını, sözleşmenin imzalanmasının hemen ardından tapuya ipotek konulduğunu, diğer ipotek borçlusu …’ın İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/262 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığını, dosyada davalı banka tarafından verilen cevapta ipoteğin … Şirketi’nin borcuna karşılık verildiğinin kabul edildiğini, davacı tarafından lehine ipotek verilmiş olan … Şirketi’nin borcunun muaccel olmadığını, … Şirketinin borcunun banka teminat mektubu karşılığı depo edilmesi istenen bir borç olduğunu, ancak banka teminat mektuplarının bir kısmının süresinin dolduğunu ve süresi içinde nakde dönüşmediği için hükümsüz kaldığını, bir kısmının ise bankaya iade olduğunu ancak bu borç miktarının dosya borcundan düşülmediğini ve ipotekli gayrimenkulün satışının istendiğini, neticeten davacıya ait ipotekli taşınmazın hem lehine ipotek verilmeyen … Şirketinin borcundan dolayı ve lehine ipotek vermiş olduğu … Şirketi’nin muaccel hale gelmemiş olan borcundan dolayı paraya çevrilmeye çalışıldığını, hem de süresi dolan ya da iade edilen banka teminat mektuplarının borçtan düşülmeden işlemlere devam edildiğini, bu nedenle icra dosyasında alacaklı olarak görünen … AŞ’ye borçları bulunmadığını, yine dosyayı temlik alan …’a borçları bulunmadığını ileri sürerek menfi tespit davasının kabulü ile davacı şirketin borçlu olmadığının tespitini, yine kötü niyetle hareket eden davalıların %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili, dava konusu aynı taleple ilgili olarak dava dışı … ve … tarafından İstanbul 14. ATM’nin 2014/262 Esas numaralı dosyası ile açılmış dava bulunduğunu, mahkemece yapılan yargılama sonucu davacıların davasının reddine karar verildiğini, davacının İstanbul 14. ATM’nde açılan davanın reddedileceğini anladığı için kötü niyetli olarak öncelikle İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas numaralı dosyasında satış aşamasına gelen dosyayı sürüncemede bırakmak amacıyla satışın durdurulmasını talep ettiğini, davacının bu zamana kadar dava açmadığı gibi bunca yıldır istemediği tedbir talebini satış aşamasında gündeme getirdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı müflis … Bankası AŞ vekili,davalı bankanın kredi borçlusu olan dava dışı borçlu şirketler … Tic.Ltd.Şti, …Ltd.Şti ve …Ltd.Şti’ne kullandırılan kredilerden kaynaklanan alacağın tahsili için İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyaları ile başlatmış olduğu takiplerde, alacağını tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 377.500-TL karşılığında davalı …’a temlik ettiğini, yapılan temlik sebebiyle dava dışı kredi borçlusu olan şirketlerin davalı müflis bankaya olan kredi borçlarının teminatını teşkil etmek üzere davacı ipotek borçlusu şirket adına kayıtlı bağımsız bölümdeki taşınmazın tamamı üzerine 21/08/2007 tarih ve … yevmiye numarası ile tesis edilen ipotek ile birlikte kredinin teminatında yer alan diğer ipoteklerle ilgili tüm tasarrufların da davalı …’a geçtiğini,davanın muhatabının davalı … olduğunu,davalı bankaya husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın davalı banka yönünden husumetten reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Mahkemece, davalı Müflis … Bankası AŞ yönünden; bankanın, İstanbul …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibindeki alacağını, asli ve feri tüm hak ve hukuki vecibeleri ile Ankara … Noterliği’nin 24/07/2014 tarih ve … yevmiye sayılı temliknamesi ile diğer davalı …’a temlik ettiği, temlik sebebiyle ipoteklerle ilgili tüm tasarrufların da …’a geçtiği, davalı müflis bankanın davada taraf sıfatının kalmadığı ve taraf sıfatının davadan önce sona erdiği, gerekçesi ile davacı tarafından müflis banka aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Diğer davalı … yönünden ise; davacının borçlu olup olmadığı hususunun sadece takibe konu olan İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası yönünden değerlendirildiği belirtilerek, takibe ve davaya konu olan İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında