Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2022 E. 2022/322 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2022
KARAR NO: 2022/322
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/11/2018
NUMARASI: 2014/314 Esas – 2018/1091 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/03/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; müvekkili banka ile davalı şirket arasında imzalanan kredi sözleşmesini, diğer davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını,borcun ödenmemesi üzerine hesabın 15/08/2006 tarihi itibariyle kat edildiğini, bu tarih itibariyle 27.740,93- YTL tutarındaki borcun ferileriyle birlikte ödenmesi için Beyoğlu … Noterliğinin 18/08/2006 tarihli ihtarnamesi ile ihtar edildiğini, ihtara rağmen borcu ödenmemesi üzerine borçlular hakkında 10/10/2006 tarihinde 31.674,19- YTL alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibine başlanıldığını, ödeme emrinin davalı şirkete tebliğ edildiğini, diğer iki davalıya tebligat yapılamadığını, davalıların vekilleri vasıtasıyla verdikleri müşterek dilekçe ile borca itiraz ettiklerini belirterek davalıların itirazının iptaline ve takibin devamına, davalıların %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemelerine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili ; müvekkillerinin davacı bankada açtıkları bir kredi hesabı bulunduğunu, kredilerin çekildiği tarihlerde iş ortakları olan dava dışı … adındaki şahıs iş bu kredileri veren davacı bankanın Kuyubaşı Şubesi müdürü ile sıkı ilişkileri olduğunu, bu ilişkiye istinaden müvekkillerinin imzalarını şirket kaşesini kullanarak kredi çektiğini, krediyi alarak ortadan kaybolduğunu, borcun ise evraklar üzerinde imzası bulunmayan müvekkilleri üzerinde kaldığını, önce müvekkillerinin imza örneklerinin alınarak imzanın müvekkillerine ait olmadığının aydınlatılması gerektiğini, işletilen faizin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine,%40’tan az olmamak kaydıyla taraflarına tazminat ödenmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Mahkemece, Davacı banka ile davalı şirket arasında kredi sözleşmesi düzenlendiği, 09/12/2005 tarihli genel kredi sözleşmesini diğer davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, … risk nolu krediye konu borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği ve takip başlatıldığı, davalılar … ve … tarafından imza inkarında bulunulmuş ise de İstanbul 5. ATM nin 2007/196 esas, 2013/351 karar sayılı dosyasında alınan raporlarda davalılar adına atılan imzaların kendilerine ait olduğunun belirlendiği,davacı bankanın kredi borçlusu şirket ve müteselsil kefillerden 28.740,93 TL asıl alacak, 2.379,11 TL temerrüt faizi, faizin %5’i 118,96 TL BSMV ve 217,15 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 31.456,15- TL alacağı bulunduğu,ipotekli taşınmazların İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına konu ve İstanbul 5. ATM inin 2007/196 Esas, 2013/351 Karar sayılı ilamı ile belirlenen toplam borç miktarı olan 214.480,40- TL’nin de altında 192.500-TL’ye satıldığı bu dosya borcunu dahi tasfiye etmediği, bu nedenle davalıların tespit edilen bedelden sorumlu oldukları gerekçesiyle itirazın kısmen iptali ile asıl alacak miktarının %40’ına tekabül eden icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili; 4. ATM ‘nin 2007/183 esas numaralı dosyasında yapılan inceleme sonucunda; 22.11.2004 tarihli … Ltd. Şti’ne atfen atılmış borçlu imzası ile …, … ve …’nın el ürünü olmadığı kanaatine varıldığını, imza noktasında şüphenin kalmaması için Mahkemece imza örneklerinin karşılaştırılması için yeniden imza incelemesine gönderilmesi gerekirken eksik inceleme ile hukuka aykırı karar verildiğini, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; İİK m. 67 hükmüne dayalı olarak açılmış olup; davacı bankanın, davalı kefiller ile asıl borçlu şirketten, genel kredi ve kefalet sözleşmeleri kapsamında alacağın tahsili için başlattığı İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı ilamsız takibe karşı itirazların iptali istemine ilişkindir. HMK 204-(1)maddesi uyarınca ilamlar ,sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil sayılırlar.İlk derece mahkemesince davalıların imza inkarına ilişkin olarak inceleme yapılmamış ancak ,aynı taraflara ilişkin olarak İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/196 Esas sayılı- 2013/351 karar sayılı dava dosyasında aynı genel kredi sözleşmesi ancak farklı bir kredi borcu için davalıların imza inkarında bulunmaları neticesinde yapılan incelemeler sonucunda imzaların davalılara ait olduğu belirlenerek itirazın iptaline karar verilmiş,bu karar kesinleşmiştir.Aynı taraflar arasında görülen davada aynı sözleşmede davalılara atfen atılan imzaların davalılara ait olduğu belirlenmekle ,bu husus kesin delil vasfında olup yeniden incelenmesi sözkonusu olamaz. Davalılar, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/183 Esas sayılı dava dosyasında aynı sözleşmedeki davalılar imzalarının sahte olduğuna dair grafoloji uzmanı raporunun bulunduğunu ileri sürmüş ise de bildirilen esas numarası eldeki davanın(mahkemelerin birleşmesi-kapanması nedeniyle ) evvelki esas numarası olup dava dosyasında alınan bilirkişi raporu bulunmamaktadır. Davalılar vekilinin sözleşmedeki imzaların müvekkillerine ait olmadığına yönelik istinaf nedeni kesinleşen karar kapsamında yerinde olmadığından,hükme yönelik istinaf nedeni yerinde olmayan davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 2.151,05-TL istinaf karar harcından davalılar tarafından peşin yatırılan 537,76-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.613,29-TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalılar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 53,60-TL posta masrafının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/03/2022