Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2051 E. 2019/1509 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2051
KARAR NO : 2019/1509
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/08/2019
NUMARASI : 2019/594 D.İş 2019/594 Karar
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/11/2019
İlk derece mahkemesince verilen 09/08/2019 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın ihtiyati tedbir talep eden vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati tedbir isteyen vekili; Ortak muris …’nun vefat ettiğini ve geride murisin sağ kalan eşi olan davacı … ile murisin bir başka anneden olma çocukları, aleyhine tedbir istenen … ve …’nun kaldığını, veraset ilamı gereğince, sağ kalan eş davacı …’in yasal miras payı 2/8, davalılar … ve … yasal miras payları ise, 3/8’er hisse olarak belirlendiğini, tarafların aynı zamanda … Ltd.Şti’nin de (İstanbul Ticaret Odası Sicil No: …) hissedarları olduğunu, davacı ve davalılar arasında muhtelif davalar ve nizalar çıktığını, şirket ortaklarının karşılıklı olarak hukuki hasım durumunda olduklarını, davacı …’in, ölen eşi ile birlikte oturduğu, aile konutu ve mesken olarak kullandığı ancak tapusu şirkette kayıtlı evin elektriğini (ve muhtemelen doğalgaz ve suyunu) 07.08.2019 tarihi itibariyle kasten kestirdiklerini, şirket üzerine kayıtlı taşınmazları satmak (yani diğer ortak … mal kaçırmak) maksadıyla Şile tapusuna müracaat ettiklerini, 6102 sayılı TTK 630/2. Maddesi uyarınca, tarafların ortak olduğu şirkette, temsilci konumundaki davalıların her türlü yönetim ve temsil yetkilerinin kaldırılması ve TMK 426/3 ve 427/4 maddeleri gereğince, şirkete kayyum atanmasının istemli, Şile Asliye Hukuk Mahkemesi 2019-310 esas sayılı dava 08.08.2019 tarihinde açıldığını, mahkemeden ihtiyati tedbir istediklerini, Ancak Mahkemenin aynı gün tensiben yetkisizlik/görevsizlik kararı verdiğini, dosyanın iletilmesinin zaman alacağını, bu nedenle … Ltd.Şti. (İstanbul Ticaret Odası Sicil No : … sicilinde kayıtlı) adına kayıtlı taşınmazların her türlü satış ve devrinin önlenmesine matuf ihtiyati tedbir kararı verilmesini ayrıca, … Ltd.Şti.’ni münferit imzası ile temsile yetkili …’nun, şirketi temsilen yönetim ve temsil yetkilerinin tedbiren durdurulmasını, şirkete ait malvarlığı ve şirkete ait taşınmazlar üzerindeki her türlü tasarruf yetkilerinin tedbiren kısıtlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, talep dilekçesi ekinde iddiaları ispata yarar hiçbir delil sunulmadığı, HMK 390/3 maddesindeki yaklaşık ispat koşulu sağlanmamış olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati tedbir isteyen vekili; talep dilekçesinde yeterli izahatın olduğunu, tedbir isteyenin ….Ltd. Şti.’nin üç ortağından birisi olduğunu, ortaklar arasında muhtelif davalar ve nizaların çıktığını, şirket ortaklarının karşılıklı olarak hukuki hasım durumunda olduğunu, diğer ortakların şirketin içini boşaltmaya, taşınmazları satmaya çalıştıklarını, görevsizlik kararı verildiğinden dosyanın asıl mahkemeye iletilmesi arasında bir boşluk doğuğundan tedbir istenmesi gerektiğini, bu nedenlerle red kararının kaldırılarak talebi gibi ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :6100 sayılı HMK’nın onuncu kısmı “Geçici Hukuki Korumalar” başlığı altında ihtiyati tedbir müessesini düzenlemiştir. Aynı Yasa’nın “İhtiyati Tedbirin Şartları” başlıklı 389. maddesinin birinci fıkrasında “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” hükmü düzenlendikten sonra 391. maddesinde İhtiyati Tedbir kararının hem maddi hem şekli içereceği düzenlenmiştir. Madde gerekçesinde “İhtiyatî Tedbirde asıl olan, ihtiyatî tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyatî tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyatî tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyatî tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyatî tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir.” açıklaması yer almaktadır. İhtiyati tedbir kararı, yasal düzenlemeye göre “uyuşmazlık konusu hakkında” verilebilecektir. Eldeki ihtiyati tedbir talebinde ; dava dışı … Ltd.Şti. adına kayıtlı taşınmazların her türlü satış ve devrinin önlenmesine matuf ihtiyati tedbir kararı verilmesi ayrıca, … Ltd.Şti.’ni münferit imzası ile temsile yetkili …’nun, şirketi temsilen yönetim ve temsil yetkilerinin tedbiren durdurulmasını, şirkete ait malvarlığı ve şirkete ait taşınmazlar üzerindeki her türlü tasarruf yetkilerinin tedbiren kısıtlanmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Talepten evvel açılan davanın yetkisizlik kararı ile sonuçlandığı ancak ihtiyati tedbir istemini haklı kılacak hiç bir belge bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacının talebinin haklılığı bu konuda ki incelemeler tamamlandığında anlaşılabilecek olduğundan ,Davacının sunduğu delillerden yapılacak yargılama safahatı göz önüne alındığında dosyada ki mevcut durum itibariyle davanın esası yönünden haklılığın yaklaşık ispat seviyesinde gerçekleşmediği yönünde varmış olduğu çıkarım dosya kapsamıyla uygun olup,takdirde bir isabetsizlik olmadığı HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca davacı tarafın davanın esası bakımından haklılığını yaklaşık ispat derecesinde ispatlanması koşulunun gerçekleşmediği belirlenmekle davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran ihtiyati tedbir talep eden tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/11/2019