alacaklı temlik eden banka tarafından, ipotek veren davacı ile lehine ipotek verdiği kefil dava dışı …Tic Ltd Şti aleyhine takipte sadece 226-TLlik asıl alacak ve 224.163-TL depo edilmesi talep edilen gayri nakdi kredi için takip yapıldığı, takiple hem ipotek borçlusu davacı hem de kefil dava dışı …Ltd Şti’nin borcunun bu kapsamla sınırlandırıldığının tespiti ile 226-TL’lik asıl alacağın depo edilmesi talep edilen teminat mektupları için bankanın işlettiği komisyon ve benzeri masrafların takibe konu edildiği, gerek ipotek kapsamı, gerekse kefil … Ltd Şti’nin kefaletinin teminat mektubu komisyonlarını kapsamadığı, bu itibarla 226-TLlik asıl alacak yönünden kefil … Ltd Şti’nin ve ipotek borçlusunun herhangi bir borcunun bulunmadığı, depo edilmesi talep edilen gayrinakdi kredi oluşturan teminat mektupları yönünden de davacı banka ile dava dışı …Ltd Şti arasında akdedilen 28/06/2012 tarihli davalı … Ltd Şti’nin kefil olarak sorumlu bulunduğu sözleşme yönünden de kefilin gayri nakdi kredi yönünden sorumlu olduğuna ilişkin açıkça bir düzenlemenin bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, davacının İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında davalı …’a borçlu olmadığının tespiti ile davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili ; gerekçenin esasa ilişkin bir nedenle değil, tamamen şekli bir hesap tablosu içeriği nazara alınarak verildiğini, müvekkilinin alacağı temlik aldığı tüm borçlulara çektiği hesap kat ihtarı takip dayanağı belgelerinin içerisinde olduğunu, 145.053,30-TL nakdi alacağın tüm borçlulara gönderildiğini, 8 gün içinde itiraz edilmediğinden takibe başlandığını, takip talebi, icra emri ve hesap kat ihtarnamelerinde borçluların ne kadar ile sorumlu olduğuna dair bir sınırlama bulunmadığını, tüm borçluların borçtan müteselsilen sorumlu olduklarını, alacaklının başlattığı borçlunun da kabul edip dava açtığı alacağın aslında başlatılmadığı gerekçesinin hukuki bir tarafı olmadığını, ipotek senedinde ipotek verenin ipotek verdiği borçlunun sadece kredi ilişkilerinden kaynaklanan borçlarından değil, borçlunun başka kişi ve şirketlere ait kredi sözleşmelerine kefil olduğunu, müşterek borçlu olduğu ilişkilerden kaynaklanan borçların da teminat kapsamına dahil olduğunu, davacının da bunu bildiğini fakat basiretli tacir olarak icra dosyalarını sürümcede bırakmak amacıyla dava açtığını, bu nedenlerle kararın kaldırılarak, davacının açtığı davanın reddini, ara karar ile tesis edilen tedbir kararın kaldırılmasını ve borçlunun %20 inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK m.72’den kaynaklanan, davalılar tarafından davacı şirket hakkında İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile nakdi ve gayri nakdi alacağın tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibi sebebiyle, davacı şirketin davalılara borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır. Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirket aleyhine İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını ancak takipteki borç miktarıyla müvekkilinin sorumlu olmadığını, takipte 3 borçludan söz edildiğini, … Ltd. Şti., … Ltd. Şti. ve … Ltd.şti olduğunu, …’in 146.846-TL nakdi, …’nın 5.600-TL, …’nın ise 224.389-TL henüz muaccel hale gelmemiş ve depo edilmesi istenen teminat mektubundan kaynaklı borcu olduğunu müvekkilinin ipotek verirken bu borçlardan … lehine ipotek verdiğini, … ya da … lehine ipotek vermediğini, ipotek verildiği tarihte henüz …’in kurulmadığını, haliyle verilen ipoteğin …’in borcundan dolayı paraya çevrilemeyeceğini, …’in 146.846-TL nakdi, …’nın 5.600-TL nakdi, …’nın ise henüz muaccel hale gelmemiş teminat mektubu kaynaklı borcu olduğunu, … ve …’nın sözleşmelerinde müvekkili şirket yetkililerinin imzası bulunmadığını, …’in 146.846-TL nakit borcu olup bu borç için kredinin takibe düştüğünü, …’nın borcunun teminat mektubu deposuyla ilgili olduğu, müvekkilinin …’in kredisine teminat vermediğini, ipotek tarihinden sonra … kredileri ile ilişkilendirilmesi olduğunu ileri sürmektedir. Davacı maliki olduğu Ankara ili- Çankaya ilçesi- … Mahallesi- … Ada- … parsel nolu- … numaralı çatı aralı konut niteliğindeki bağımsız bölüm üzerinde, dava dışı … Ltd. Şti. lehine ipotek tesis etmiştir. 