Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2112
KARAR NO: 2022/831
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/04/2019
NUMARASI: 2019/50 Esas – 2019/324 Karar
DAVA: Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/06/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin, imzalanan protokol uyarınca … Tic. AŞ hisselerini davalılara devrettiğini, protokolün ayrıntılı bilançolar esas alınarak düzenlendiğini, sözleşmenin 2. maddesinde, hisselerin devredenler tarafından devralanlara bedelsiz olarak devredileceğinin belirtildiğini, sözleşmenin 4. maddesinde, devralanların şirket pasifinde yer alan şirket tarafından keşide edilmiş olan çeklerin, çek tarihinde ödeneceğini ve bu çekler nedeniyle devredenlerin sorumluluğa uğramayacağını kabul ettiklerini, bu maddeye istinaden şirket adına keşide edilen çeklerin ödenmesini devralanların üstendiğini, protokolün 5. maddesinde, bilançoda yer alan borçların devralanlara ait olduğu, devredenlerin herhangi bir şekilde ödemek zorunda kalmaları halinde devralanların bu borçları devredenlere derhal nakden ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiklerinin belirtildiğini, davalıların protokol hükümlerine aykırı davranarak şirket hisseleri devredilen …’nın kullandığı kredileri ödemediğini, müvekkilinin ihtarnamede yer alan borcu davalıların protokole aykırı davranışları sonucu icra takibine maruz kalmamak için ödemek zorunda kaldığını, müvekkiline Mayıs 2012 tarihinden itibaren gecikmiş borç sebebiyle ihtarnameler gönderildiğini ve ihtarnamede belirtilen borçların müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkili tarafından …’a toplam 107.392-TL ödeme yapıldığını, davalıların kötü niyetleri doğrultusunda müvekkilinin mağdur olduğunu, müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınan borçların davalılardan tahsili için İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalıların takibe haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek, davalıların itirazının iptali ile davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili; müvekkilleri davalıdan alacaklı olup, hisse devir sözleşmesi gereği edimini ifa etmeyen davacının talep hakkının bulunmadığını, sözleşmenin 5.,maddesinde, devir tarihi itibarıyla 3. kişilerden başkaca borç-alacak iddiaları gündeme gelirse bu miktarlardan devredenlerin sorumlu tutulacağının belirtildiğini, müvekkillerinin hisseleri devraldıktan sonra devir tarihinden önce tahakkuk etmiş, ancak devredenlerin bildirildiği kayıtlarda yer almayan toplam 1.244.333,33-TL tutarında muhtelif hizmet faturalarının gelmeye başladığını, hisse devir sözleşmesinin 5/2 maddesi uyarınca iş bu faturalardan devredenlerin sorumlu olduğunu, müvekkillerinin taleplerine rağmen davacının ödeme yapmadığını, davacı tarafın gerçeğe aykırı bilanço düzenleyerek müvekkillerini zarara uğrattığını, hisse devredenlerin kendi dönemlerinde doğmuş ve tahsil kabiliyeti olmadığını bildikleri alacakları tahsil kabiliyeti varmış gibi göstererek müvekkillerine şirketin aktifini gerçekte olduğundan fazlaymış gibi yansıttıklarını, bu nedenle devralanlar aleyhine İstanbul 28. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/271 esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, davacı müvekkillerinden alacaklı olmayıp aksine müvekkillerinin davacıdan alacaklı olduğunu, temerrüt gerçekleşmediğinden davacının takip öncesi faiz talebinin reddi gerektiğini belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; taraflar arasında hisse devir sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin 5. maddesi ve davacı tarafından hisse devrine konu şirketin kredi borçlarına ilişkin yapılan ödemeler göz önüne alındığında, davalıların kredi ödemelerinden sorumlu oldukları halde, sözleşmede belirtilen tarihe kadar herhangi bir ödeme yapmadıkları, ödemelerin davacı tarafından yapıldığı ve yaptığı ödemelere karşılık davalılardan talepte bulunabileceği, davacının 107.292-TL asıl alacak ile taleple bağlılık ilkesi gereğince 13.852,72-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 121.144,72-TL talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalılar vekili; protokolün esas aldığı 31.03.2008 tarihli bilançonun gerçeği yansıtmadığını,ayrıca hisse devrinden sonra şirket içerisinde kasten ticari defterlere işlenmeyen birçok fatura ile karşılaştıklarını, mahkemece davacının …’a böyle bir ödeme yapıp