Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2139 E. 2022/92 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2139
KARAR NO: 2022/92
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/06/2019
NUMARASI: 2017/1024 Esas – 2019/596 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/01/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirketin uzun yıllardan beri ticari ilişki içinde bulunduklarını, müvekkilinin davalıya iş yapması sonucunda cari hesap alacağının doğduğunu, borcun ödememesi üzerine İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının yasal süre içinde itiraz etmesi nedeni ile takibin durduğunu, davalı ile müvekkili arasındaki ticari ilişki 2015 yılından bu yana devam ederken davalının kısmi ödemeler yaptığını, ancak 15.000-TL borcun ödenmediğini belirterek, davalının itirazının iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin davacıya belirtilen miktarda borcunun bulunmadığını, müvekkili tarafından davacıya yapılan kısmi ödemelerin hesaplara yansıtılmadığını, ödemeler düşülmeden takibe geçildiğini belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalı tarafça ihtara rağmen ticari defterleri sunulmadığından HMK 220 maddesi gereğince davacının ticari defterlerindeki kayıtların doğru olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacı ticari defterlerine göre de davacının alacağının bulunduğunun anlaşıldığı, denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun görülen bilirkişi raporuna itibar edildiği, davalının takip öncesi temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile kabul edilen kısım üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili; müvekkilinin davacıya belirtilen miktarda borcunun bulunmadığını, müvekkili tarafından davacıya yapılan kısmi ödemelerin hesaplara yansıtılmadığını, ödemeler nispetinde gerekli düşümler yapılmadan takibe geçildiğini, davacı tarafından takibe konu edilen miktarın asıl borcu yansıtmadığını, davacı tarafından uyuşmazlık konusu yapılan alacağın müvekkilinin ticari defter ve kayıtları ile uygunluk arz etmediğini, dolayısıyla alacağın likit olmadığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satıma dayalı açık hesap alacağının tahsili istemiyle başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. HMK 222.(1) madde hükmü gereği ” Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut..diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının incelemeye ibraz edilen ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu ve davacının ticari defterlerine göre davalıdan 15.000-TL bakiye alacağının bulunduğu tespit edilmiş; davalı ise mahkemece yapılan ihtarata rağmen ticari defterlerini inceleme için sunmamıştır. Somut olayda; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya dayanak faturalara konu malların satışının yapıldığı, irsaliyeli satış faturalarına konu malların tesliminin irsaliyeli faturalardaki teslim alan imzaları ve davacının ticari defter kayıtlarıyla kanıtlandığı, esasen davalının da malların teslim edilmediği yönünde bir iddiasının bulunmadığı, davalı tarafından yapılan kısmi ödemelerin düşülmesi sonucunda davacının bakiye 15.000-TL alacağının kaldığının tespit edildiği, davalı tarafça kısmi ödemelerin hesaplara yansıtılmadığı ileri sürülse de, davacı defterlerinde kayıtlı tutarlardan daha fazla ödeme yapıldığı hususunda herhangi bir delil sunulmamıştır..Ayrıca faturalara dayalı olan alacak likit nitelikte olup, davalı da itirazında haksız bulunmakla davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi koşullarının da oluştuğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince itirazın kısmen iptalini ile davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle,istinaf nedenleri yerinde olmayan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 1.024,65-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 257-TL harcın mahsubu ile bakiye 767,65-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/01/2022