Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2072 E. 2022/420 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2072
KARAR NO: 2022/420
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/04/2019
NUMARASI: 2017/795 Esas 2019/317 Karar
DAVA: Tazminat (Havayolu Taşımasından Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin 09/05/2015 tarihinde sergide sergilenecek 8 adet çalışmasının Lizbon’daki galeriye gönderilmesi için davalı …ltd.şti ile anlaştıklarını,müvekkilinin tablolarını alıcı Galeriye iletilmek üzere 18/04/2015 tarihinde davalı …’nın anlaştığı davalı …AŞ’ ye teslim ettiğini, tabloların en geç 02/05/2015 tarihinde galeriye teslimi gerektiği halde, tabloların sergiden önce teslim edilmediğini,sözleşmenin galeri tarafından fesh edilerek serginin iptal edildiğini, tabloların sergi tarihinden çok sonra 22/05/2015 tarihinde galeriye teslim edildiğini, müvekkilinin çizerlik ve tasarımcılık yapmakta olup bir tasarım markası bulunduğunu, ilk kişisel sergisini uluslararası bir platformda sergileme fırsatı yakaladığını, tabloların 18/04/2015 tarihinde galeriye iletilmek üzere davalı …’ye tesliminden sonra davalılarca vaadedilen en geç 10 günlük sürede galeriye ulaşmaması nedeniyle müvekkilinin büyük bir stres yaşadığını ve sağlığının bozulduğunu, sergi öncesinde davalılar tarafından ilgisiz tavırlar sergilendiğini, davalıların ağır kusur ve ihmali neticesinde müvekkilinin mesleki itibarının zedelendiğini belirterek, 20.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı … vekili; taşıtan sıfatı diğer davalı …’a ait olduğundan davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, taşınan emtianın 22.04.2015 tarihinde Lizbon’a ulaştığını, ancak Portekiz gümrük idaresinin davacının düzenlediği faturadaki bedeli düşük bulduğundan yeni fatura talep ettiğini, davacının yeni fatura göndermesinin 27.04.2015 tarihini bulduğunu,Galeri tarafından sağlanacak geçici ithalat belgesinin 05.05.2015 tarihinde eksik verildiğini, yenisinin ise 08.05.2015 tarihinde gümrük idaresine sunulduğunu, geç teslimde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını,davacının kişilik haklarına bir saldırı bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … vekili;tabloların 20.04.2015 tarihinde diğer davalı …’ye teslim edildiğini, ürünlerin gümrükten çekilmesi konusunda davacıya sanat galerisinin yardımcı olduğunu, müvekkilinin gümrük işlemleri için davacıya bir taahhütte bulunmadığını, tabloların 22.04.2015 tarihinde Lizbon’a ulaştığını, ancak Portekiz gümrük idaresince davacının fatura bedelini düşük bulması nedeniyle yeni fatura istediğini, durumun davacıya bildirilmesiyle davacının bu belgeyi galeriye 27.04.2015 tarihinde gönderdiğini, gümrük masraflarının da müvekkili tarafından 28.04.2015 tarihinde ödendiğini,galerinin vermesi gereken geçici ithalat belgesinin 05.05.2015 tarihinde eksik verildiğini, eksikliğin ancak 08.05.2015 tarihinde giderilerek gümrük idaresine verildiğini,ürünlerin gümrükten geç çekilmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, manevi tazminat talep koşullarının oluşmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; sözleşme ilişkisinde, sözleşmeden kaynaklanan edimi ifa ile yükümlü kişinin, edim yükümünü ifa etmemesi halinde TBK’nın 112. maddesi gereği edim borcunun ifa edilmemesinden dolayı kendisine herhangi bir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, bu kapsamda kural olarak ispat yükünün davalı taşıyanda olduğu, ancak davacı tarafından düzenlenen ve taşınan mallara ilişkin poroforma faturalara konu bedelin Portekiz Gümrüğü tarafından düşük bulunması nedeniyle malların gümrükte bekletildiğinin sabit olması nedeni ile aşamadan sonra bedele ilişkin eksik belgelerin davalıya zamanında ulaştırıldığı, Portekiz gümrük görevlilerinin de incelemelerini gecikmeye neden olmaksızın bitirdiğini ve buna rağmen davalı şirketin kusurlu olarak malları gümrükten çekmeyerek geç teslime neden olduğunu ispat yükünün davacıda olduğu, davacı tanığı … eksik evrakların 28 Nisanda tamamlandığı yönünde beyanda bulunmuş ise de, dosya kapsamı ile bu beyanı doğrulayan bir gönderi evrakına rastlanmadığından bu beyana itibar edilmediği, bilirkişi raporu ile de malların Portekiz’e varmasına kadarki aşamalar özetlenerek kanaate dayalı bir kusur atfı şeklinde neticeye varılmış ise de, gümrükçe ek belge istenmesinden sonra bu belgelerin ne zaman teslim edildiği ve Portekiz gümrük görevlilerinin incelemesini ne zaman bitirdiği tespit edilemediğinden raporun sonuç kısmına da itibar edilmediği, taşınacak mallar