yapmadığı, ödeme varsa ne kadar olduğu, hangi gerekçe ile ödeme yapıldığı, ödemelerin kefil olunan borç için yapılıp yapılmadığı hususlarında bir inceleme yapılmadığını, banka kayıtları incelenerek müvekkili adına ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerekirken, bu yönde bir inceleme yapılmadan karar verildiğini, iddia edilen kredinin kullanım tarihi ile devre esas bilançoda yer alıp almadığının tespit edilmediğini, kullanım tarihi itibariyle kredi borcunun kimin sorumluluğunda kaldığının tespiti için kullanım tarihinin tespitinin, sonrasında ise bu kredinin 31.03.2008 tarihli bilançoda yer alıp almadığı, krediden kaynaklı sorumluluğun kimde olduğunun tespit edilmesinin gerektiğini, alacağın dayanağı ve miktarı belirsiz olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı tarafça davalılara hisseleri devredilen şirkete ait kredi borcunun ödenmesi nedeniyle, ödenen tutarın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen 12.05.2008 tarihli protokol ile; davacıların hissedarı olduğu … San. AŞ hisselerinin tüm aktif ve pasifleriyle birlikte bedelsiz olarak davalılara devrinin, devir işleminde şirketin protokol ekindeki 31.03.2008 tarihli bilançosunun esas alınacağının, bilançoda yer alan borçlardan devralanların sorumlu olduğunun, bur borçların devredenler tarafından ödenmesi halinde ise devralanların bu borçları derhal devredenlere ödeyeceğinin hüküm altına alındığı, devir konusu şirketin daha önce kullanmış olduğu krediden kaynaklanan borçlarının ödenmesi hususunda alacaklı … tarafından keşide edilen 01.03.2013, 29.03.2013, 30.05.2013 ve 02.07.2013 tarihli kat ihtarnameleri ile borcun ödenmesinin borçlu … ile birlikte kefil olarak davacıya da ihtar edildiği, davacı tarafından borçlu … şirketinin alacaklı banka nezdindeki hesabına “kefaleten ödeme” açıklamasıyla havale yoluyla her biri 21.458,40-TL olmak üzere 11.03.2013, 09.04.2013, 08.05.2013, 06.06.2013 ve 12.07.2013 tarihlerinde olmak üzere toplam 107.292-TL ödeme yapıldığı, ödenen tutarlara istinaden işbu davaya konu icra takibinin başlatıldığı anlaşılmaktadır. Taraflarca düzenlenen protokolün III.1 maddesinde şirket hisselerinin şirketin tüm aktif ve pasifiyle birlikte devredileceği, 5. maddesinde ise; ekli ara bilançoda yer alan şirket pasifinde bulunan her türlü borçlar, personel giderleri, vergi ve sigorta borçları şirkete ve devralanlara ait olup, bu borçlar nedeniyle devredenlerin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı, resmi veya özel 3. şahıslar tarafından şirket devredildikten sonra bilançodaki borçlarla ilgili talep edilecek her türlü borcu devralanların ödeyeceği, devredenlerin hiçbir şekilde bu borçlardan sorumlu olmayacağı, devredenlerin herhangi bir şekilde ödemek zorunda kalması halinde devralanların bu borçları devredenlere derhal nakden ve defaten ödeyeceği, şirketin banka kredileri nedeniyle olan borçlarının da şirket ve devralanlar tarafından 31.12.2008 tarihine kadar ödeneceği ve/veya devredenlerin daha önce bankalara vermiş oldukları her türlü kefaletler sona erdirilerek devredenlerin işbu krediler nedeniyle sorumluluklarının ortadan kaldırılacağı hüküm altına alınmıştır. Protokolün eki niteliğindeki şirket bilançosunda da şirketin 1.131.636-TL banka kredi borcu gösterilmiştir. Protokole göre şirketin söz konusu bilançosunda gösterilen tüm borçlar devralanlara ait olup, banka kredi borçları da bilançoda gösterilmekle, bu borçlardan hisseleri devralan davalıların sorumlu olduklarının kabulü gerekir. Ancak dava konusu olan ve davacı tarafından ödenmiş olan kredi borcundan, davalıların protokol gereği sorumlu tutulup tutulamayacağının tespiti bakımından, davacının yapmış olduğu ödemelere dayanak kredi sözleşmeleri, ödeme belgeleri ve krediye ilişkin tüm banka kayıtları getirtilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle, dava konusu borcun protokol eki bilançoda yer alıp almadığı, protokol tarihinden önce doğup doğmadığı,devir alanların sorumlu olup olmadığı açık bir şekilde tesbit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.Açıklanan nedenlerle; uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca kabulü ile hükmün kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/04/2019 Tarih 2019/50 Esas 2019/324 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davalılar tarafından yatırılan 2.068,95-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/06/2022