Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2085 E. 2022/418 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2085
KARAR NO: 2022/418
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/07/2019
NUMARASI: 2018/772 Esas 2019/623 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle müvekkili şirketin bütün yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalının edimlerini ifa etmekten kaçınarak cari hesaptan kaynaklanan borcu ödemediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davalı taraf aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalının takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu itirazın yalnızca alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla yapıldığını belirterek, davalının itirazının iptali ile davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili; taraflarınca borcun kabul edilmesinin söz konusu olmadığını, miktarın nasıl hesaplandığının açıklanmaması üzerine takibe itiraz ettiklerini, müvekkilinin davacı şirkete belirtilen miktarda borcu bulunmadığını, taraflar arasında imzalanan Dağıtım Sözleşmesinin (cari hesap sözleşmesi) 5.3 Ödeme Koşulları başlıklı maddesinde; “…’a haftalık dağıtım faturası kesecektir. Bir önceki haftaya ait dağıtım faturası her hafta …’a ulaştırılacaktır. … hizmet bedellerini fatura tarihinden itibaren 60 gün içerisinde …’ya ödeyecektir. Ödeme dönemine uyulmadığı takdirde, vade farkı faturası TCMB’nin açıklamış olduğu yıllık reeskont faiz oranında oluşturulacaktır. Vade süresi geçen faturalar için hesaplanan yeni oran 360’a bölünerek günlük olarak uygulanacaktır.” denildiğini, davacı tarafça takibin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak başlatılmadığını ve avans faizinin takip tarihinden itibaren işletilmesinin talep edildiğini, henüz vadesi gelmemiş alacakların takibe konu edildiğini, müvekkilinin temerrüde düştüğü tarihin de kanun ve taraflar arasındaki sözleşme uyarınca tespitinin gerektiğini belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; taraflar arasında imzalanan 06.06.2014 tarihli sözleşmeye göre davacının davalıya lojistik ve kargo hizmeti sağladığı, bunun karşılığında sözleşmenin 5.3. maddesinde; “davacının haftalık dağıtım faturası düzenleyeceği, davalının, düzenlenen bu fatura bedellerini fatura tarihinden itibaren 60 gün içerisinde ödeyeceği, ödeme dönemine uyulmadığı takdirde TCMB’nin açıklamış olduğu yıllık reeskont faiz oranında oluşturulacak vade farkı faturası düzenleneceği” hususlarının belirlendiği, tarafların 2018 yılına ait cari hesap ekstrelerinin incelenmesinde, davalının ödeme yaptığı tarih itibariyle sözleşmede belirlenen 60 günlük vadede ödeme koşullarına uyduğu, bununla birlikte davalının davacıya kendi ticari defterlerindeki 2018 yılı açılış fişinde görüldüğü şekli ile önceki dönemden 529.965,31-TL borçlu olduğu, ticari ilişkinin devam ettiği, davalının 17.07.2018 takip tarihi itibariyle kendi kayıtlarına nazaran davacıya 752.683,98-TL borçlu olduğu, davanın, taraflar arasında gerçekleştirilen ticari ilişkiye dayanak sözleşmenin ödeme koşullarına davalı tarafından uyulmaması sebebiyle haklı sebeple açıldığı, incelemeye sunulan her iki tarafın cari hesap ekstreleri incelendiğinde davacı tarafından düzenlenen bütün faturaların davalı kayıtlarında yer aldığı, davalı tarafından yapılan bütün ödemelerin de davacı kayıtlarında yer aldığı, davacının davalıya göndermiş olduğu 11.06.2018 tarihli ihtarname ile 691.037,45 TL alacağı üzerinden vadesi gelen 452.865,42-TL alacağın 2 iş günü içerisinde ödenmesini talep ettiği, ancak takipte işlemiş faiz talebinin olmadığı, davacı ve davalının kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 17.07.2018 takip tarihi itibarıyla 752.684,19-TL borç bakiyesi göründüğü, 17.07.2018 takip tarihi itibarıyla davalının 60 gün geriye dönük olarak düzenlenmiş davacı faturalarından (19.05.2018-17.07.2018 arası) 278.866,52-TL’lik kısmın sözleşme maddesi gereği henüz vadesinin gelmediği, bu anlamda takip miktarına dahil edilemeyeceği, davacı her ne kadar replik dilekçesinde alacağın vadesinin 27.06.2018 olduğunu belirtmiş ise de, sözleşmenin ilgili maddesinde vadenin “fatura tarihinden itibaren 60 gün içerisinde” şeklinde belirlendiği, ortalama vade hesabına bağlanmadığı dikkate alındığında, davacı itirazlarının bu yönden yerinde olmadığı, netice itibarıyla davacının 17.07.2018 tarihli takipte davalıdan 752.684,19TL-278.866,52TL = 473.817,67 TL talep edebileceği, alacağa takip tarihinden itibaren sözleşme uyarınca TCMB yıllık reeskont faizi oranında faiz işletilebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; müvekkili ve hem de davalının ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda davalının müvekkili şirkete 752.683,98-TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, ticari defterlerin müvekkili lehine delil niteliğinde olduğunu belirterek, kararın reddedilen kısmı yönünden kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taşıma hizmeti bedeline dayalı cari hesap alacağının tahsili istemiyle başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; taraflar arasında imzalanan 06.06.2014 tarihli dağıtım sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalıya taşıma ve dağıtım hizmeti verildiği, sözleşmenin ödeme koşulları başlıklı 5.3 maddesinde; “davacının haftalık dağıtım faturası keseceği, davalının hizmet bedellerini fatura tarihinden itibaren 60 gün içerisinde davacıya ödeyeceği, ödeme dönemine uyulmadığı takdirde TCMB’nin açıklamış olduğu yıllık reeskont faiz oranında oluşturulacak vade farkı faturası düzenleneceği ..” hususlarının hüküm altına alındığı görülmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; her iki tarafın ticari defter kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davalının, takip tarihi itibariyle davacı defterlerine göre 752.684,19-TL, kendi defterlerine göre de 752.683,98-TL borçlu olduğu, davacının tüm faturaları ile davalının tüm ödemelerinin karşı taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, 17.07.2018 takip tarihi itibariyle davalının 60 gün geriye dönük olarak düzenlenmiş davacı faturalarından (19.05.2018-17.07.2018 arası) 278.866,52-TL’lik kısmın sözleşme maddesi gereği henüz vadesinin gelmediği tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin yukarıda açıklanan 5.3 maddesinde, verilen hizmet karşılığı düzenlenecek fatura bedellerinin fatura tarihinden itibaren 60 gün içerisinde ödeneceği belirtilmekle davalı bakımından ödemeler vadeye bağlanmış olup, sözleşme hükmü taraflar bakımından bağlayıcı niteliktedir. İfa zamanının sözleşme hükmü ile kararlaştırıldığı somut olayda, henüz 60 günlük sürenin dolmadığı tespit edilen faturalar konusu alacak, henüz muaccel olmamıştır. Bu nedenle mahkemece takip tarihi itibariyle henüz muaccel olmayan 278.866,52-TL alacak kısmı yönünden davanın kısmen reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 4.762,35-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 4.681,65-TL harcın davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.17/03/2022