Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2148 E. 2022/182 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2148
KARAR NO: 2022/182
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/06/2019
NUMARASI: 2017/866 Esas – 2019/406 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/02/2022
Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili banka ile davalı asıl borçlu … Tic. A.Ş. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden çek taahhüt kredisi, teminat mektupları kredileri kullandırıldığını, diğer davalıların genel kredi sözleşmesini kefil sıfatı ile imzaladığını, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi sebebiyle kredi müşterisinin hesapları kat edilerek, davalı borçlulara Beyoğlu …Noterliği’nin 20.03.2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borçlarının ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine, müvekkili banka tarafından muaccel olan alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası ile davalı borçlular aleyhine genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, davalı borçlular tarafından işbu takibe, borca, faize ve talep edilen faiz oranına yasal süresinde itiraz edildiğini belirterek davalı borçluların İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalı-borçluların dava konusu alacak üzerinden %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili; davacı tarafından hem İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. hem de İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. dosyalarından icra takibi yapıldığını, takiplerin mükerrer olduğunu, müvekkillerinin davacıya borcunun bulunmadığını, depo talebinin kefillere yöneltilemeyeceğini, kat edilmeyen kredi sözleşmesine dayanarak icra takibi yapılamayacağını, davacının evraklarının kesin delil niteliği bulunmadığını, kefil konumundaki davalılardan … firmasının, FETÖ iddiası ile faaliyet izin belgesinin 01.03.2017 tarihinde iptal edildiğini, 14/03/2017 tarihinde ise yapılan hatanın farkına varılarak, faaliyet izin belgesinin baştan beri geçerli olduğunun bildirildiğini, bu çerçevede hizmet verilen kamu kurumları tarafından teminat mektupları, bu ve benzeri terör örgütleriyle mücadele kapsamında çıkarılan OHAL mevzuatına binaen, ilgili kamu kurumlarınca paraya çevrildiğini, teminat mektuplarının paraya çevrilmesinde kendi sorumlulukları bulunmadığını, davacı bankanın fahiş faiz uygulaması nedeniyle müvekkilinin bankadan alacağı oluştuğunu belirterek davanın reddine karar verilmesinmi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalılardan …Ltd. Şti ile davacı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalıların müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladıkları, davacı bankanın sözleşmenin 23. maddesine göre gayrinakdi alacakları talep etme hakkı olup kat tarihi itibariyle 113.410-TL alacağın bulunduğu, ihtarnamenin davalılara tebliğ edilerek verilen süre sonu olan 23.03.2017 tarihinde temerrüde düştükleri, gayrinakdi alacağın nakdi alacağa dönüşmesi halinde dönüşüm tarihinden itibaren %48,48 temerrüt faizi talep edilebileceği, fakat 0,01-TL’lik kredi alacağı yönünden belge sunulmayıp ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, İstanbul …İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasından davalıların yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 113.410-TL gayri nakdi alacak, 1.245,62-TL masraf, 440.00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 87,70-TL ihtiyati haciz harcı olmak üzere toplam 115.183,32-TL alacak yönünden devamına, fazla istemin reddine, kabul edilen asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili ; teminat mektubunun 02/01/2018 tarihinde süresinin dolduğunu, bu tarihe kadar nakde çevrilmeyen ve hükümsüz hale gelen teminat mektubu için depo kararı verilmesi, % 48,48 temerrüt faizi uygulanması, % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kefillerin sorumluluğunun kredinin muaccel hale gelmesi halinde doğabilecekken bu hususun mahkemece dikkate alınmadan karar verildiğini, icra takiplerinin mükerrer olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; davacı alacaklı banka tarafından İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile davalı asıl borçlu ve kefiller aleyhine 0,01-TL asıl alacak, 1.245,62-TL ihtarname masrafı, 440-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 87,70-TL ihtiyati haciz karar harcı ve gayri nakdi olan 112.000-TL iade edilmeyen teminat mektubu depo bedeli ve 1.410-TL iade edilmeyen çek yaprağı depo bedeli olmak üzere toplam 115.183,33- TL alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Her ne kadar davalılar vekili tarafından icra takibinin mükerrer olarak başlatıldığı ileri sürülmüş ise de, İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı takip dosyasında, dava konusu takip dosyasından farklı olarak nakde dönüşen 819.000-TL bedelli teminat mektubu bedelinin tahsili talep edildiğinden dava konusu icra takibinin mükerrer olmadığı belirlenmiştir. 