Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2015 E. 2022/866 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2015
KARAR NO: 2022/866
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/07/2019
NUMARASI: 2017/838 Esas – 2019/667 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Tedarik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki sözleşme kapsamında 2015 yılından bu yana ticari bir ilişki bulunduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketin marketlerinde satılmak üzere balık tedarik ettiğini, davalının da belirlenen dönemlerde ödeme yaptığını ancak davalının faturaya dayalı borçlarını ödememesi üzerine alacaklarının tahsili için İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine başladıklarını, davalının ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili şirketin cari hesap kayıtlarında davalıya bir borcunun bulunmadığını, davacının alacak iddiasının ispata muhtaç olduğunu, davaya konu icra takibinin fatura ve cari hesap alacağına dayandığını, bu durumun bilirkişi incelemesi ve yargılamayı gerektirdiğini, icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını, öncelikle yetkisizlik kararı verilerek davanın reddine karar verilmesini aksi takdirde davanın esastan reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunun tespiti ile davacı alacağının davalıya fatura edildiği ancak davalı tarafından davacı şirkete ödemede bulunulmadığı, davalının yapılan bilirkişi incelemesinde sunulan sevk irsaliyelerinin de denetimi ile ilk ek raporda da tespit edilen miktar kadar davacıya borçlu olduğunun belirlendiği ve ikinci ek raporda hesap edilen miktar kadar davacının işlemiş faiz talep edebileceği, davalının itirazında kısmen haksız olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile takibin 26.135,45-TL asıl alacak ve 3.443,05-TL işlemiş faiz üzerinden devamına ve davacı lehine alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; müvekkilinin şirket defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğunu, usulüne uygun tutulmayan davacı ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil teşkil etmeyeceğini, hatalı düzenlenen bilirkişi raporuna dayalı olarak davacının müvekkili şirketten alacağı olduğu yönündeki kararın hukuka uygun olmadığını, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre müvekkili şirketten 1.527.894,86-TL alacaklı gözükmesinin davacı defter ve kayıtlarına itibar edilmeyeceğini ortaya koyduğunu, davacının müvekkili şirketten alacaklı olmasının davacı tarafından kayıtlara alınmayan faturalara ilişkin olduğunu, bu hususun bilirkişi raporuyla ortaya çıktığını, davacı tarafın yeni ibraz ettiği fatura ve sevk irsaliyelerine dayalı düzenlenen raporun hukuka aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava;davacı- alacaklının sevk irsaliyeleri ile davalı- borçluya tedarik ettiği balık cinsi ürünün 24.03.2015- 21.11.2015 tarihleri arasında düzenlenen fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediği iddiasından kaynaklanan ”28.082,15-TL toplam faturalar alacağı + 4.197,75-TL işlemiş yıllık %10,5 faiz ” alacağının tahsili için davacı- alacaklının 16.05.2017 tarihinde başlattığı ilamsız takibe karşı davalı- borçlunun ödeme emrine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Kural olarak ürün tedarik işinin yapıldığını ispat külfeti davacıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Davacı, iş bu eldeki itirazın iptali davasında, davalıya balık cinsi ürünler teslim ettiğini, ve davalıdan alacaklı olduğunu ispatlamak durumundadır. İtirazın iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı olmakla takibin fatura alacağına dayandığı ve takibe ekli faturalar ile birlikte sevk irsaliyelerinin, teslim fişlerinin de bulunduğu tespit edilmektedir.Davacı,takibe dayanak faturalar ile sevk irsaliyelerini ve ticari defter ve kayıtlarını delil olarak ibraz etmiş olup incelenen davalı defter kayıtlarına göre davacı tarafça takibe dayanak faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı belirlenmiştir. Davacı tarafından takibe dayanak olarak sunulu fatura ve sevk irsaliyeleri üzerinde bulunan teslim alan kaşelerinde(davalı tarafça devir alınan …)nin bulunduğu, balıkları teslim alan davalı (…’e halefen) olmadığı hususunda davalının inkarının bulunmadığı, … şirketinin davalı tarafından alacakları ve borçları ile birlikte bir kül halinde satın alındığı, davalının … şirketinin borçlarından sorumlu bulunduğu gözetildiğinde alacağın varlığının ispatının sağlandığı sonucuna varılmaktadır. Bilirkişi tarafından teslim fişleri kaşeli ve imzalı olanlar hesaplamaya dahil edilmiş,teslim fişlerinde kaşe ve imza bulunmayanlar hesaplamaya dahil edilmemiştir.Sunulan faturalar , sevk irsaliyeleri, teslim fişleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının alacak miktarı bilirkişi tarafından 26.135,45-TL hesaplanmıştır.Bu durumda davacının faturalara, sevk irsaliyelerine, teslim fişlerine konu balık tedarik işini yaptığını ve 26.135,45-TL davalıdan olan alacağını ispat ettiğinin kabulü gerektiğinden davanın kısmen kabulüne yönelik hükümde isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 2.020,50-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 608-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.412,5‬‬0-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından sarf edilen istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/06/2022