Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2064 E. 2022/415 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2064
KARAR NO: 2022/415
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/07/2019
NUMARASI: 2014/1458 Esas – 2019/626 Karar
DAVA: Menfi Tespit – İstirdat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; müvekkilinin lehdarı ve hamili bulunduğu … Ltd. Şti. tarafından keşide edilen 16.11.2013 keşide tarihli 095143 nolu 25.000-TL bedelli çekin , ortağı …’ın … Ltd. Şti. tarafından yapılmış olan bina yıkım işi nedeniyle … adına … şirketine teslim edilmek üzere müvekkil … tarafından ciro edilerek davalıya teslim edildiği, çekin teslim edilmediğinin … tarafından bildirilmesi üzerine öğrendiğini, davalı …’in çeki bulamadığını ve onun için teslim etmediğini beyan ettiği, beyanı üzerine İst. 36. ATM’nin 2013/244 esas sayılı dosyası ile çek iptal davası açıldığı ve ödeme yasağı konulması talep edildiği,karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra 11.10.2013 tarihinde ödeme yasağı konularak muhatap bankaya bildirildiği, dava konusu 16.11.2013 keşide tarihli … seri nolu 25.000-TL bedelli çekin, davalı tarafından İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasından takibe konulduğu, çek iptali dosyasına dilekçe sunarak, davacı ile aralarında hukuki ilişkiye dayanılarak çekin kendisine ciro edilerek verildiğini beyan ettiği, davalı ile müvekkili arasında iddia edildiği gibi hiçbir ticari ilişki de olmadığı, ilişkinin ne olduğunu ispatlanmasının davalıya ait olduğunu, dava konusu çekin, davacı ile dava dışı …’ın ortağı olduğu … AŞ tarafından … lehine 27.11.2013 keşide tarihli yeni bir çek keşide edilerek verildiği, iptal konusu çek yerine … şirketine verilerek iptal konusu çekin bedelsiz kaldığı, davalı hakkında dolandırıcılık suçundan şikayette bulunulduğu, İstanbul 29. ACM’nin 2014/63 Esas sayılı dosyasından yargılama devam ettiği,İst. … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında takibe konu çek nedeniyle 27.509,55-TL borçlu olunmadığının tespitine ve çekin istirdatına, kötü niyetli davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili ,kambiyo senetlerine bağlı menfi tespit davalarında, davacı sıfatına sahip keşideciye, davalı sıfatı ise lehtara ait olduğu, işbu davanın davacısı keşideci olmadığı gibi davalının lehtar olmadığı, 3.cü kişi durumundaki hamilin bu davada pasif dava ehliyeti olmadığını,müvekkilinin üçüncü kişiye teslim edilmek üzere aldığı çeki kendi zimmetine geçirdiği iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, çek bulunamadığından teslim edemediğini söylediği iddiasının doğru olmadığını, davacının şikayeti üzerine soruşturma dosyasında 19.03.2016 tarihinde savcılıkta verdiği ifadede davacı “…arkasını da kendi adıma ciro ederek …’e verdim “ ifadesinde bulunduğu,davacının çeki ödememek için icra takibinden sonra muvazaalı olarak ikinci çeki düzenlettirerek müvekkilinin kötü niyetli hamil olduğunu ve çekin bedelsiz kaldığını ispatlamaya çalıştığını, davacının müvekkilinin çeke hukuk dışı bir yolla hamil olduğunu veya bile bile borçlu aleyhine hareket ettiğini ispatlaması gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı yanın, 19/11/2013 tarihinde davalı borçlu aleyhine İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile; 27.509,55-TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatması karşısında davalı tarafından çeke dayalı menfi tespit/ istirdat davasının açıldığı, çekin ön yüzü incelendiğinde … seri nolu 16.11.2013 keşideli 25.000 TL bedelli … Ltd Şti tarafından … emrine düzenlendiği, … tarafından ciro edilerek davalı …’e bina yıkım işi için teslim edildiği, dava konusu çekte, … (1.ciranta), … (Son hamil Davalı) olduğu, İstanbul 29.