Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2153 E. 2019/1459 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2153
KARAR NO : 2019/1459
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/10/2018
NUMARASI : 2018/312 Esas 2018/880 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/11/2019
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davalı tasfiye memuru vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil ile ihyası istenilen şirket arasında 01/09/2011 tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi yapıldığını, kira sözleşmesinin 4 yıl süre ile devam ettiğini ancak kiracının aylık olarak yaptığı ödemelerde aksamalar olması ve sözleşmeye aykırı şekilde tadilat yapıldığının öğrenilmesi üzerine kiraya konu taşınmaz ihyası istenen şirket tarafından tahliye edilerek kira ilişkisinin sona erdiğini, kira ödemesinin toplam 20.000-usd eksik yapıldığının anlaşıldığını, borçlu şirket aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı numarasıyla başlatılan icra takibine borçlunun itiraz ettiğini, 10/05/2016 tarihinde İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi 2016/613 esas numarası ile itirazın kaldırılması davası açıldığını, tasfiye memurunun dava konusu borçtan haberdar olmamasının mümkün olmadığını, şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : 1-Davalı … vekili; müvekkilin ihyası istenen şirketin ortaklarından birisi iken, diğer ortağın ayrılması sebebiyle şirketin tek ortağı olarak şirket faaliyetlerini devam ettirdiğini, tahliye sırasında kiracı kiralayan arasında tutanak tanzim edildiğini, müvekkilin davacı asile ödenmesi gereken kiraları şirket ortağı olarak şirket adına bizzat kendisinin yatırdığını, ihyası istenen şirketin davacıya herhangi bir kira borcu bulunmadığını, tasfiye sürecinde tüm harçların tescil ve ilan masraflarını yatırdığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.2-Davalı … Memurluğu vekili; Ticaret Sicil Müdürlüğünün TTK m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin dava açılmasına sebep olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kabulü ile; İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nun 503951/0 sicil numarasında sicile kayıtlı iken tasfiyesi tamamlanarak sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde Tasfiye Halinde … Ltd. Şti.’nin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında ve İstanbul 13.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/613 esas sayılı dosyasında temsil ve infaz işlemleri açısından bu dosyaya hasren ihyasına, tasfiye memuru olarak …’ın görevlendirilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı tasfiye memuru vekili, mahkeme kararının gerekçe ve hüküm kısımlarının birbirinden farklı olduğunu, hüküm kısmında, …’ın tasfiye memuru atanmasına karar verilmiş ise de keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmediğini, tescil ve ilan edilmeyen yeniden tescil(ihya) kararlarının nasıl uygulanabileceğinin muğlak ve uygulanabilirliğinin olmadığını, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava; sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. TTK’ nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların ,şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir.Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde dava konusu şirketin 07/04/2016 tarihinde tasfiyeye girdiği, tasfiye kararının 14/04/2016 tarihinde tescil edildiği, 30/12/2016 tarihinde tasfiyenin sonlandığının tescil edildiği ve sicil kaydının terkin edildiği, Tasfiye Halinde …Ltd. Şti.’nin İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve İstanbul 13.İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/613 Esas sayılı dosyalarında borçlu ve davalı durumunda bulunduğu anlaşılmaktadır.Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. Maddesi gereğince tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu , kesinleşen hükmün ticaret sicilince tescil ve ilan edileceği tabii olup istinaf nedeni olarak gösterilen eksikliğin sonuca etkisi bulunmadığı tasfiye sonlandırılmadan evvel açılan takip ve dava nedeniyle ihya istemekte hukuki yararı bulunduğu,tüzel kişiliğin sona erdiğinin kabul edilemeyeceği esasen davalı tasfiye memurunun savunmalarının esas takip ve davalarda incelenebilecek nitelikte olduğu gözetilerek, mahkemenin başlatılan derdest icra takibi ve dava dosyaları ile sınırlı olarak tüzel kişiliğin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına ilişkin hükmüne yönelik istinaf sebebleri yerinde görülmemiş davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Dairemizce; Yargıtay 11. HDnin yerleşik uygulaması gereği tüzel kişiliğin ihyası davalarında istinaf incelemesi neticesinde temyiz yolu açık olarak hüküm verilmekte iken; Yargıtay HGKnun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, HMK nun 382. maddesinde bir işin çekişmesiz yargı işi olup olmadığının tesbiti için belirtilen ölçütlerden “ilgililer arasında ki uyuşmazlık olmayan haller” ve “ilgililerin ileri sürülebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı haller” şeklinde belirtilen ölçütler dikkate alındığında, ek tasfiyenin çekişmesiz yargı işi olduğu” nun tesbit edilmesi ve bu tesbitlerin benimsenmesi nedeniyle, daha evvel ki uygulamadan dönülerek çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/11/2019