Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2061 E. 2022/417 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2061
KARAR NO: 2022/417
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/07/2019
NUMARASI: 2017/839 Esas – 2019/684 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; davacı tarafından davalının nakliye işlerinin yapıldığını, nakliye tamamlandığı halde davalının 8.204-TL bakiye navlun alacağını ödemediğini, alacağın tahsili amaçlı olarak davacı tarafından davalı aleyhinde İst. … İcra Dairesinin … esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, takibin durduğunu, dava konusu bedelin faturaya bağlı belirli ve likit olduğunu, icra inkar tazminatı isteme hakkının oluştuğunu belirterek, haksız itirazın iptali ile İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı icra takibinin 8.204-TL’ye takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi işletilerek devamını, davalının %20’den aşağı olamamk üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; Davacının muhasebe kayıtlarında olması gereken davalının kestiği 6.386,64-TL ve 1.367,28-TL tutarındaki faturalara icra dosyasına ibraz ettiği ekstrelerinde yer vermeyerek kur farkı da tahakkuk ettirmek suretiyle davalı aleyhine yaptığı icra takibinin haksız olduğunu, davacının üstlendiği taşıma hizmetine konu malları sorumsuzca davranıp ikazlarına rağmen alıcısına çok geç teslim ettiğini, siparişi iptal edilen …A.Ş’nin davalıya kestiği 10/09/2016 tarihli 6.620-TL tutarlı ve 10/09/2016 tarihli 1.324-TL tutarlı faturalardan kaynaklandığını ileri sürerek davanın reddini, davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,davacının davalıya ait emtiaları taşıdığının ihtilafsız olduğu, olaya tatbik edilmesi gereken CMR’nin 23.5 maddesindeki;“Gecikme halinde hak sahibi zarar ve ziyanın bundan ileri geldiğini kanıtlarsa taşımacı bu zarar ve ziyan için taşıma ücretini geçmemek üzere tazminat öder.” düzenlemesi gereğince gecikme durumunda yalnızca gecikmeden kaynaklanan malvarlığı zararları kanıtlandığı oranda (bu konudaki istisna maddeleri olan 26 ve 29. maddedeki sebepler gerçekleşmediği takdirde) taşıyıcının taşıma ücretini geçmemek üzere bir tazminat ödemek durumunda olduğu, tespit edilen taşıma ücretinin ise gecikme zararlarındaki üst sınırı gecikmenin gerçekleşmesi ile kendiliğinden ödenir hale gelmediği, tazminat isteminde bulunan tarafın aynı zamanda gecikme nedeniyle uğradığı zararın varlığını kanıtlamak zorunda olduğu, CMR hükümlerine tabi taşımada geç teslim de olsa kural olarak taşıyıcının taşıma bedelini talep edebileceği, davalının geç teslimat savunmasına dayalı iade faturaları nedeni ile navlun ücretini ödemekten imtina ettiği dava kapsamında ise yalnızca tek taraflı düzenlenen iade faturalarının davalının geç teslim ve bundan kaynaklı zarar savunmasını ispata elverişli olmadığı, bu nedenle 8.204-TL navlun ücretinden kaynaklı alacak istemini ileri sürmekte davacının takip tarihi itibari ile haklı olduğu gerekçesiyle; itirazın iptaline ve davacı yararına icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; delillerinin değerlendirilmediğini, delilinin sadece … Firmasının müvekkiline kestiği veya müvekkilinin davacıya kestiği faturalardan ibaret olmadığını, 23/05/2018 tarihli dilekçe ekinde sunulan CMR Belgesi, ATR belgeleri, Gümrük Beyannameleri gibi diğer delillerinin değerlendirilmeden karar verildiğini, davacının ifa ettiği Türkiye’den İtalya’ya taşıma hizmetine ilişkin sözü edilen taşıma belgeleri incelenerek malın Türkiye’den teslim alınıp İtalya’ya varış noktasında tesliminin normal ve makul sürede gerçekleşmediği, malın alıcıya geç teslim edildiği, taşıma hizmetine konu malın tesliminde gecikme olduğunun bilirkişi incelemesiyle tespiti gerektiğini, ek raporun kök raporun tekrarından ibaret olup itirazlarının karşılanmadığını, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; İİK m. 67 hükmüne dayalı olarak açılmış olup; davacı- alacaklının davalı- borçlu için taşıma işi yapması nedeniyle navlun bedeli faturaları bakiye açık hesap alacağı isteminden kaynaklanan ”25.05.2017 tarihli 8.411,61-TL hesap ekstresi (açık hesap) alacağı ve takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacağa işleyecek yıllık % 9,75 avans faizi ve takip fer’ ilerinin” tahsili için davacı- alacaklının 25.05.2017 tarihinde başlattığı İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı ilamsız takibe karşı davalı- borçlunun itirazının 8.204-TL asıl alacak ve fer’ileri yönünden kısmen iptali istemine ilişkindir. Eldeki davada taraflar, lojistik hizmetleri yürütmekte olup davacı, davalının üstlendiği taşımalarda fiilen taşıma hizmeti vermektedir. Davacının düzenlediği; 23.08.2016 tarihli … seri nolu 6.329,09-TL bedelli ve 31.08.2016 tarihli … seri nolu 6.289-TL bedelli “navlun bedeli” açıklamalı (6.329,09-TL+6.289,0-TL=12.618,09-TL) faturalardan bakiye 8.411,61-TL asıl alacağını takibe konu etmiştir. Davacının alacak talebi, iki faturadan ödenmeyen bakiye kısmın tahsili içindir.Davacı ticari kayıt ve defterlerine göre davacı davalıdan 8.624,14-TL alacaklı durumdadır. Davalı ticari defter ve kayıtlarına göre davacıya borç bulunmamaktadır. Davalının savunmasına dayanak, dava konusu dışındaki zarara dair dava dışı … firması ile davalı arasındaki ticari ilişkide davalı ticari defter ve kayıtlarına göre toplam 7.944-TL iade navlun faturaları …’a alacak kaydedilerek borç bakiyesinden mahsup edilmiştir. Davalının itirazı bu iki faturadan farklı olarak; 14.10.2016 tarihli.. “ … seri nolu faturaya istinaden” açıklaması ile 1.367,28-TL ve 14.10.2016 tarihli 6.836,64-TL bedelli “… nolu faturaya istinaden” açıklaması ile toplam (1.367,28-TL+6.836,64-TL=8.203,92-TL) 8.203,92-TL tutarında iade faturalarının tanzim edildiği, bunların davacı hesaba alınmadığına ve davacının alacak iddiasının yerinde olmadığına, geç teslim nedeniyle katlandığı zarara dair takas mahsup isteğine dairdir. Davalının fatura iadeleri ve geç teslim olgusuna dair savunması incelendiğinde; iki iade faturası için davalının; davacı tarafın yol açtığı zararını, bu zararın yürütülen taşıma türüne göre bildirim sürelerinde gereği gibi bildirildiğini, zaman aşımı süresi geçmeden takip ve dava konusu edildiğini ispat etmesi gerekmekte olup takas mahsup def’inin hukuki niteliği gereği bu husus ayrı bir dava açılmasını gerektirmemektedir. Dosyada mevcut olan, sunulan CMR taşıma senedine göre, 6.289-TL bedelli faturaya ilişkin dava dışı … firması yükünün davacı … tarafından 31.08.2016 tarihinde taşımaya alındığı ve 08.09.2016 tarihinde İtalya’da gönderilene teslim edildiği teyit edilmekte ise de; taşımada makul sürede taşıma yapılıp yapılmadığı, gecikmenin varlığı, zayi veya hasar şeklinde davacının sorumluluğu bulunup bulunmadığı tespit edilmemiştir. Davalının katlandığı her maliyeti, davacıya yansıtması da taşıma ve lojistik süreçlerinde sorumluluk için geçerli tasarruf alanında meydana gelme kıstası gözetilerek her zaman ve her koşulda mümkün olmayacaktır. Ancak davacının fiili taşıyan olarak sözleşme kapsamındaki sorumluluğu gereği sebebiyet verdiği davalı zararını da davalının mahsup istemesi karşısında karşılaması gerekmektedir.Yine 6.329,09-TL bedelli faturaya ilişkin; belge niteliğindeki e-posta yazışmalarında yükün 23.08.2016 tarihinde yola çıktığı yönündeki savunmalar bulunmakta ise de, CMR taşıma senedinin vb. teslim belgelerinin dosyaya ibrazının sağlanmaması sonucu dosya kapsamında bulunmadığından teyit edilememektedir.Teslim olgusu hususu bu faturaya ilişkin olarak belirsiz bulunmaktadır. Teslim olgusunun ispatına göre oluşacak kanaat sonucunda, bu fatura yönünden de, taşımanın makul sürede taşıma yapılıp yapılmadığı, gecikme olup olmadığı tespit edilmelidir. Açıklanan nedenlerle ; davalı tarafından … tarafından düzenlenen zarar faturalarının cari hesaba alınarak alacaklarından mahsup edildiği ,bu faturalar kadar taşıtan davalının zarara uğradığı,zarar savunmasını ileri sürmek için ayrı bir dava açmasına gerek bulunmadığı , öncelikle 23.08.2016 yükleme tarihli yükün taşımanın başladığı tarih ve teslim tarihinin belirlenmesi için davacı fiili taşıyıcıya CMR taşıma senedi vb. gibi belgelerin sunulması için süre verilmesi taşıma evrakları sunulduktan sonra alınacak ek rapor ile her iki fatura yönünden yapılacak inceleme sonucu oluşacak kanaate göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanıp değerlendirilmediği anlaşılmakla davalı vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görüldüğünden istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/07/2019 Tarih 2017/839 Esas 2019/684 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davalı tarafça sarf edilen 140,20-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/03/2022