eser niteliğinde olup değerinin ancak subjektif yöntem ile tespit edilebileceği, davalının,davalının proforma faturalardaki bedelleri düşük bularak davacıyı uyardığı, buna rağmen davacının riski göze alarak göndermesi nedeniyle ,geç teslimin davacının kusurundan kaynaklandığı, davalıların kusurlu olarak malları geç teslime neden olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; gerçek bedelleri belli olmadığından düşük bedelli proforma fatura kesdiğini, ancak davalıların müvekkilini uyarmadıklarını, davalının taşınacak emtianın sanat eseri olduğunu bilerek taşıma işini yüklendiğini, galeri tarafından 22.04.2015 tarihinde mail ile … tarafından eserlerin gerçek değerini gösteren fatura istendiğinin müvekkiline bildirildiğini, bunun üzerine müvekkilinin eserlerin gerçek bedellerine ilişkin faturayı düzenleyerek davalı …’ye gönderdiğini, sunulan yazışmalar incelendiği takdirde belgelerin teslim tarihleri, davalıların neyi ne zaman talep ettiği, müvekkilinin kendisinden istenilen belgeleri ne zaman teslim ettiğinin görüleceğini, alınan bilirkişi raporunda dahi davalı …’nin dünya çapında taşıma işi ile iştigal etmesi nedeniyle gümrüklerin durumunu ve ne kadar sürede teslim edilebileceğini, süreli bir iş olan sergi açılışı için gönderilen ürünlerin süresinde tesliminin önemini bilebilecek durumda olduğu,müvekkilinin … tarafından dava dışı sanat galerisine bildirilen eksikleri gidermesine, gümrük masraflarını ödemesine rağmen, 07.05.2015 tarihinde ürünlerin hala teslim edilmemesi üzerine davalı … ile iletişme geçtiğini ancak bilgi alamadığını, davalı …’nin sergiden bir gün önce çok uzun zaman önce istemeleri gereken deklarasyon belgesini istediğini, tüm çabalarına rağmen bir sonuç elde edemeyen ve sergisi iptal edilen müvekkilinin manevi zarara uğradığını,uluslararası bir platformda, dünyaca ünlü sanatçıların eserlerinin yer aldığı bir sanat galerisinde ilk kişisel sergisinin, davalıların ağır kusuru neticesinde iptal edilmesi nedeniyle müvekkilinin mesleki onur ve saygınlığının zedelenmesinin kişilik haklarına açık saldırı teşkil ettiğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacıya ait sanat eserlerinin sergi gününden sonra teslimi nedeniyle oluşan manevi zararın taşıyıcı olan davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda; davacıya ait tabloların 09.05.2015 tarihinde Lizbon’da düzenlenecek sergide sergilenmek amacıyla Lizbon’a hava yoluyla taşınmasının akdi taşıyıcı olarak davalı … tarafından üstlenildiği, 18.04.2015 tarihinde davacıdan teslim alınan emtianın davalı … tarafından fiili taşıyıcı …’ye teslim edildiği, emtianın 22.04.2015 tarihinde Portekiz gümrüğüne ulaştığı, ancak proforma faturadaki bedeli düşük bulunması nedeniyle gerçek bedeli gösteren fatura istenildiği, bu nedenle yeni faturanın düzenlenmesi, bu faturaya istinaden gümrük harç ve masraflarının ödenmesi ve geçici ithalat belgesi düzenlenmesinin 28.04.2015 tarihini bulduğu, gümrük masraflarının davacı tarafından davalı …’a, onun tarafından da davalı …’ye ödendiği, 05.05.2015 tarihine kadar gümrükten çekilmesi beklenen emtianın, emtianın fotoğrafları ve bilgilerinin gümrük idaresi tarafından istenmesi nedeniyle ancak sergi tarihi geçtikten sonra 22.05.2015 tarihinde alıcı olan galeriye teslim edildiği, bu nedenle davacının eserlerinin sergileneceği serginin iptal edildiği anlaşılmaktadır. Uygulanması gereken 1999 tarihli M.K. 19. maddesine göre; “taşıyıcı, hava yoluyla yolcu, bagaj ve yük taşımasında gecikmeden doğan zararlardan dolayı sorumludur. Bununla beraber, eğer taşıyıcı kendisi veya kendi adamları ya da temsilcilerinin zararın gerçekleşmesini önlemek için makul ölçüde alınması gereken bütün önlemleri aldığını veya bu türden önlemlerin alınmasına imkân bulunmadığını ispatlarsa sorumluluktan kurtulur.” “20. maddesine göre ise; eğer taşıyıcı zararın, tazminat talebinde bulunan veya onun haklarını devraldığı kişinin kusuru, başkaca bir kusurlu fiili ya da ihmalinin zarara sebebiyet verdiğini veya böyle bir fiilin zarara katkısı olduğunu ispat ederse, böyle bir kusur, başkaca bir kusurlu fiil ya da ihmalin zarara sebebiyet verdiği veya katkıda bulunduğu nispette, kısmen veya tamamen sorumluktan kurtulur.” Bu kapsamda somut olayda emtianın geç teslimi; Portekiz Gümrüğü’nün emtianın faturasındaki bedeli düşük bulması nedeniyle yeni fatura tanzimi istemesi, bu nedenle yeni fatura düzenlenmesi, bu faturaya istinaden gümrük harç ve masraflarının ödenmesi ve geçici ithalat belgesi düzenlenmesi gibi işlemlerin zamanında yerine getirilememesinden kaynaklandığı