Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2164 E. 2019/1644 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2164
KARAR NO : 2019/1644
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/06/2019
NUMARASI : 2018/1006 Esas 2019/586 Karar
DAVA: Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/12/2019
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı şirketin %50 ortağı olduğunu; dava dışı diğer ortakla birlikte şirketi temsil etme görevinin 04/07/2018 tarihinde dolduğundan şirketin bu tarihten sonra organsız kaldığını; davalı şirket ile dava dışı …Limited Şirketi arasında akdedilen 08/07/2017 tarihli sözleşme ile 210- KG, 14.000 kırat zümrüt taşının Atatürk Havalimanı Gümrük Müdürlüğü antreposundan davalı şirkete teslim edileceği konusunda anlaşıldığını; ancak, sözleşmenin ediminin şirketin organsızlığı nedeniyle yerine getirilemediğini; dava dışı ortağın da yetkili atanması konusunda karar alınması için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğinden; sözleşme konusu malların antrepodan teslim alınması için gerekli işlemlerin 1 yılı aşkın zamandır yapılamadığını, davacının hissedarı olduğu şirkete yetkili atanamaması nedeniyle şirketin menfaatine olan işlemlerin yerine getirilemediğini ve şirketin ekonomik anlamda yıkıma sebebiyet verdiğini, şirketin yönetim zaafiyeti nedeniyle karar alamaması sebebiyle ve diğer ortak … bir takım hileli işlemlerle gümrükte bulunan malları sözleşme ile şirkete teslim etmeyi taahhüt eden… Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne devretme girişimlerinde bulunduğu,… şirketin karar alması için gerekli çağrılara icabet etmediği, şirketle ilgili işlemlerin yapılmaması için elinden gelen çabayı gösterdiğini, şirketi gereksiz yere borçlandırmaması amacıyla şirketin hak ve yetkilerinin sağlıklı şekilde kullanılması için şirkete temsilci seçilinceye kadar veya şirketi tasfiyesi işlemlerine başlayıncaya kadar kayyım atanmasını; talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalıya usulüne uygun tebligatın yapılmış,ancak yasal süresi içinde davaya karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece;davacının TTK.410 maddesi gereği, davacı görev süresi dolsa bile, genel kurulu toplantıya çağırabileceği, işbu davaya, kayyım talebine gerekçe gösterdiği, temsilci seçilmesine veya şirketin tasfiyesine ilişkin hususların karara bağlanmasını sağlayabileceği, yasanın bu maddesinde düzenlenen yetkilerin kullanılması yerine, üstelik koşulları oluşmadığı halde TTK.630.maddesi hükümlerine dayanılarak, kayyum tayini talebinde davacının hukuken korunmaya değer bir yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; mahkemece şirketin %50-%50 hisse ve 250.000-TL-250.000-TL sermayeye sahip 2 ortaktan teşekkül ettiğini; müdür atanması için karar alma yeter sayısı olan %51’lik karar alma ve şirketin tasfiyesi için gerekli olan 2/3’lük karar alma nisabının sağlanmasının mümkün olmamasının dikkate alınmadığını, münferiden müdür olarak kararlaştırılan 2 ortağın da müdürlük sürelerinin aynı tarihte 04/07/2018 tarihinde sona erdiğinden karar alma mekanizmasının tıkandığını, mahkeme gerekçesindeki maddenin hisse ve sermaye miktarı eşit olan ve ortak sayısı da 2 olan limited şirketler açısından uygulanmasının yasal anlamda dayanağının bulunmadığını, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulüne ve şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava;TTK 630 maddesi uyarınca önceki temsilcilerin görev süresi sona ermesi nedeniyle davalı şirkete temsilci seçilinceye kadar veya şirketin tasfiyesi işlemlerine başlanıncaya kadar kayyum atanması istemine ilişkindir. Mahkeme davanın reddine karar vermiş,bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur6102 sayılı TTK nın 630/2 maddesi ” Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir”TTK ‘nın 410/1 maddesi” Genel kurul, süresi dolmuş olsa bile, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir. “şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda şirketi temsile münferiden yetkili davacı ortakların sorumlu müdürlük sürelerinin 04/07/2018 tarihinde dolması nedeniyle temsilci seçilinceye kadar veya şirketin tasfiyesi işlemlerine başlanıncaya kadar davalı şirkete kayyum atanmasını talep etmiştir.TTK.nun 617/3 maddesi yollamasıyla limited şirketler yönünden de uygulama alanı bulan TTK.410 maddesi gereği, davacı görev süresi dolsa bile, genel kurulu toplantıya çağırarak şirkete temsilci seçilmesine veya şirketin tasfiyesine ilişkin hususların karara bağlanmasını sağlayabilecektir. Şirketin 2 ortaklı olması ve ortakların paylarını eşit olması görev süresi dolan davacının genel kurulu toplantıya cağırmasına engel teşkil etmeyecektir. Davacının öncelikle TTK 410 . Maddesi uyarınca genel kurulu toplantıya çağırmadan kayyım atanması talepli iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Oy dağılımının eşitliği nedeniyle karar alma imkanı bulunmadığı ileri sürülse de dosya mevcudun da bu hususu belirleyen bir tutanak ,belge bulunmadığından davanın hukuki yarar yoklugu nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş,açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 26/12/2019