Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2062 E. 2022/416 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2062
KARAR NO: 2022/416
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/10/2018
NUMARASI: 2017/1183 Esas 2018/1211 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; müvekkili şirketin davalıya freight forwarder olarak taşıma işi yaptığını, davalı ihracatçının taşıma işinden kaynaklanan navlun ücreti ve kârından kaynaklanan fatura alacakları olduğunu, davalının hizmeti aldığı halde ödemesini yapmadığını, bu nedenle davalı aleyhine Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Mahkemece, davalı tarafın defterlerini incelemeye sunmadığı, davacı tarafın defterlerinin incelenmesinde davalı ile olan ticari ilişkisinde , alıcı firma …’ya 2017 yılı içerisinde toplamda 35 adet fatura toplamı olmak üzere 75.309,60-USD tutarında ticari iş yapıldığı, karşılığında ise 26.407-USD banka yolu ile ödeme yapıldığı, davacının davalıdan 48.902,60-USD alacağı bulunduğunun tesbit edildiği gerekçesiyle itirazın iptaline, takibin 48.902,60-USD üzerinden devamı ile alacağa 3094 sayılı kanunun 4-a gereğince faiz uygulanmasına, likit alacağa haksız itiraz nedeniyle dava tarihindeki kur üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; bilirkişi raporunda kısmi ödemenin hangi bankadan kim tarafından yatırıldığı, para yatıran var ise bu yatıran kişinin müvekkili ile alakası olup olmadığı tespit edilmeksizin davacı şirketin beyanları doğru kabul edilerek hüküm verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin defter ve belgelerinin incelenmesi için tebligat gönderildiğini ancak müvekkilinin sürekli yurtdışında olması nedeni ile kendisinin duruşmada bu durumdan haberdar olduğunu, sadece davacı şirketin defter ve belgeleri tek yanlı olarak incelenerek bilirkişi raporu hazırlandığını, eksik inceleme nedeniyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava;davacı- alacaklının navlun göndericisi olarak davalı- borçludan 2017 yılı faturalarına dayanan açık hesap alacağından kaynaklanan ”48.902,60-USD alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazının iptaline ilişkindir. Kural olarak; fatura konusu hizmetin verildiğini ispat külfeti davacı taşıma hizmeti verene ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Dolayısıyla davacı, fatura konusu hizmetin davalıya verildiğini kanıtlamak zorundadır.Eldeki davada davalı sözleşmesel ilişkiyi,borcu inkâr etmektedir. Bu durumda taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkiyi, davalıya hizmet verildiğini ve faturanın da bu akdi ilişki nedeni ile düzenlendiğini ispat yükü davacıya aittir. Davacı bu iddiasını, HMK’nın 200/1. maddesi gereğince uyuşmazlığın miktarına göre yazılı delille kanıtlamalıdır. Davacı, dava konusu çekişmeye ilişkin faturalara ait olduğunu ileri sürdüğü taşıma senetlerini, davalı muhasebesi tarafından imzalı olduğu belirtilen faturalara ilişkin BS mutabakat formlarını, belge niteliğindeki e-mail yazışmalarını mahkemeye ibraz ederek davalıya taşıma hizmeti verdiğini ve hizmet karşılığında düzenlenen faturalar bedeline hak kazandığını iddia etmiştir.25.12.2017 tarihli tensip tutanağı davalıya 12.03.2018 tarihinde tebliğ edilmiş ve delillerini bildirmesi, sunması gerektiği ihtar edilmiş olup davalı cevap ve delil dilekçesi sunmamıştır. Davalıya ticari defter ve kayıtlarını inceleme gününde ibraz etmesi gerektiği ihtar edilmiş,ancak hangi yıllara ilişkin defterlerin ibrazı gerektiği belirtilmemiştir.Davacı, ticari defterleri incelenmiş ise de bilirkişi raporunda fatura adedi ve oluşan borç bakiyesinden başkaca bir belirleme-tesbit bulunmamaktadır.Davalının BA formları getirtilmemiş,davaya ve icra takibine konu cari hesap ekstresinde mevcut olan faturaların bir suretleri davacıdan istenilmemiş,bilirkişi raporuna da eklenmemiş,davacı tarafça bir kısım taşıma evrakları sunulmuş ise de ,faturalar dosyada mevcut olmadığından Dairemizce de karşılaştırması yapılamamıştır. Bilirkişi raporu hükme elverişli ve denetlenebilir değildir.Davacı tarafdan açık hesap mevcudu faturaların istenilerek ,davalının BA formları da ilgili Vergi Dairesinden getirtilerek tarafların ticari defter ve kayıtlarının uyuşmazlığın ait olduğu yılda belirtilerek ibrazı sağlanarak uzman bir bilirkişi tarafından tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun bir ara kararıyla ibrazı istenilerek ticari defterler incelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.Yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hükme tesir edecek delillerin incelenip değerlendirilmediği anlaşılmakla ,davalı vekilinin istinaf nedeni yerinde görüldüğünden istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2018 Tarih 2017/1183 Esas 2018/1211 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davalı tarafça yatırılan 3.230-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/03/2022