görülmüştür. Süreli bir iş olan sergi açılışı nedeniyle gönderilen emtianın süresinde tesliminin önemini, gümrüklerin durumunu ve ne kadar sürede teslim edilebileceğini bilebilecek durumda olan davalı taşıyıcıların,sergi tarihinden makul bir süre önce masraflar ödenmiş,gerçek değeri taşıyan faturada galeriye iletildiği e-posta yazışmaları ile belirlendiği üzere emtianın geç tesliminde kusurlu oldukları sabittir. Ancak davacı da davalı … tarafından bu konuda uyarılmasına rağmen Portekiz gümrüğünde işlemleri takip edecek bir kişi bulundurmamak, ayrıca faturada emtia bedelini düşük göstermek suretiyle sürecin uzamasına sebebiyet vermiştir. Mahkemece alınan her iki bilirkişi raporunda da bu gerekçelerle, emtianın geç tesliminde davacı ile davalıların %50’şer oranında kusurlu oldukları tespit edilmiş olup, bu tespit dosya kapsamına ve toplanan delillere göre uygun bulunmuştur. Davalılar akdi ve fiili taşıyıcı bulunmakla Konvansiyonun 40.vd.maddeleri uyarınca davacının gecikme nedeniyle uğradığı zarardan müteselsilen sorumludur.Uluslararası hava taşımalarında taşıyıcının sorumluluğu ve koşulları mevcut ise manevi tazminat yönünden Türk yargı uygulamasında TMK ve TBK hükümlerinin uygulanacağı kabul görmüştür. Sınırlı sorumluluk miktarına manevi tazminat miktarının dahil edilmesi de mümkün değildir. 6098 sayılı TBK’nun 58/1 maddesine göre kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık, manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Davalıların sorumluluğunun yasal dayanağı sözleşmeye aykırılık olmakla birlikte, TBK’nın 114/2. maddesine göre haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanması gerekmektedir. Eldeki davada davacının uluslararası bir sergide sergilenmek üzere davalılara teslim ettiği tabloların geç teslimi nedeniyle, önceden planlanan sergi iptal edilmiştir. Sanatçı olan davacı, geç teslim olgusu nedeniyle uluslararası bir sergi fırsatını kaçırmış olup, geç teslim süreci ve sonuçta serginin iptali, davacının manevi zararına neden olmuştur. Bu durum ise somut olay bakımından davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup, bir miktar manevi tazminat gerektirdiği kabul edilmelidir. Bu kapsamda somut olayın özellikleri ile tarafların kusur durumuna göre davacı yararına manevi tazminata hükmedilmek gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Diğer yandan manevi tazminat takdir edilirken;tarafların ekonomik ve sosyal durumu, tazminat yükümlüsünün aşırı yük altına sokulmaması, hissedilen manevi zararı düzeltecek teselli ve ruhi tatmini sağlayacak kadar olması gereklidir. Somut olayın açıklanan niteliği ve yazılan kıstaslar dikkate alındığında 10.000-TL manevi tazminat takdirinin uygun olduğu sonucuna varılmıştır.Yapılan hata/eksiklik yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,istinaf nedeni yerinde görülen davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ,yeniden hüküm verilmek suretiyle “davanın kısmen kabulüne fazla istemin reddine ” karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/04/2019 Tarih 2017/795 Esas 2019/317 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kısmen kabulüne, 10.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 683,10-TL karar harcından 341,55-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 341,55‬-TL’nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından ödenen toplam 369,25‬-TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 1.400-TL bilirkişi ücreti, 324-TL teb.müz. masrafı olmak üzere toplam 1.724-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 862-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı … Ltd. Şti. tarafından yapılan 50-TL yargı giderinin davanın reddi oranında hesaplanan 25-TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, kalan giderin davalı üzerinde bırakılmasına, Davalı … A.Ş. tarafından yapılan 50-TL yargı giderinin davanın reddi oranında hesaplanan 25-TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, kalan giderin davalı üzerinde bırakılmasına, Davacı vekili için takdir olunan 5.100-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, Davalılar vekilleri için takdir olunan davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 5.100-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, Kullanılmayan gider avansının talep halinde yatıran tarafa iadesine” Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Davacı tarafından yapılan 55-TL istinaf yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 28-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/03/2022