Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2168 E. 2019/1590 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2168
KARAR NO : 2019/1590
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2019 (Ara Karar)
NUMARASI : 2018/24 Esas
TALEP : İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 19/12/2019
İhtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne yönelik olarak verilen ara kararın ihtiyati haciz isteyen/davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: İhtiyati haciz isteyen/davacılar vekili,müvekkili şirketin yetkilisi olan müvekkili … ile davalı şirketin yetkilisi olan davalı … arasındaki anlaşma uyarınca, müvekkili …’ın davalı şirketin %50 ortağı olması ve şirketin faaliyet gösterdiği taşınmazın %50’sinin müvekkiline devri karşılığında, her iki müvekkilinin hesaplarından davalı şirkete ödemeler yapıldığını, ancak aradan geçen süre zarfında davalı şirketin sahibi olan davalı …’ın edimlerini yerine getirmediği gibi ödenen tutarı iade de etmediğini, davalılar hakkında başlatılan icra takibinin ise itiraz üzerine durduğunu, davalılar arasındaki tüzel kişilik perdesinin kaldırılması gerektiğini ileri sürerek itirazların iptali ile takibin devamına, alacağı teminen davalılar hakkında ihtiyati haciz karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili, davacı tarafın ödeme iddiasını ispatlaması gerektiğini, ayrıca davacının amacının taşınmazın devrini almak olduğunu, müvekkilince bunun için şirkete ortak olmak şart koşulduğu için bu koşulu kabul ettiğini, ancak daha sonra ortaklık için gereken evrakı imzalamak istemediğini, ayrıca davalı şirketi sevk ve idare vekaletnamesini kötüye kullanarak şirketi zarara uğrattığını, bunun üzerine müvekkilinin davacıyı vekaletten azlettiğini, söz konusu ödemenin müvekkili şirket defterlerine şaibeli şekilde işlettirildiğini, ayrıca müvekkili …’ın söz konusu borçtan müvekkili şirketle birlikte sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 23/09/2019 tarihli ara kararı ile, davacı tarafın ihtiyati haciz isteminin kısmen kabulü ile , davacı şirket bakımından 959.936,67- TL alacak yönünden , davacı … yönünden 500.000-TL alacak yönünden toplam alacak miktarının takdiren % 50’si oranında teminat karşılığında, davalı şirketin malvarlığı ve alacaklarının ihtiyaten haczine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz isteyen/davacılar vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; 1-Davalı şirkete ödenen tutarın her iki davalı tarafından birlikte sahiplenildiğini, taraflar arasında hukuki ilişkiyi kuran ve ödemenin davalı şirkete yapılmasını isteyen kişinin davalı … olduğunu, davalının kollukta ve savcılıkta alınan beyanlarının ödenen tutarı uhdesine geçirdiğini ortaya koyduğunu, davalı …’ın davalı şirketi kullanarak müvekkilini dolandırdığını, davalılar arasındaki tüzel kişilik perdesinin kaldırılması gerektiğini, davalı …’ın davalı şirketin faaliyet gösterdiği araziyi kendi şahsı adına almak için işlemler yapmakta olduğunu, dolayısıyla borçtan şahsen sorumlu olan davalı … hakkında da ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini,2-Davacı şirket yönünden ihtiyati haciz istemi kabul edilmiş olmasına rağmen %50 teminat alınmasının hatalı olduğunu, teminat tutarının indirilmesi gerektiğini belirterek ara kararın kaldırılmasını ve talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Talep, şirket hissesi ve taşınmaz hissesi devir bedeli olarak davalı şirkete ödenen tutarın istirdatı için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemiyle açılan asıl ve birleşen davada, davalılar hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesinin 23.09.2019 tarihli ara kararı ile, davalı şirket yönünden ihtiyati haciz isteminin kısmen kabulüne, diğer davalı yönünden reddine karar verilmiştir. İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur. Somut olayda, dosya kapsamında mevcut deliller incelendiğinde, dosyanın geldiği aşama itibariyle, davacı tarafın davalı şirkete yapılan ve iadesi gereken tutardan, davalı …’ın da şahsen sorumlu olduğu yönündeki iddiasına ilişkin olarak yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, dolayısıyla bu davalıya yönelik ihtiyati haciz isteminin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Öte yandan dosyadaki karşılıklı iddia ve savunmalar, özellikle davacının bir dönem davalı şirketi sevk ve idare ettiği yönündeki savunma dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince takdir edilen %50 teminatın uygun olduğu kabul edilmiş, açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz isteyen/davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 19/12/2019