Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2123 E. 2019/1612 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2123
KARAR NO : 2019/1612
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2019
NUMARASI : 2018/939 Esas 2019/469 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı tasfiye memuru tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin …. Ltd. Şti’den alacağı için Pendik …. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, şirketin borca itirazı nedeniyle Kadıköy 3. ATM’nin 2007/358 E. Sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, davalı şirketin bilinen adreslerinde haciz uygulandığını ancak haciz edilecek malın bulunmadığı, bu nedenle icra ceza mahkemesine şikayette bulunulduğu, yargılamalar devam ederken şirketin tasfiye edildiği ve alacağın halen tahsil edilmemiş olması nedeniyle Tasfiye Halinde …San. ve Tic.Ltd.Şti’nin tüzel kişiliğinin ihyası ile tasfiye memuru atanmasını ve ihya ile ticaret siciline tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:1- Davalı İstanbul Ticaret Sicili vekili; TTK’nın 32 ve TS Yönetmeliği’nin 34. maddesi çerçevesinde işlem yapıldığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu, vadesi gelmeyen borçlarda ihtilaflı veya şarta bağlı borçların notere tevdii ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini,bu yapılmadan,şirketin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler, mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kaydı sicilden terkin edilmiş ise; terkin işleminin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçileceğini, tasfiye memurunun iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkilinin tespitinin mümkün olmadığını,sicilin yasal hasım olduğunu bu sebeple yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir. 2-Davalı tasfiye memuru …; Davacı tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen hususları ve istemleri hiçbirini kabul etmediğini, şirketin borcu olmadığını, terkin şirket tüzel kişiliğinin sona ermesi ve organların ortadan kalkması, işletme ve işletilme imkanının yok olması anlamına geldiğini, bu sebeple davalı ve davacı olma ehliyetinin kaybolduğunu, eski tasfiye memurunun davaya muhatap alınması yersiz ve hukuka aykırı olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, ihyası talep edilen şirket hakkında devam eden icra takibinin olması sebebiyle İstanbul Ticaret Sicilinin …. sicil nosuna kayıtlı bulunup 10/09/2011 tarihinde sicilden terkin edilen şirketin TTK’nın 547. maddesi gereğince İst.Anadolu …. İcra Dairesinin … (eski esas …) esas sayılı icra takip dosyası ile sınırlı olmak üzere,yürütülen icra takibinin sonuçlanması ve infazı bakımından ihyasına,yeniden tesciline, Tasfiye Memuru olarak en son tasfiye memuru … atanmasına, ek tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru tarafından yürütülmesine, ek tasfiye işlemleri bitinceye kadar tasfiye memurunun görevine devam etmesine, Kararın Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesine, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olması sebebiyle işbu davalı yönünden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı tasfiye memuru … dilekçesinde;silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurabileceğini, olayın zamanaşımına uğradığını, şirketin ticaret sicilinden terkedilmiş olmasına rağmen Kadıköy 3.ATM’nin 2007/358 sayılı dosyada yargılamaya devam edilerek hüküm verildiğini, mahkemece şirketin ihyası için davacı tarafa dava açmak için süre verilmesi, dava açıldıktan sonra sonucunun beklenilmesi, taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava; sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. TTK’ nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, YK üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların ,şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir.Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde dava konusu şirketin 10/09/2011 tarihinde tasfiyeye girdiği, tasfiye kararının 23/09/2011 tarihinde tescil edildiği, 06/12/2012 tarihinde tasfiyenin sonlandığının tescil edildiği ve sicil kaydının terkin edildiği, şirketin halen İst.Anadolu…. İcra Dairesinin … (eski …) esas sayılı dosyasında borçlu durumda olduğu anlaşılmaktadır.Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. Maddesi gereğince tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu , şirket daha evvel SGK nın istemi üzerine İst.Anadolu 2.AHM nin 2014/312 esas sayılı dosyasına hasren ihya edilmiş ise de ,bu dosyanın infazı tamamlandığında sicilden terkin edileceği gözetildiğinde davacının derdest icra takibi nedeniyle ihya talep etmekte hukuki yararı mevcut olduğu ,terkin edilen şirket hakkında icra takibi mevcut iken tasfiyenin usulen sona erdiği kabul edilemeyeceğinden davalı tasfiye memurunun hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiş istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memuru …. istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna ,başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran davalı tasfiye memuru tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 45,90-TL posta masrafının davalı tasfiye memurundan alınarak davacıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/12/2019