21.08.2007 tarihli … yevmiye numaralı ipotek resmi senedinde m.1 ”… Bankası A.Ş. Merkez ve Şubeleri (… “BANKA” olarak adlandırılacaktır.) tarafından Borçlu … Ltd. Şti. namına açılmış ve açılacak borçlu hesaplardan, senetlerinin teminata alınmasından, yurtiçi yurtdışı her türlü resmi daire, müessese, mahkeme ve icra dairelerine, gerçek ve tüzel kişilere, Bankalara, Banka’ca uygun görülecek diğer muhataplara hitaben lehlerine verilen teminat mektuplarından ve ithalata ilişkin poliçeler ile diğer tüm poliçelere konulan aval ve kabul şerhlerinden, Banka’ya karşı amir, keşideci, muhatap, ciranta, avalist, müşterek borçlu, müteselsil kefil vesair sıfatlarla teminat olarak imzaladığı veya imzalayacağı kambiyo senedi ve taahhütnamelerle ithalat ve ihracat, bilamum kambiyo, genel kredi finansman, kar ve zarar ortaklığı ve finansal kiralama sözleşmelerinden ve ayrıca bu kredilerle ilgili her türlü sözleşmelerden, Banka’ya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarının ana para olan 375.000 YTL … kadar …taşınmazımı … teminat olarak Banka’ya (Serbest dereceden istifade kaydıyla) 1’nci … dereceden fekki Banka tarafından bildirilinceye kadar süresiz olarak ipotek etmeyi talep ve kabul ettiğini, …” hükmünü haizdir. 4721 sayılı TMKnın 881.maddesi ; “Hâlen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak, ipotekle güvence altına alınabilir.” hükmünü içerir. İpotek resmi senedine göre, davacı şirket … şirketinin, bankaya olan asaleten/ kefaleten borçları teminat altındadır. …’ şirketinin borcu 140.000-TL bedelli teminat mektubunun 30.01.2014 tarihinde tazmini nedeniyle doğmuş olup, gayrinakit borçtan dolayı müteselsil kefillerin depo sorumluluğu olmasa dahi teminat mektubu tazmin edildiğinden gayri nakit borç nakde dönüşmüş olmakla davacı şirket tarafından verilen ipotekten , … şirketinin kefaleti nedeniyle ,bir başka deyişle …’nın , … şirketinin borçlarına verdiği kefalet ipotek kapsamında olduğundan davacı şirketin ileri sürdüğü gibi davacı şirket …’in borcuna kefalet vermemiş olsa dahi ayni olarak(ipotek ile) borçtan sorumluluğu mevcuttur. Davacı ipotek verildiği tarihde … şirketinin henüz kurulmadığını ileri sürmekte ise de ; TMK 881 gereği ileride doğacak kefalet borcu için de limit dahilinde sorumlu olduğundan, …’in borcundan dolayı sorumluluğu olmadığının kabulü doğru görülmemiştir.İpotek …’nın kefalet borçlarını da teminat altına aldığından, ilk derece mahkemesince … şirketinin diğer şirketlere verdiği kefaletleri nedeniyle borç varsa miktarı belirlenerek ,deposu talep olunan teminat mektupları iade edildiğinden bu hususta dikkate alınarak değerlendirme yapılarak sonuca varılmalıdır. Öte yandan, verilen tüm ipoteklerin paraya çevrilmesi talep edilmiş her şirketin (asıl) borçlu olduğu miktarlar ödeme emrinde ayrı ayrı yazılıdır.İpotek borçluları da takipte gösterilmiştir. Takide taraf olan ödeme emrinde kefaleten sorumlulukların ayrıca gösterilmemiş olması bir eksiklik teşkil etmemektedir. Asıl borçluların kefilleri takip dayanağı kat ihtarnamesinde yazılı olduğu ,takibin sorumluların tamamına yöneltildiği anlaşıldığından ipoteğin kapsamında kalan asaleten ,kefaleten borç miktarı belirlenerek bir karar verilmesi gerektiği halde teminat mektupları iade edildiğinden ipoteğe başvurulamayacağı yönündeki gerekçe doğru olmamıştır. Anlatılanlara göre; … şirketinin borcu için … şirketi tarafından verilen kefalet gereğince ipoteğe başvurulduğu anlaşılmakla bu ilke doğrultusunda delillerin değerlendirilmesi gerektiğinden kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/07/2019 Tarih 2017/691 Esas 2019/576 Karar sayılı kararın HMK’nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davalı … tarafından yatırılan 5.977,13-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/05/2022