Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2044 E. 2019/1518 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2044
KARAR NO : 2019/1518
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/05/2019
NUMARASI : 2018/559 2019/574
DAVA: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/11/2019
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, müvekkili ile… arasında ticari bir ilişki kurulduğunu, … aldığı hizmet karşılığında ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, takip borçlusu … vefatı üzerine icra takibinin mirasçıları olan … ve …’e karşı başlatıldığını, müvekkilinin alacağı karşılığında toplam 244.876,14-TL tutarında fatura kesildiğini, ancak davalıların faturaları ödemediğini, müvekkilinin Büyükçekmece …İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile davalılar hakkında icra takibi başlatıldığını, davalıların borca itiraz itiraz ettiğini, itiraz neticesinde takibin durduğunu, borçlu davalıların itirazlarının haksız olduğunu, kötü niyetli olduklarını ileri sürerek, itirazın iptaline takibin devamına, borçlular aleyhine %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili, müvekkillerinin müteveffa … mirasını reddettiğini, taraf sıfatlarının olmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinde gösterilmeyen delillerin daha sonra gösterilmesinin HMK’ya aykırı olduğunu ileri sürerek, taraf sıfatı yokluğundan veya zamanaşımı yönünden davanın reddine, aksi takdirde esas yönünden davanın reddine,kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalıların icrada borca itiraz edip, dava tarihine kadar mirası reddettiklerini davacıya ve icra dosyasına bildirmemeleri gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalılar vekili; mahkemenin davayı reddettiğini ancak davalılar lehine kötü niyet tazminatına ve vekalet ücretine hükmetmediğini, AAÜT’nin 7. maddesinde; “..(2)Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” denildiğini, AAÜT’nde mahkemenin gerekçesinde yazılı olduğu gibi icra takip dosyasına mirasın reddedildiğinin bildirilmemesi nedeni ile vekalet ücretine hükmolunmayacağına dair herhangi bir düzenleme söz konusu olmadığını, tarafların vekille temsil edilmeleri durumunda vekalet ücretine hükmedilmesinin yasal zorunluluk olduğunu,alacağı olduğunu iddia ettiği şahsın ölümünün üzerinden 4 yıl geçmesinden sonra alacağı olduğu iddiası ile mirasçılar aleyhine yasal yola başvurmasının ticari teamüle ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının haksız ve mesnetsiz olarak kötü niyetle müvekkilleri aleyhine icra takibine giriştiğini, itiraz üzerine de eldeki davayı açtıklarını, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek, vekalet ücreti ve kötü niyet tazminatı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: HMK’nın 327/2. maddesine göre; bir kişi davada sıfatı olmadığı hâlde, davacıyı, davalı sıfatı kendisine aitmiş gibi yanıltıp, kendisine karşı dava açılmasına sebebiyet verirse, davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddi hâlinde, davalı yararına yargılama giderlerine hükmedilemez.İcra dosyası incelendiğinde; davalılar murisi … adına düzenlenen faturalara dayalı olarak alacağın tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin … varislerine tebliğ edildiğinde itiraz eden borçlular vekili itiraz dilekçesinde müvekkillerinin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığı, bu nedenle takibe, borca ve bütün ferilerine itiraz ettikleri, itiraz dilekçelerinde ve akabinde müteveffanın mirasını reddettiklerine dair bir bildirimde bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Davalı mirasçılar hakkındaki dava pasif husumet yokluğundan reddedilmiş olup, murisin mirasını reddettiklerini icra dosyasına bildirmeleri halinde davacının mirası reddeden davalılar hakkında dava açmayacağı açıktır. Miras benimsenmiş gibi borca itiraz edilmesi nedeniyle davalılar hakkında itirazın iptali davası açılmış olup davalıların HMK.’nın 327/2 kapsamında alacaklı davacıyı yanıltıp kendilerine karşı dava açılmasına sebebiyet verdiklerinden davalılar yararına vekalet ücretine takdir edilmemesi usul ve yasaya uygundur.Öte yandan davalılar vekili, alacaklı davacı tarafça kötüniyetle takip yaptığından bahisle İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca kötü niyet tazminatı talep etmektedir. Davalılar hakkında açılan dava davalıların mirası red etmeleri nedeniyle esastan incelenmemiş dava pasif husumet yokluğundan reddedilmiştir.Alacağın dayanağı faturalara dayalı olarak takip yapan alacaklının icra takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilemeyeceğinden davalılar vekilinin kötü niyet tazminatı ve vekalet ücreti takdir edilmemesine ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmemiş, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 28/11/2019