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/252 Esas- 2018/59 Karar sayılı 09.02.2018 tarihli kararda sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan beraate karar verildiği, bu kararın İstanbul BAM 22. Ceza Dairesinin kararı ile 25/05/2018 tarihinde kesinleştiği, davalının çekin elde edilmesinde taraf beyanları, ceza dosyasında verilen gerekçeli karar nazara alındığında davacının bizzat kendisi tarafından ciro edilerek teslim edilmesi karşısında son hamile karşı lehdar davacının sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; mahkemece kararın her bölümünde Ceza Mahkemesi Kararına atıfta bulunduğunu, beraat kararını davanın reddi için gerekçe yapmasının hata olduğunu, dava menfi tespit davası olduğunu, İcra Hukuk Mahkemesi gibi dar yargılama yapıldığını, davalının beyanları yok sayıldığını, sacede kambiyo hukuku açısında dosyayı ele almanın hatalı olduğunu, davalı, davacının işini yaptığı beyan ettiğini, kambiyo senedinin Mücerretliğinden bahisle davanın reddi mümkün olmadığını, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, davacı, davalının dava konusu çeki asıl iş sahibine teslim etmemesi nedeni ile, dava dışı … Yapıya, aynı miktarda yeniden ödeme yaptığını, bilirkişiler bu ödemelere dair belgeleri ve bilgileri, davalının bu ilişkiyi kabul etmesine, … yaptığı ödemeden komisyon kestiğini beyan ettiklerini, bilirkişi bu durumu farklı taraf işlemi gibi gösterdiklerini, dosya kapsamını inkar ettikleri anlamına geldiğini, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; TTK m.792 ve İİK m. 72 hükmüne dayalı olarak açılmış olup; İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takibe konu çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve çekin istirdadı istemine dairdir. TTK’nın 792. maddesine göre, “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” TTK’nın 790. maddesinde ise, “cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır” hükmü düzenlenmiştir. Çek istirdatı davalarında davacının; çekin yetkili hamili olduğunu, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş veya çeki iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Çeki elinde bulunduran davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin “mücerretlik” vasfını ortadan kaldırır. Eldeki davaya konu çekte; keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 16.11.2013, keşideci dava dışı … Ltd. Şti., 25.000-TL bedelli , lehdarı ve birinci ciranta davacı- …, hamil ise davalıdır. Çek iptali davasında 11.10.2013 tarihinde ödeme yasağı kararı verilmesi nedeniyle davalı tarafından 18.11.2013 tarihinde çekin ibrazında bankanın ödeme yapmadığı, davalı tarafından İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile davacı ve dava dışı keşideci aleyhine takibe başlanıldığı, davacı tarafından nitelikli dolandırıcılık suçundan davalı aleyhine suç duyurusunda bulunulduğu akabinde İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/63 esas 2018/59 karar sayılı 09.02.2018 tarihli karar ile yapılan yargılama neticesinde davalı hakkında beraat kararı verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı, çek iptali davasında çekin kaybolduğunu veya çalındığı iddia etmiş, suç duyurusu ile ceza yargılamasına esas olmak üzere davalıya çeki kendisinin ciro ettiğini ancak dava dışı kişiye çekin teslim edilmesi gerektiği halde teslim edilmediğinden bahisle davalının nitelikli dolandırıcılık nedeniyle yaptığı şikayeti neticesinde açılan davada davalı beraat etmiş olup ceza mahkemesince yapılan tesbitler mahkemeyi bağlayacaktır. İspat yükü üzerinde bulunan davacı, menfi tesbit davası bakımından çekin bir başkasına teslim edilmek üzere davalıya verdiğini yazılı delil ile ispatlamak zorundadır. Eldeki çekin davacı tarafından davalıya temlik cirosu ile verildiği, ciro silsilesinin düzgün olduğu tespit edilmektedir.Çek sebepten soyut olup çekin üçüncü kişiye teslim edilmek üzere cirolandığı bir borç ikrarı olan çek nedeniyle borçlu olmadığı iddia eden davacı üzerindedir.Çekin başka bir amaçla,bir başka kişiye teslim edilmek üzere cirolanarak davalıya teslim edildiği davacı tarafından kanıtlanamamıştır.Çekin davacı tarafından cirolanarak davalıya teslim edildiği çekişmesiz olup ,çek üzerindeki imzasını kabul eden davacının çek nedeniyle sorumlu olmadığını ve davalının çeki iktisabında kötü niyetli olduğu veya ağır kusurunun bulunduğunu ispatlayamamıştır. Açıklanan nedenlerle,davacı vekili tarafından hükme yönelik ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmemiş,istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından sarf edilen istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından sarf edilen 25,20-TL yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/03/2022