Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2049 E. 2019/1659 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2049
KARAR NO : 2019/1659
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2019
NUMARASI : 2019/319 Esas-2019/500 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:Davacı vekili,müvekkili ile dava dışı …. arasında akdedilen Münhasır Dağıtım Sözleşmesi uyarınca adı geçen şirkete müvekkilinin üretimini yaptığı ürünlerin münhasır dağıtıcılık hakkı verildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğan alacakların teminatını teşkil etmek üzere davalılar ile dava dışı…adına kayıtlı taşınmazlar üzerine ipotek tesis edildiğini, gerek münhasır dağıtım sözleşmesinden gerekse müvekkili ile taraflar arasındaki diğer ticari ilişkilerden doğan alacağın müvekkiline ödenmemesi üzerine ipotekli takip başlatılacağına ilişkin ihtarname gönderildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinin ise davalıların haksız itirazları ile durduğunu ileri sürerek itirazların iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili, ihtarnamede ve icra takibinde asıl borçlunun taraf olarak gösterilmemiş olması nedeniyle dava şartı eksikliğinin söz konusu olduğunu, ayrıca takibe konu ipoteklerin davacı ile dava dışı firma arasındaki ticari ilişkinin teminatı olduğu ileri sürüldüğünden öncelikle asıl borçluya karşı dava açılıp alacaklı olunduğunun ispatının gerektiğini, ayrıca ipotek senetleri incelendiğinde asıl borçlu firmanın davacıya olan borcunun teminatını teşkil etmediğinin anlaşılmakta olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı ile münhasır dağıtıcılık sözleşmesini akdeden … ticari işletme olduğunun anlaşılmakta olduğu, … adına kayıtlı taşınmazın davacıdan olan borcun teminatı olarak ipotek verildiği, … adına kayıtlı olan taşınmazın … ait ticari işletmenin davacıdan olan borcunun teminatı olarak ipotek verildiği, ancak davalılar …, … ve … tarafından verilen ipoteklerin …’ye ait ticari işletmenin davacıya olan borçları için teminat verilmediği, davanın mutlak ticari dava olmadığı, nisbi ticari dava olması için her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerektiği, …, … ve … şahıs olup ticari işletme ile ilgili olmadığından mahkemenin görevsiz olduğu, görevli mahkemenin ise İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, yasal sürede talep halinde dosyanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıların derdestlik itirazlarına konu ettikleri İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/1236 E. sayılı dosyasındaki dava dilekçelerinde açıkça takibe konu ipoteklerin ticari ilişki gereğince doğacak olan alacağın teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiğini belirttiklerini, bu davaya sundukları cevap dilekçelerinde de bu hususu ikrar ettiklerini, icra takibi öncesinde davalılara gönderilen ihtarnameye de bu yönden itiraz etmediklerini, ilk derece mahkemesince davalılara ipoteğin hangi amaçla tesis edildiğinin açıklattırılmadığını, müvekkilinin bir kredi kuruluşu olmadığını, müvekkilinin sadece alt bayileri ve çalıştığı şirketlerden olan alacakları için teminat almakta olduğunu, davalıların müvekkili ile bizatihi kendileri için borç altına girmelerinin ve ipotek vermelerinin hukuken mümkün olmadığını, tarafların tek ortak tanıdıklarının … Şirketi olduğunu belirterek tefrik ve görevsizlik kararlarının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibine itirazların iptali istemine ilişkindir. Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalılar ve dava dışı … hakkında ihtarname ve ipotek belgelerine dayalı olarak başlatıldığı, … dışındaki borçluların takibe itiraz ettikleri görülmüştür. Aynı şekilde iş bu dava da davalılar ile birlikte … hakkında İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1102 E. sayılı dosyası üzerinden açılmış iken, mahkemenin 23/05/2019 tarihli tefrik kararı ile davalılar hakkındaki davanın tefriki ile bu esasa kaydedildiği görülmüştür.HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. 6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Somut olayda, davacı tarafça, dava konusu ipoteklerin, kendisi ile dava dışı… unvanlı şahıs firması arasında akdedilen Münhasır Dağıtım Sözleşmesinden ve diğer ticari ilişkilerinden doğacak alacakların teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiğinin ileri sürülmüş olmasına göre, bu iddianın Asliye Ticaret Mahkemesince incelenip değerlendirilmesi gerekeceği açık olup, söz konusu ipoteklerin gerçekten iddia edilen konu ve amaç doğrultusunda verilip verilmediği, geçerli olup olmadığı, temin ettiği bir alacak bulunup bulunmadığı hususları ise bu mahkemece esasa ilişkin inceleme ile değerlendirilmelidir.O halde ilk derece mahkemesince davalılar hakkındaki davanın asıl davadan tefriki doğru olmadığı gibi, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi de doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353(1)a-3 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın asıl dava ile birleştirilmek suretiyle yeniden görülmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun k; İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/05/2019 Tarihli 2019/319 Esas 2019/500 Karar sayılı hükmünün HMK 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafça yatırılan 44,40- TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 26/12/2019