Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/2014 E. 2019/1636 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2014
KARAR NO : 2019/1636
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2019
NUMARASI : 2017/728 Esas-2019/526 Karar
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:Davacı vekili, müvekkili şirketin “… Mah. … Cad. No:… Fatih/İstanbul” adresinde faaliyetlerini sürdürmekte ve ticari defterlerini muhafaza etmekte olduğunu, 27.07.2017 tarihinde meydana gelen ve tüm şehri olumsuz etkileyen olağan dışı yağmur yapması sonucunda meydana gelen sel sebebiyle müvekkili şirket merkezinin sular altında kaldığını ve selin şirkete büyük bir zarar verdiğini, müvekkili şirket merkezinde bulunan 2006-2016 takvim yıllarına ait defter-i kebir, envanter ve yevmiye defterlerinin kaybolduğunu, yapılan arama çalışmalarına rağmen bulunamadığını ileri sürerek müvekkiline ait 2006-2016 takvim yıllarına ait defter-i kebir, envanter ve yevmiye defterleri hakkında TTK 82/7 m. uyarınca zayi kararı verilmesini ve zayi belgesi düzenlenmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, gerek davacı tarafın Fatih Kaymakamlığı Afet İşleri Müdürlüğü’ne müracaatında gerekse Fatih Kaymakamlığı Afet İşleri Müdürlüğünün cevabi yazılarında dava konusu ticari defterlere ait herhangi bir bilgi ve izahata rastlanmadığının bildirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince keşif yapılması ve tanık dinletilmesi talepleri dikkate alınmaksızın, eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesinin doğru olmadığını, müvekkili tarafından yapılan zarar tespiti başvurusunun ticari defter ve kayıtları da kapsadığını, müvekkiline izafe edilebilecek bir kusur bulunmadığını, fotoğrafların ve haber kupürlerinin de dikkate alınması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nun 82/7 maddesi uyarınca zayii belgesi verilmesi istemine ilişkindir.TTK’nun 82/7 maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” düzenlemesini içermektedir.Somut olayda, iddia edilen sel felaketinin 27.07.2017 tarihinde gerçekleşmiş olmasına göre iş bu davanın hak düşürücü sürede açıldığının kabulü gerekmiştir.Öte yandan hasımsız olarak açılan iş bu dava, sonuçları itibariyle sadece davacı bakımından değil, davada taraf olmayan kimseler bakımından da sonuç doğuran dava türlerinden olduğundan, mahkemece bu tür davalarda yapılacak incelemeler, sadece davacı tarafın iddia ve delilleri ile sınırlandırılmamalıdır. Zayi belgesi verilmesi istenilen belgelerin, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerden olup olmadığı tespit edilmelidir. TTK’nun 82/7. maddesinde yazılı afet kavramına davacıya kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olayların girebileceği gözetilmelidir. Tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni göstermesi, tasdike tabi defterlerin tasdik edilip edilmediğinin ilgili noterden, davacıya ait defterler hakkında soruşturma bulunup bulunmadığının ilgili vergi dairesinden sorulması ve iddia edilen olayın meydana geldiği yerin tacirin faaliyette bulunduğu yerlerden olup olmadığının araştırılması, ticaret sicil kayıtlarının celbedilmesi, sonuçta mahkemenin olayın şüpheden uzak bir şekilde meydana geldiğine kesin kanaat getirmesi gerekmektedir. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 07/12/2010 tarihli 2009/6486 E., 2010/12598 K. sayılı emsal kararı).İlk derece mahkemesince yeterli araştırma yapılmadan, eksik inceleme ve somut olaya uygun düşmeyen yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353(1)a-6 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/05/2019 Tarihli 2017/728 Esas 2019/526 Karar sayılı hükmünün HMK 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye İADESİNE”İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yatırılan 44,40- TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 26/12/2019