Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2193 E. 2022/525 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2193
KARAR NO: 2022/525
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/05/2019
NUMARASI: 2017/1149 Esas 2019/448 Karar
DAVA: Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/04/2022
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; müvekkili ile davalı arasında 01/12/2015 tarihinde 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalının ayrı ayrı gönderdiği ihtarnamelerle bayilik sözleşmesini feshettiğini, davalının sözleşme fesih sebeplerinin sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, davalının uyarıda bulunmadığını, sözleşme feshi sebepleri bulunmadığını, 5 yıl süreli sözleşmenin süresinden önce feshinin haksız olduğunu, müvekkilinin zararına sebep olduğunu, uğradığı zarara karşılık sözleşme hükümleri çerçevesinde cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla kar mahrumiyeti için şimdilik 10.000-TL, cezai şart olarak ise şimdilik 10.000-TL olmak üzere toplamda 20.000-TL’nin davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili;müvekkilinin sözleşmede üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, sözleşmenin kar marjı başlıklı 3. maddesinin davacı tarafından ihlal edildiğini, kar marjı olarak %90’a %10’a göre anlaşma yapılmasına rağmen çalışılan süre zarfında kar marjına uyulmadığını,müvekkilinin sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı tarafından davacıya, sözleşmede belirtilmeyen ek maliyetlerin kendisine fatura edilmesi sebebi ile sözleşmenin feshedildiğine ilişkin ihtarname keşide edildiği, davacı tarafından ihtara karşılık olarak cezai şart ve mahrum kalınan kâr ödenmesini içerir ihtarname keşide edildiği, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin eki niteliğindeki protokolün 3. maddesinde tarafların kar marjının hangi oranda olacağının kararlaştırıldığı ve protokolde ve sözleşmede davalıya 3. maddedeki ek vergiler veya mevcut vergilerdeki artış dışında maliyet yükleneceğinin kararlaştırılmadığı, davalıdan sözleşme ve protokolde kararlaştırılmayan maliyetlere katlanmasının beklenemeyeceği ve davalının sözleşmeyi ek maliyetler nedeniyle feshetmekte haklı olduğu gerekçesi ile sözleşmenin davalı tarafından haklı nedenle feshi sebebi ile davacının cezai şart ve yoksun kalınan kâr bedeli taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; sözleşmenin davalı tarafından herhangi bir çekince veya ihtirazı kayıt konulmadan fesih tarihine kadar devam ettirildiğini, 2 yıla yakın süren bayilik ilişkisi sırasında söz konusu dava konusu olan talepte bahsi geçen aykırılığın iddia edilmediğini, LPG piyasa kanunu gereği … LPG’nin nakliyesini dağıtıcı şirketlerin yapmasının zorunlu olduğunu, nakliye maliyetinin giderinin davalıdan alınması gerektiğini, bu nedenle davalının nakliye maliyetleri sebebiyle sözleşmeyi tek taraflı derhal fesih ihtarı ile fesih etmesinin haksız fesih olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; bayilik sözleşmesinin süresinden önce davalı- bayi tarafından tek taraflı feshi nedeniyle, kar mahrumiyeti ve cezai şart istemine ilişkindir. Taraflar arasında 01.12.2015 yılında imzalanan ”LPG ile çalışan kara yolu taşıtları için ikmal istasyonu bayilik sözleşmesi” ile 5 yıl süre boyunca davacı dağıtıcıya taahhütte bulunmuş, Trabzon … Noterliği’nin 23.10.2017 tarihli … Yevmiye Numaralı ihtarname ve Kadıköy … Noterliği’nin 08.11.2017 tarihli … Yevmiye Numaralı ihtarname ile sözleşme dışında ek maliyetler yüklendiği ve zarara uğranıldığından bahisle davalı, tek taraflı olarak sözleşmenin feshini davacıya bildirmiştir. Bilirkişi raporunda; sektör uygulamasının LPG nin tehlikeli bir yakıt türü olması nedeniyle dağıtıcı tarafından yapılmak durumunda olduğu ,nakliye bedelinin davacı tarafından karşılandığı , raporun devamında nakliye maliyeti düşüldükten sonra protokolde belirlenen belirlenen %90 oranına uygun olduğu ,nakliye maliyetinin davacı kar marjından düşülmesi halinde ,davacı kar marjının nakliye maliyetini karşılamayacağı beyan edilmiştir. 1.12.2015 tarihli protokol ile toplam karın %90’ı bayiye, % 10’u ise dağıtıcıya ait olacağı kararlaştırılmıştır. Nakliye maliyetinin kime ait olacağı ise belirlenmemiştir. Ancak taraflar protokol ile kar marjını paylaştığına göre mal bedeli+nakliye bedeli her zaman maliyet teşkil ettiğinden kar paylaşımından evvel maliyete ilave edileceği açıktır. Bilirkişi raporunda sözleşmenin devam ettiği süre içinde davalı bayiinin bulunduğu Trabzon’a yapılan nakliye maliyetinin davacı tarafından karşılandığı,faturalarda nakliye maliyeti düşüldükten sonra kalanın %90 ının davalı bayiye ait olacak şekilde düzenlendiği beyan edilmiştir. Tarafların bir protokol yaptıktan sonra protokole ne anlam yüklediği, uygulanmasında ne şekilde davrandıkları sözleşmenin yorumunda hakime ışık tutabilir. İki yıllık süreçde protokolün ne şekilde uygulandığı net bir biçimde ortaya konulmalıdır. Bilirkişi raporundan bu husus anlaşılamamaktadır. Protokolün fesihden evvel ne şekilde uygulandığı; nakliye bedelinin kar paylaşımından evvel maliyete katılıp katılmadığı belirlenerek sözleşmenin süresinden evvel tek taraflı yapılan davalı feshinin haklı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görüldüğünden sözleşmenin davalı tarafından süresinden evvel feshinin haklı olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1149 Esas- 2019/448 Karar sayılı 22/05/2019 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/04/2022