Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2100 E. 2022/934 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2100
KARAR NO: 2022/934
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/09/2018 (Gerekçeli Karar) – 08/03/2019 (Ek Karar)
NUMARASI: 2018/33 Esas 2018/900 Karar
DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/06/2022
İstinaf başvurusunun reddine ilişkin ek kararın 3.şahıs vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin İstanbul Ticaret Sicilinin … sicil nosu ile kayıtlı olan davalı şirketin % 25 hissedarı olduğunu, diğer hissedarın ise % 75 hisseye sahip … olduğunu, …’ın şirketi 02.05.2016 tarihine kadar temsil ve ilzama yetkili bulunduğunu, kendisi hakkında eşi tarafından İstanbul Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/1442 esas sayılı dosyasında vesayet altına alınması talepli dava açıldığını, …’ın ise vefat ettiğini, genel kurul toplantısı yapılamadığından şirketin organlarından yoksun kaldığını, yönetimin sağlanamadığını ayrıca şirketin tescilini takip eden yirmi dört ay içinde ödenmesi gereken sermaye paylarının ödenmediğini,yerine getirilmeyen sermaye taahhüdü dolayısıyla şirket idaresinde sorunlar yaşandığını, müvekkilinin devamlı olarak şirkete ortaklar hesabından borç verdiğini ancak bu borcun da kendisine ödenmediğini belirterek, uzun süredir organları eksik olan ve sermayesi tamamlanmayan davalı şirketin tüzel kişiliğinin feshine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, TTK 530.maddesine göre yönetim kurulu organı bulunmayan şirkete bu organı oluşturmak üzere yani yasaya uygun hale getirilmek üzere süre verilmesi gerekmekte ise de, henüz şirketin % 75’lik sermaye payı bedelini ödemeyen ortağın vefatı ve şirketin kuruluşundan beri hiçbir işlem ve karar alınmamış olması hususları birlikte değerlendirildiğinde TTK 529. maddeye göre şirketin işletme konusunu gerçekleştiremeyeceği açık bir durumda iken TTK 530.maddeye göre süre vermenin davanın esasına etkili olmayacağı gerekçesi ile mevcut delil durumuna göre şirketin fesih ve tasfiyesine ,tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir.
EK KARAR: Mahkemece 08/03/2019 tarihli ek karar ile; davalı şirket kurucu ortağı %75 pay sahibi … ‘ın 24/11/2017 tarihinde vefat ettiği ve mirasçıları vekilinin kayyım tayin edilmesi amacıyla açtıkları davada dosyadan haberdar olunduğundan bahisle istinaf talebinde bulunmuş ise de, dosyada taraf olarak sıfatları bulunmadığından istinaf etme yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle istinaf yasa yolu açık olmak üzere istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket ortağı … mirasçıları vekili; şirketin %25 ortağı … tarafından açılan fesih ve tasfiye davasının, organsız kaldığı tespit edilen davalı şirketi temsil için TMK 427. Maddesi gereği kayyım atanmaksızın, şirketin büyük ortağının öldüğünün tespitine rağmen mirasçılarına tebligat çıkarılmaksızın sonlandırılıp davanın kabulüne karar verilmesinin Anayasal bir hak olan savunma hakkını kısıtlayıcı nitelikte, hukuka aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak yeniden yargılama yapılmasını, şirkete kayyım tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Ek karara karşı;müvekkillerinin, tasfiyesi istenen şirketin tek yöneticisi olan …’ın mirasçıları olması ve tasfiyesi istenen şirketin yasal ortakları olmaları nedeniyle davada verilen kararla ilgili istinaf yoluna başvurmakta hukuki yararı olduğunu, davada taraf olarak eklenmemiş olmaları müvekkillerinin kusuru olmadığını, mahkeme tarafından %75 hissedar …’ın veraset ilamı istenip devamındaki işlemler yapılması gerekirken yasaya aykırı bir şekilde karar verildiğini ek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; davalı anonim şirketin %75 pay sahibi yönetici ortağının şirketin kuruluşundan itibaren genel kurul toplantısı yapmadığı,İstanbul Anadolu 2. SHM’nin 2015/1442 esas sayılı dosyasında vesayet altına alındığı, 24.11.2017 tarihinde vefat ettiği,fiilen organsız kalma nedeniyle çalışamayan şirketin amacının gerçekleşmesinin imkansız hale geldiği ileri sürülerek organ eksikliği nedeniyle TTK m. 530 gereğince davalı anonim şirketin feshi davasıdır. … ve … A.Ş.’nin ortağı müteveffa …’ın mirasçıları …, …, …; davalı şirket ortağının mirasçıları olduğunu ve verilen karardan dolayı menfaatlerinin ihlal edildiğini ileri sürerek kararı istinaf etmişlerdir. İstinaf yoluna ancak davanın tarafları başvurabilir. Taraflar dışındaki (üçüncü) kişiler, istinaf yoluna başvuramaz. Bunun tek istisnası o kişi aleyhine bir hüküm kurulmuş olması halidir (Kuru, B: Hukuk Muhakemeleri Usulü, C.V, İstanbul 2001, s.4566-4567). Somut davada, adı geçenlerin davada taraf olmadığı gibi yargılama sürecinde müdahale taleplerinin de bulunmadığı ve usul hukuku bakımından herhangi bir sıfat kazanmadıkları anlaşılmıştır. Şirket ortağı olarak menfaatin ihlal edildiğinden söz edilmesi yeterli değildir. Adı geçen üçüncü kişiler hakkında verilmiş bir hüküm de bulunmamaktadır (somut olaya emsal mahiyette Yargıtay HGK’nun 2017/11-160 Esas- 2017/1370 Karar sayılı 15.11.2017 tarihli ilamı). Açıklanan nedenlerle; üçüncü kişilerin istinaf başvurusunun reddine ilişkin ek kararına karşı üçüncü kişilerin istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 3. Şahıslar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın 3. şahıslardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 3. şahıslar tarafından sarf edilen yargı giderinin üzerlerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 16/06/2022