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca; muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmak; çekin karşılığının kısmen bulunması durumunda ise, kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Aynı maddede ödeme yükümlülüğü ile ilgili bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğu açıklanmıştır. Bu ödeme külfeti bankalara yükletilmiş olduğundan, borçlunun bankadaki mevduatının bankaca müşterisine verilen her çek yaprağı için yasal sorumluluk miktarı ile sınırlı olarak banka lehine rehinli olduğunun kabulü zorunludur. Banka ile müşterisi arasında yapılan teminat mektubu veya çek hesabı açma sözleşmelerinde banka lehine risk gerçekleşmeden teminat mektubu bedeli veya karşılıksız çek bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisi, söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi, istenebilir olduğunu da göstermez. Yasal düzenlemeden ortaya çıkan sonuç, kefaletin verildiği anda borcun belirli ya da belirlenebilir olması gerektiği, kefalet sözleşmelerindeki belirlilik ilkesi uyarınca kefil olunan açısından belirli yani ferdileştirilmiş bir borcun varlığının arandığı, kefilin yalnızca kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile bağlı olduğu, Çek Kanununun ödeme yükümlülüğü maddesi uyarınca, hesap sahibi ile banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayrinakdî kredi sözleşmesi hükmünde bulunduğu, henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceği, belirsiz alacak için kefalet sözleşmesi kurulamayacağı, bu nedenle çek depo bedelinden hesap sahibinin sorumluluğunun bulunduğu, ancak kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefilin risk altındaki çek yaprakları nedeniyle bankanın ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo talebinden sorumlu olabilmesi için, kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gerektiğidir. Genel kredi sözleşmesinin 23. maddesinde davacı bankanın kefil ve asıl borçlulardan, nakit veya gayrinakit kredi alacaklarının bedellerini nakdi teminat olarak bankaya depo edilmesini, asıl borçlu ve kefillerden isteyebileceği kararlaştırılmıştır. Davalı asıl borçluya verilen çeklerden … nolu çekin davalı asıl borçlunun uhdesinde olduğu anlaşıldığından mahkemece bankaya iade edilmeyen 1410-TL çek yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Deposu talep edilen gayrinakdi alacaklardan 112.000-TL bedelli teminat mektubunun incelenmesinde ise 02/01/2017 tarihine kadar geçerli iken süresi 02/01/2018 tarihine kadar uzatılmış olup bu tarihe kadar tazmin için başvuruda bulunulmamıştır. Mahkemece kabulüne karar verilen 112.000-TL gayri nakdi alacağın dayanağı teminat mektubu süresinin 02/01/2018 tarihinde dolduğu, davanın ise 05/10/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Teminat süresi sona eren ve tazmin edilmeyen teminat mektubu nedeniyle risk oluşması mümkün değildir. Bahse konu teminat mektubunun süresi ise dava tarihinden sonra sona erdiği anlaşıldığından teminat mektubu bedelinin depo edilmesine yönelik talep bakımından dava konusuz hale gelmiştir. Bu nedenle mahkemece 112.000-TL bedelli teminat mektubu yönünden depo talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerine davanın teminat mektubu yönünden de kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Diğer taraftan HMK’nun 331.maddesi hükmü gereği; Davanın konusuz kalması halinde, davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” Somut olayda, teminat mektubu yargılama aşamasında hükümsüz hale gelmiş olup davanın açıldığı tarih itibariyle iadesi koşulları oluştuğundan bu teminat mektubu yönünden davanın açılmasında davacının haklılığı sabittir. Diğer taraftan gayrinakit alacağın deposu istemi bir tahsil hükmü içermediğinden gayrinakit alacak yönünden icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği gibi gayrinakdi talep yönünden maktu harç alınmalıdır. İlk derece mahkemesince vadesi yargılama sırasında sona eren teminat mektubu bedelinin deposuna karar verilmesi, gayrinakit alacak bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve yargılama gideri , avukatlık ücreti takdirinde de nispi hesaplama yöntemine göre harç ve vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülen davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, yapılan hata/eksiklik nedeniyle yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden yeniden hüküm verilmesine , davanın kısmen kabulüne kalan kısım bakımından konusu kalmayan dava nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2019 Tarih 2017/866 Esas 2019/406 Karar sayılı kararının HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kısmen kabulü ile davalıların İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile icra takibinin; a) 1.245,62-TL ihtarname masrafı, 440-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 87,70-TL harç yönünden davalıların itirazının iptaline takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, -Nakit alacaklar üzerinden hesaplanan 354,66-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, b) Gayri nakdi alacak yönünden davanın kısmen kabulü ile; 1.410-TL gayri nakit alacağın davalılar tarafından davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmek üzere davalıların itirazının iptaline, -Konusuz kalan 112.000-TL bedelli teminat mektubu bedelinin depo edilmesine yönelik talep bakımından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,” Gayri nakit alacak yönünden koşulları olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, İlk derece mahkemesine ilişkin olarak ; “Mahkeme veznesine yatırılan 1.967,05-TL peşin harçtan alınması gereken 217,45-TL nispi karar ve ilam harcın mahsubu ile fazla yatan 1.749,60-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yatırılan 248,85-TL peşin harçların davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 800-TL bilirkişi ücreti ve 232,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.032,50-TL yargı giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Davacı lehine nakdi alacak yönünden taktir olunan 1.773,32-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Davacı lehine gayrinakdi alacak yönünden taktir olunan 5.100-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf yoluna başvuran davalılar tarafından yatırılan 2.012,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davacı tarafça yapılan 68,40-TL istinaf yargı giderinin davalılardan tahsiliyle davacıya ödenmesine ,Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 03/02/2022