Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2146 E. 2022/51 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2146
KARAR NO: 2022/51
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/05/2019
NUMARASI: 2018/92 Esas 2019/455 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/01/2022
Davanın reddine ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, müvekkili tarafından davalıya sunulan hizmetlerin karşılığı olarak müvekkili şirketinin davalıdan 10.800-TL alacaklı olduğunu, hakkında Gaziosmanpaşa .. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasından takip başlatıldığını, davalı tarafından işbu takibe mesnetsiz ve afaki bir şekilde itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini, takibin devamını, borçlunun asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; 2017 yılının 6. ayı itibari ile davacı ile ticari ilişkiyi durdurduklarını, çalışma süresi içinde ödemeleri peşin yaptıklarını ve kapalı fatura aldıklarını, davacı tarafın iddia ettiği 10.800-TL alacak bedeli ile ilgili ne tür hizmet verdiğinin açıklanması ve teslime ilişkin belge sunmasını talep ettiklerini, kendilerinden mal ve hizmet almadığını, faturanın kesilmesi için hizmet verilmesi gerektiğini, davacıya borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine, davacıdan kötüniyet tazminatı alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; gerek davacı tarafından faturaların kapalı olarak düzenlenmesi gerekse davalı tarafından fatura ve içeriğinde belirtilen hizmetlerden kaynaklanan bir borcun bulunmaması, davalıdan böyle bir hizmet almadığına ilişkin yemin edilmiş olması dikkate alındığından davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ön inceleme duruşmasında kötüniyet tazminatı talebinde bulunduklarını, fatura bedellerinin ödenmesine rağmen davacı tarafından kapalı faturalara dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, bu nedenle kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, icra takibine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkin olup, mahkemece davacı tarafından alacağa dayanak gösterilen faturaların kapalı fatura olarak düzenlenmesinin bedelinin peşin olarak ödendiğine karine teşkil ettiği, alacak iddiasının ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin kararına karşı, davalı tarafça istinaf kanunyoluna kötüniyet tazminatına hükmedilmemesi yönünden başvurulmuştur.İİK’nın 67. Maddesi uyarınca “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir (f.1). Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir (f.2).Borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için borçlunun tazminat talebinde bulunması gerekir. Somut olayda, davacı tarafından alacağa dayanak olarak gösterilen faturalar kapalı fatura olarak düzenlenmiştir. Kapalı fatura borcun ödendiğine karine teşkil eder. Aksini iddia eden davacı alacaklı iddiasını yazılı delillerle ispatla yükümlüdür. (Emsal:Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2015/8288 E., 2016/3102 K. 25.02.2016 tarihli ve 2015/11621 E.,2016/5889 K. 05.04.2016 tarihli kararları). İcra takibine konu alacağın dayanağı faturaların kapalı olarak düzenlenmesinden ve davalı tarafça sunulan ödeme makbuzlarından takip tarihi itibariyle borcun ödendiği anlaşılmaktadır. Davacı, alacağının ödenmesine rağmen icra takibi başlattığından haksız ve kötüniyetlidir. Bu nedenle davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu konuda karar verilmemesi doğru olmamıştır. Bu itibarla davalı vekilinin istinaf başvurusu haklı görüldüğünden kararın kaldırılmasına, bahse konu yanılgı yeniden yargılama gerektirmediğinden davanın reddine, davalıya alacağın % 20’si oranında kötüniyet tazminatı ödenmesine dair yeniden hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/05/2019 Tarih 2018/92 Esas 2019/455 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın REDDİNE, %20 oranında hesaplanan 2.160-TL kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiliyle davalıya ödenmesine” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin yatırılan 130,44-TL harçtan mahsubu ile fazla olan 49,74‬-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Davalı tarafından yapılan 60-TL posta ve tebligat masrafından ibaret yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Davalı vekili için takdir olunan 2.725-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” Davalı tarafça yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan 23,50-TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/01/2022